MHP Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Karakaya, “AKP Hükümeti, MİT, Jandarma ve Emniyet’in ‘ırk, etnik köken, siyasi düşünce, din, mezhep, dernek ve sendika, sağlık ve cinsel hayatıyla ilgili verileri’dahil olmak üzere her türlü fişleme yapmaya imkan sağlayabilecek ‘Kişisel Verilerin Korunması Yasa Tasarısı’nı TBMM Başkanlığı’na sundu” dedi.Karakaya, “Yetimin hakkını korumayanlar, sizce kişisel verileri korurlar mı” diye sordu.
Ankara Çankaya Olağan İlçe Kongresi’nde Kongre Divan Başkanı olarak yaptığı açıklamada Mevlüt Karakaya, “Yetimin hakkını korumayanlar, sizce kişisel verileri korurlar mı?” diye sordu. MHP’li Karakaya, kanun tasarısının her ne kadar ‘Kişisel Verilerin Korunması’adı altında düzenlenmiş olsa da içerik itibariyle bu verilerin iktidar gücünü elinde bulunduranlar tarafından kullanılmasına yasal bir kılıf olma niteliği taşıdığına işaret ederek, “Aslında hükümet 2008 yılında da benzer bir tasarıyı TBMM’b4ye sunmuş, bizlerin ve vatandaşın fişleme ve özel hayatın ihlali itirazları karşısında tasarı hükümsüz kalmıştı.
Bugün bazı değişikliklerle yeniden getirilen tasarı incelendiğinde, aslında kişisel verilerin korunmasının sadece sokaktaki vatandaşa karşı olduğunu, buna karşılık emniyete, MİT’e ve Jandarma’ya fişleme yapma görevi verildiğini söyleyebiliriz.” diye konuştu.
“KORUMALAR YOK HÜKMÜNE DÜŞÜRÜLÜYOR”
Kanun tasarısıyla getirilen hükümlerin, her ne kadar bir koruma öngörüyor gibi görünse de, devam eden cümlelerdeki istisnalarla bu korumaların yok hükmüne düşürüldüğüne işaret eden Karakaya, şöyle devam etti: “Bu tasarıyla aslında hükümet Türk insanının genel kişisel bilgilerinin yanında hangi mezhebe veya cemaate mensup olduğundan genetik yapısına, hangi partili olduğundan cinsel hayatına ilişkin akla gelebilecek her türlü özel kişisel verileri toplamayı yasal bir zemine oturtmaya çalışmaktadır. Toplanması yasal hale getirilmeye çalışılan bu özel bilgilerin iktidar gücünü elinde bulunduranlar tarafından amaç dışı kullanımının nasıl önleneceği ise açıkta kalmıştır.”
“HÜKÜMET ARTIK VATANDAŞA GÜVEN VEREMEMEKTEDİR”
“Hükümet yaşanan son olaylarla artık vatandaşa güven verememektedir.” şeklinde sözlerini sürdüren Mevlüt Karakaya, denetimden yoksunluğun en son raddeye ulaştığı bu günlerde hükümet ve bir bütün olarak idarenin, kendini tamamen denetimsiz bir ortamla bütünleştirdiği tespitini aktardı.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Karakaya, “Çıkardığı Kanun Hükmünde Kararnamelerle kamu yönetiminde sözüm ona yaptığı reformlarla idarenin kendi kendini denetimini objektif kural ve ilkelerden uzaklaştırmıştır. Kurumsallaşmış kadim birçok denetim birimi ve kurumu yok edilmiştir. Yöneticiye bağlı iç denetçi mekanizmasıyla kamu kurumlarında kol kırılıyor yen içinde kalıyor. İsterse kalmasın.
Beğenilmeyen raporların yenisi sipariş ediliyor, olmazsa kol koparılıyor. Yanlışı yapanın değil yanlışı ifşa edip rapor haline getirilenlerin. Siyasi denetimin ne doğrudan ne de dolaylı yapılmasına fırsat verilmiyor. Bugün birçok kamu kurumu milletvekillerinin sorularına cevap vermekten imtina ediyor, verilenlerin çoğu da zamanında verilemiyor. Meclis araştırma, soruşturma komisyonları ve gensoru müesseseleri iktidarın yukarıdan gelen talimatlarla kalkan inen parmaklarla siyasi denetimin doğrudan yapılmasına engel teşkil ediyor. Sayıştay aracılığıyla yapılan dolaylı siyasi denetim de onca zorlamamıza rağmen engelleniyor ya da etkisi zayıflatılıyor.” değerlendirmesinde bulundu.
“İKTİDAR KENDİNİ DENETİMSİZLEŞTİRMEK İÇİN DENETİMİ İKTİDARSIZLAŞTIRMIŞTIR”
“Yargı denetimi ise artık Allah’a emanet duruma geldi.” diyen Karakaya, “Velhasıl iktidar 12 yıllık bir süreçte kendini denetimsizleştirmek için denetimi iktidarsızlaştırmıştır. Uluslararası düzeyde rüşvet ve yolsuzluk yapıldığı iddialarını dahi siyasi denetimden ve hatta yargı denetiminden uzak tutan bir iktidarın milletin özel bilgilerinin amaç dışı kullanımını nasıl denetleyeceği bu kanun tasarı üzerinde en önemli soru işaretini oluşturmaktadır.” diye sözlerini tamamladı.