Ergun KAFTANCI
DÖRT bakanın Yüce Divan‘a postalanmaması birçok AKP’linin bu karar etrafında ittifak halinde olduğunu gösterdi.
Meğer etrafta ne kadar da yolsuzluk ve rüşvet yandaşı varmış…
Bitmiş bu ülke!
* * *
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu‘na saldırı yaşandı. Parti içi toplantıya nasıl sızdığı saptanamayan biri “Sizin siyasetiniz babamı mahvetti” diyerek önce ayakkabısının sağ tekini, hızını alamayınca da sol tekini fırlattı…
Ayakkabılar Kılıçdaroğlu‘na isabet etmedi; sağ teki bir CHP’liyi vurdu, sol teki ise plonjon yapan korumalar tarafından havada yakalandı…
Ayakkabısız kalan eylemci derdest edilirken bağırıyordu:
Ayakkabısız kalan eylemci derdest edilirken bağırıyordu:
-İşçinin, emeklinin hakları ödenmiyor…
Mesaj doğruydu ama adres yanlıştı…
……………………… ..
Oysa bu olayın yaşandığı sırada CHP’liler emekliler için yeni bir refah paketi üzerinde çalışıyordu…
AKP’lilere gelince; Yüce Divan yolunu tıkayarak yolsuzluk ve rüşvet dinamizmine sığınıyorlardı…
* * *
BİR HATİBİ beğenmedin diyelim, ya da karşısındasın, adam kürsüye çıkıp konuşurken ayakkabının önce birini, sonra diğerini fırlat, olsun bitsin…
En zararsız protesto şekli…
Araplar bunu terlikle yapıyor…
Saddam’ın heykelini yerle bir ederlerken bile heykeli terlikle dövdüler, beton karışımı heykeli eşek sudan gelene kadar terliklediler.
Bir başka örnek vereyim; 2010 yılında İspanya’da Kültürler arası Sevilla NODO ödülünü alan Tayyip Bey, tören sonrasında ayakkabılı bir saldırıya uğradı; saldırgan o an etkisiz hale getirildi.
Kısacası bizim hem iktidar, hem ana muhalefet başkanlarımız ayakkabı fırlatılmasına alıştı; bu konuda şerbetliler, onlara bir şey olmaz…
Ayakkabı kutuları mı dediniz; onların içerisinde ne olduğunu burada ve şu anda tartışacak değiliz; ne olduğunu görmediniz mi yoksa!
* * *
OTOMOTİV sanayii yüzde 10 küçülmüş…
Diğer sanayi işletmeleri durma noktasına gelmiş…
Perakende piyasasında yaprak kıpırdamıyormuş…
Yüzde 3.5 olan büyüme hızı yüzde 2.5’da kalmış…
Kim bilir ekonomide daha ne olumsuzluklar yaşanıyor da haberimiz olmuyıor…
Açlık ve yoksulluk rakamlarının tırmandığını biliyoruz…
Aç ve işsiz yurttaş sayısı da öyle…
………………………… ..
İşte tam da bu arada…
Kadınlar çokça doğursun kampanyasına gaz veriyorlar…
-Bir doğur, al 300 lirayı…
-İki doğur, at cebe 400 lirayı…
-Üç doğurana bastır 600 lirayı…
-Dört doğur…
Rakam açıklanmadı, herhalde onun için de 800 lira diyecekler…
Yurttaşın parasıyla hovardalık denir buna…
Değerli okurlar; bugüne kadar aç ve işsiz nesil yaratmak için para harcayan bir siyasal irade tasavvur edememiş olabilirsiniz; hazır fırsat çıkmışken buyrun bu iktidarı seyredin…
* * *
DÜNYAYI endişelere sevkeden senkronize bir terörle karşı karşıyayız..
İstisnalar dışında bütün örgütlerin dinci olduklarını görüyoruz; maalesef İslam adına insanları boğazlıyorlar…
Fransa’da ki olayı yaşatan ve polis tarafından öldürülen iki dinci kardeş, İslam’a büyük kötülük yaptı. Keza market basan teröristle kuyumcu basan sevgilisi kız da yakalanmadan önce eylemlerini İslam adına yaptıklarını söyleyerek bu kötülüğe tuz biber ektiler…
Ya “Allah-u ekber” diyerek Müslüman kardeşinin kafasını uçuran, üzerine bomba yağdıran, evini yıkan, iş yerini ateşe veren, aracını kundaklayan, kadınlarının ırzına geçen, önüne geleni kurşunlayan terörü meslek diye seçenMüslümanlar’a ne diyeceğiz…
Ne acı, bunlar yüce dinimizi, teröre kaynak -referans- yaptılar.
Tabloya bakın; dergiyi basan iki kardeşten biri kaçan kadın çalışanın önünü kesiyor ve “Korkma biz kadın öldürmeyiz, yeter ki başını ört hemen” deyip salıyor…
Başörtüsü demek ki Müslüman olmak için yeterli…
Ya insan öldürmek, aman dileyen Müslüman polisi yaralamakla kalmayıp kafasına bir kurşun daha sıkarak canını almak, dinimizde yer bulabilir mi!?
İslam, insan öldürmeye, işkence yapmaya ve vahşete açık değildir…
Müslüman olmayanların çalıştığı bir derginin mensuplarını toptan ortadan kaldırmak da cihad sayılmaz…
Ne çare…
Meczuplar, din iman tanımıyor…