MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, gazetecilik onurunu ayaklar altına alarak hükümetin olumsuz icraatlarını sansürletecek, muhalefete iftira attırtacak kadar demokrasiden habersiz hareket eden AKP iktidarının şimdi de muhalefete hayat hakkı tanımayarak eski dostları Esat’ı solda sıfır bırakmış gözüktüğünü söyledi.
17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet haftası münasebetiyle yapılan konferansların daha önce belirlenmiş salonların AKP’li belediyelerce iptal edilmesine tepki için yaptığı yazılı açıklamada İsmet Büyükataman, “Türk siyasetinin seviyesini oldukça aşağılara çeken AKP, büyük Türk milletinin kandırıldığını anlamasının ardından kendisine göstermeye başladığı tepkiyle akıl tutulmasına uğramıştır. Zaten doğruyu yanlışı ayırt edemeyen AKP, hepten ne yapacağını şaşırmış ülkede terör estirmeye başlamıştır.” dedi.
MHP’li Büyükataman açıklamasını, “Kendisinden olmayan memurları hükümete yakın sendikaya üye yapmaya zorlayacak, görev yerini değiştirecek, meslekten ihraç edecek; esnafı, sanayiciyi rüşvete bağlayacak, ihaleye sokmamakla tehdit edecek; öğrencileri üniversitelerinden uzaklaştıracak; polisi, hallaç pamuğu gibi iki haftada bir yurdun ücra köşelerine sürecek; askeri, darbeci ilan edip cezaevlerinde çürütecek, gazetecilik onurunu ayaklar altına alarak hükümetin olumsuz icraatlarını sansürletecek, muhalefete iftira attırtacak kadar demokrasiden habersiz hareket eden AKP iktidarı şimdi de muhalefete hayat hakkı tanımayarak eski dostları Esat’ı solda sıfır bırakmış gözükmektedir.” ifadeleriyle sürdürdü.
ABDURRAHİM KARAKOÇ’UN ŞİİRİNDEN DÖRTLÜK HATIRLATTI
Son yerel seçimlerde şaibelerin ayyuka çıktığı Türkiye’de seçimlerin askıya alınmasının hükümetin bulacağı son ucube çare olacağını dile getiren Büyükataman, “Gerekçe olarak da ‘Seçimleri yapsaydık paraleller ülkeyi seçimle işgal edecekti.’ diyeceklerine şüphe yoktur.” diyerek Abdurrahim Karakoç’un şu dörtlüğünü hatırlattı:
‘Utanmadan mülevvese ‘halis’ der
Kirli kirli pazarlığa ‘kulis’ der
Korucu der, jandarma der, polis der,
Hep kendini korutturur bu düzen.'” şiirini hatırlattı.
“1992 yılından bizlere miras kalan bu sözler belki de o günden çok bu günleri anlatmaktadır.” şeklinde devam eden Büyükataman, “PKK ile yapılan kirli pazarlıklar, vatandaşı döven danışmanlar ve onlara korumalık yapmak zorunda bırakılan emir kulu kolluk kuvvetleri… Namussuzun bal kaymak yediği, namuslunun taş yuttuğu bu düzen(sizlik) ülkemizde bir parti devleti doğurmak üzeredir. MHP olarak basının susturulduğu, gerçeklerin gizlendiği, insanımızın sindirilmek istendiği, her vatanseverin peşine bir çaşıt takıldığı günümüzde gerçekleri milletimize ilan etmek için 17-25 Aralık tarihleri arasını Yolsuzluk ve Rüşvetle Mücadele Haftası ilan etmiş ve bunun için Meclis’e kanun teklifi de sunmuş bulunmaktayız. Her türlü yasa dışı faaliyetin serbest olduğu ülkemizde PKK paçavralarıyla gezmek serbesttir ancak 17-25 Aralık tarihleri arasında parti teşkilatlarımızın yasal yollarla düzenlemek istediği yolsuzluk ve rüşvet karşıtı etkinliklerimiz pek çok ilimizde AKP’li belediyelerin engellemeleriyle karşılaşmaktadır.” düşüncesini belirtti.
“YURDUMUZUN DEĞİŞİK BÖLGELERİNDEN FAALİYETLERİN BELEDİYELER MARİFETİYLE ENGELLENDİĞİ HABERLERİ GELMEKTEDİR”
Büyükataman, şunları kaydetti: “Bu sokaktan bana oy çıkmadı, diyerek vatandaşa asfalt götürmeyecek kadar ahlaktan yoksun kişilerin partizanca tutumları karşısında milletimiz çaresiz bırakılmaya, hizmet almak için AKP’ye mecbur edilmeye çalışılmaktadır.
Bu partizanca tutumun son örneğini 17-25 Aralık Yolsuzluk ve Rüşvetle Mücadele Haftası faaliyetlerimizin engellenmesi ile yaşamaktayız. Yurdumuzun değişik bölgelerinden faaliyetlerin belediyeler marifetiyle engellendiği haberleri gelmektedir.
İstanbul’da iptal edilen salon sonrası şimdi de bu haberlerin bir tanesi de yeşil incimiz, göz bebeğimiz Bursa’dan gelmiştir. Daha önceden parası yatırıldığı hâlde bir yerlerden emir alan Büyükşehir Belediyesi 20 Aralık’ta yapılacak faaliyet için 18 Aralık günü sözleşmenin iptal edildiğini duyuracak kadar partizanlaşabilmektedir. Salon için yapılan sözleşmenin feshinin gerekçesi olarak ise halka açık yapılacak olan konferansın bu salonun kapasitesine uygun olmaması gösterilmektedir.”
“AKP SİYASET AKADEMİSİ PROGRAMI VATANDAŞLARIMIZA KAPALI MI GERÇEKLEŞMİŞTİR?”
Büyükataman, “Biz yine de Büyükşehir Belediye Başkanına Merinos AKM’de gerçekleşen bazı faaliyetlerle ilgi soralım” diyerek, “Bülent Arınç’ın tecrübelerini aktardığı AKP Siyaset Akademisi programı vatandaşlarımıza kapalı mı gerçekleşmiştir?
AKP İl Kadın Kollarının şair İbrahim Sadri Bey’in katılımıyla düzenlediği şiir dinletisine katılan kadınlar halktan sayılmamakta mıdır? Bu hanımefendiler başka ülkelerden mi getirildi?
AKP’nin 29’uncu İl Danışma Meclisi Toplantısına katılanlar bizim vatandaşlarımız değil de Suriye’den gelen mülteciler miydi? Ve Büyükşehir Belediyesinin sitesinde yer alan kargaşa görüntüleri fotomontaj mıdır?
Bu yılın başında düzenlenen yerel seçim aday tanıtım toplantısına sadece davetli misafirler mi katıldı? O salondakiler halk değil de halkı küçümseyen AKP’li elitler miydi?” dedi.
“GEREKİRSE EV EV GEZEREK GERÇEKLERİ MİLLETİMİZLE PAYLAŞMAK İNSANLIK VAZİFEMİZDİR”
Mahkeme karşısına çıkarak adaletle yüzleşmekten çekinenlerin, Yüce Divan’dan kaçanların halkın divanında çoktan kaybettiğine vurgu yapan Büyükataman, “Utanmadan memurun aldığı plaketi yasaklayan Başbakan, önce 700 bin TL tutarında saat hediye (!) edilen Bakan’dan saati geri istesin.
Aziz Bursa halkını kendisine kapıları kapatan AKP zulmüne karşı dimdik durmaya ve ‘yılmayacağız, yıkılmayacağız, başaracağız’ yemini ederken yanımızda olmaya davet ediyorum. Türk milliyetçileri haramzadelerin salonlarına mahkûm değildir. Gerekirse ev ev gezerek gerçekleri milletimizle paylaşmak insanlık vazifemizdir.” açıklamasında bulundu.