Ülkü Ocakları Genel Başkanı Olcay Kılavuz Elazığ Ülkü Ocakları tarafından düzenlenen Yeniden Gönül Seferberliği programına katıldı.
Düzenlenen programa Ülkü Ocakları Genel Başkanı Olcay Kılavuz’un yanı sıra Malatya Ülkü Ocakları Başkanı Fatih Murat Taşkın, İl Ocak Yöneticileri, İlçe Ocak Başkanları, MHP Yöneticileri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve çok sayıda Ülküdaşımız katıldı.
Programda Ülküdaşlarımıza seslenen Genel Başkan Olcay Kılavuz’un konuşması şu şekilde oldu.
Gönülleri birleşenler! Selam sizlere!
Uzaklarda dertleşenler! Selam sizlere!
Selam sana hücrelerde benzi solan genç!
Selam sana ey yılları heba olan genç!
Selam şanlı mazimize! Selam yarına!
Selam zafer ordusunun silahlarına!
Ey geçmişin yiğitleri! Selam sizlere,
Ey yarının şehitleri! Selam sizlere.
Türk’ün ayak basıp yurt yaparak adaletle hükmettiği topraklara, her türlü baskıya rağmen dik duruşunu bozmayarak yaşadığı yeri vatanlaştıran soydaşlarımıza ve Türk Dünyası’na selamların en güzeli olan Allah’ın selamını gönderiyorum.
Cümleten Selamın Aleyküm,
Bugün Elazığ Ülkü Ocakları tarafından düzenlenenYeniden Gönül Seferberliği programında Ülküdaşlarımızla aynı havayı solumaktan ve bir araya gelmekten ötürü çok mutluyum.
Ülkü Ocakları tarihinden aldığı kutlu miras ve gerçekleştirilmesi gereken ideallerinden ötürü adeta gündüz durmadan gece uyumadan tüm hızıyla çalışmalarını sürdürüyor. Eğitim odaklı hayata geçirdiğimiz projeler tüm hızıyla devam ediyor. Erol Güngör Gelişim Programı ile ortaöğretim seviyesinden uzman gözetiminde eğitimine başlayan kardeşimiz, Ruhi Kılıçkıran Ulaşım Bursu ile üniversiteyi kazandığı ile ulaştırılıp rehberlik hizmeti veriliyor. Sosyal istismarın önüne geçmek ve barınma sorununa çözüm bulmak için açtığımız Ülkü Evleri’nde kalması sağlanıyor. Burs Kardeşliği ile hayırseverlerle öğrenci kardeşlerimiz arasında köprü kuruluyor. Ülkü Ocakları olarak en büyük hazinemiz olan gençlerimizin eğitim hayatları başından sonuna kadar takip ediliyor.
Bugün bu alanda gördüğümüz coşku da bizleri gelecek adına ümitlendirmekte, emeklerinizin boşa gitmeyeceğini göstermektedir. Geleceğin Lider Ülke Türkiye’sinin mimarları olan Türk Gençleri de Ülkü Ocakları’nın mübarek çatısı altında saf tuttuğunu görmek bizlere güç vermektedir.
Ülkücüler;
40 askeriyle korkusuzca Çin Sarayı’nı basan Kürşat’ın cesaretini,
Bilge Kağan’ın geçmişten bugüne ışık tutan sesini,
Tonyukuk’un sahip olduğu devlet anlayışını,
Şeyh Şamil’in vakarını ve yüksek mücadele azmini,
Küçük bir beylikten, üç kıtayı avucunun içine almaya giden bir devleti kuran Osman Gazi’nin gazasını,
Çağları açıp kapatan, Peygamber Efendimizin Hadis’inden de hareketle kutlu ideali gerçekleştiren Fatih’in kararlılığını,
Atatürk’ün kurtuluş ve bağımsızlık aşkını,
Enver Paşa’nın hayallerini,
Başbuğumuz Alparslan Türkeş’in ise davaya olan inancı ve adanmışlığını benliğinde buluşturan yüksek karakterli insanlardır.
Ocaklı gençlerimiz başta olmak üzere, eğitim yolunda kendinize bir rota çizmelisiniz. İdeallerimizi gerçekleştirmek, fikirlerimizi iktidar yapmak adına kendinizi iyi yetiştirmelisiniz.İçinde bulunduğumuz çağı yakalamak ve her alanda yerli üretime geçebilmek için teknolojik gelişmelere ayak uydurmalısınız Bilginin yenemeyeceği gücün ve aşamayacağı engelin olmadığını aklınızdan çıkarmayın. Gençliğimizi yolundan saptırmak, sağlıklı düşünmesini engellemek için başta uyuşturucu illetini sizlere bulaştırmaya çalışanlara fırsat vermeyin. Ülkü Ocakları olarak Uyuşturucuyla Mücadelemize destek olun, bulunduğunuz her ortamda bu kampanyamızı anlatın.
Değerli dava arkadaşlarım,
Hepinizin bildiği üzere hükümet tarafından başlatılan ve açılım adı verilen yıkım projesine her geçen gün yeni halkalar eklenmekte, tarihimize kara bir leke olarak geçecek adımlar atılmaktadır.Habur’da yaşanan terörist karşılama kepazeliğiyle yetinmeyenler teröristleri muhatap almış, Türk’ten rahatsız bir tavır sergilemiştir. Türk adı tabelalardan ve devletin hafızasından silinmeye çalışılmış, mukaddes Türk bayrağı indirilmiş, son olarak da vatan hainlerinin heykelinin dikilmesine göz yumulmuştur.
Yaşanan diğer gelişmelere de baktığımız zaman Dünya tarihinde ihanetin bu kadar serbest olduğu bir ülke daha görülmemiştir. Mevcut siyasal iktidar yolsuzluk batağının içine batmışken devletin imkânlarını şahsi zevkleri için kullanmaya başlamıştır. Milletimiz yoksullukla boğuşurken kendilerini düşünen; saraylar yapıp uçaklar alan bu zihniye karşı tavrımız “Beytül Maldan bir giysi dahi çalanın cenaze namazı kılınmaz.” diyen Resulullah’ın tavrıdır.
Başta dış güçler olmak üzere bölünme senaryosunun piyonlarıyla saf tutmuş AKP iktidarına karşı dik duran, asla taviz vermeyen yegane yapı Ülkücü Hareket olmuştur. Tüm bu karanlık tabloya rağmen tarihimizden aldığımız kutlu misyon gereği devletimizi ve milletimizi tünelin sonundaki aydınlığa kavuşturma görevi yine Ülkücü Hareketin yiğit evlatlarına kalmıştır.Dün vatanımızı müdafaa mecburiyetine düştüğümü zaman nefsani duygularını bir kenara bırakan en ufak bir zafiyet dahi göstermeden darağacına yürüyen Mustafa Pehlivanoğlu gibi,
İçinde bir gram insanlık olanın dahi yapmayacağı türlü işkencelerle şehit edilen Dursun Önkuzu gibi,
Davaya olan inancımızın ve birliğimizin göstergesi misali tutsak arkadaşlarına ekmek götürmek isterken kahpe kurşunların hedefi olan Süleyman Özmen gibi şehitleri olan bir hareketin bu dönemdeki temsilcileriyiz.
Geldiğimiz noktada meşru zeminler içerisinde kalarak ülkemiz üzerinde oynanan oyunlar, iktidarın ihanet kokan icraatlarını kapı kapı anlatılmalıyız.
Başbuğumuz Alparslan Türkeş’in de işaretmiş olduğu üzere;
Sizleri Türklük gurur ve şuuruna, İslam ahlak ve faziletine, yoksullukla savaşa, adalette yarışa, birliğe, kardeşliğe, kısaca hak yolu, hakikat yolu, Allah yoluna çağırıyorum.
Hazreti peygamberin “birlikte rahmet, ayrılıkta azap vardır” hadisinden hareketle Birlik ve beraberlik içerisinde yılmadan, yorulmadan mücadeleye atılmalıyız. Bugünkü moda tabirlerin aksine milli, müreffeh ve büyük Türkiye’yi yeniden inşa etmeliyiz.
Gelin bir olalım, iri olalım diri olalım.
Sözlerimi içinde bulunduğumuz dönemin anlam ve öneminden de hareketle İstiklal Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un şu veciz sözüyle tamamlamak istiyorum.
GİRMEDEN TEFRİKA BİR MİLLETE, DÜŞMAN GİREMEZ;
TOPLU VURDUKÇA YÜREKLER, ONU TOP SİNDİREMEZ.
Hepiniz sağolun, varolun, Allah’a emanet olun.
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE” ifadelerini kullandı.
Genel Başkan Kılavuz’un konuşmasını tamamlamasının ardından Ahmet Şafak sahne alarak Ülküdaşlarımıza coşku dolu anlar yaşattı.
Elazığ Ülkü Ocakları’nın programı sonrasında Genel Başkan Kılavuz, Ülkücü Şehidimiz Cevdet Karakaş’ın ailesini ziyaret etti. Şehidimizin amcası Hanefi Karakaş ile bir süre sohbet eden Kılavuz “Ülkücü Şehitlerimizin bizlere emanetleri olan ailelerimizin iyi-kötü gün ayrımı olmaksızın her daim yanında olmaya çalışıyoruz. Ağabeylerimizden aldığımız kutlu mirasa sahip çıkmak ve ağabeylerimizin canlarını uğruna feda ettiği sancağımızın düşmemesi için çalışıyoruz. Milletimizin birliğinin ve devletimizin bekasının geçmişte olduğu gibi bugünde teminatı olmaya devam edeceğiz. “Vatanımın ha ekmeğini yemişim, ha uğruna kurşun” diyebilen Cevdet Karakaş ve daha nice şehitlerimiz gibi gerekirse canımızı feda etmekten asla geri durmayacağız. Sizler de bizleri evlatlarınız, kardeşleriniz olarak bilin. Neye ihtiyacınız olursa olsun bir nefeslik mesafede olduğumuzu aklınızdan çıkarmayın.” ifadelerini kullandı.
Elazığ’daki ziyaretlerini tamamlayan Genel Başkan Olcay Kılavuz daha sonra kentten ayrıldı.