Antalya Ülkü Ocakları’nın “Yeni Ufuklara Doğru Ülküde Birlik Gecesi” adlı konseri büyük bir coşkuyla gerçekleşti..
Antalya Cam Piramit’te düzenlenen Konsere, Taş Medreseliler Başkanı Hüseyin Kocabaş, Ülkü Ocakları Isparta İl Başkanı Akif Çapraz, Antalya Ülkü Ocakları eski İl Başkanları Mustafa Aksoy ve Lokman Kaya, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) MYK Üyesi Hüseyin Yıldız, MHP Antalya İl Başkanı Cemal Gencer, MHP Antalya eski İl Başkanı A.Adnan Kaya, MHP Elmalı İlçe Başkanı SMMM Ahmet Aydın, MHP Konyaaltı İlçe Başkanı a. Mustafa Çolak, İlçe Teşkilatları Başkanları, İlçe Ocak Başkanları ve binlerce vatandaş katıldı.
Isparta Belediyesi Mehteran Takımının görkemli gösterisiyle başlayan programda sırasıyla Onur Kuruçaylı – Ahmet Furkan Taşkın, Ümran Gülcan, Ali Kınık ve Osman Öztunç sahne aldı. Sunuculuğunu Mustafa Aksoy’un yaptığı konserde Ülkü Ocakları’nın 3 Temmuz itibariyle faaliyetlerinin anlatıldığı bir sinevizyon gösterisi davetlilere gösterildi.
Antalya Ülkü Ocakları Yönetiminin takdim edilmesinin akabinde konsere katılan kalabalığa hitaben bir konuşma yapan Ülkü Ocakları Antalya İl Başkanı Av. Emrah Taşkın;
“Değerli misafirler, Aziz Dava Arkadaşlarım,
Çok Kıymetli Hanımefendiler, Beyefendiler,
İffet, zarafet abidesi Asenalar, memleketin geleceği yiğit Bozkurtlar.
Türk Milleti’nin hadimi ve hamisi Muhterem Ülküdaşlarım,
Ve Basınımızın değerli temsilcileri,
Sizleri, yoğun programı nedeniyle bugün aramızda bulunamayan Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Başkanım Sayın Olcay Kılavuz Bey, şahsım ve teşkilatlarım adına saygı, sevgi ve muhabbetle selamlıyorum.
Antalya Ülkü Ocakları olarak gerçekleştirdiğimiz “Yeni Ufuklara Doğru, Ülküde Birlik” gecemize hoş geldiniz, şerefler verdiniz.
Konuşmama başlamadan önce, 1968 yılının 4 Ocak günü şehit edilen Ülkücü Hareketin ilk şehidi merhum Ruhi Kılıçkıran ağabeyimizi ve onun nezdinde vatan, millet, din ve bayrak yolunda şehadet şerbeti içen tüm şehitlerimizi rahmet, minnet ve dualarla yâd ediyorum. Ruhları şad, mekânları cennet olsun.
Saygıdeğer misafirler,
Ben 2004 yılında Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni kazanarak Bitlis’ten Antalya’ya geldim. Bu tarihten itibaren Antalya Ülkü Ocakları bünyesinde Üniversite teşkilatında, İl Ocak yönetiminde çeşitli görevlerde bulundum. Eğitim hayatım sona erip de mezun olduktan ve vatani görevimi ifa ettikten sonra Antalya Barosu’na bağlı olarak Avukatlık yapmaya başladım. Şubat 2012’de gerçekleştirilen Muratpaşa İlçe Kongresi ile de MHP Muratpaşa İlçe Yönetim Kurulu üyesi oldum.
3 Temmuz 2014 tarihinde, MHP Muratpaşa yönetim kurulu üyesi iken Cenab-ı Allah’ın izni ve Sayın Genel Başkanımız Olcay Kılavuz beyefendinin takdiri ile ömrüm boyunca şeref nişanı olarak taşıyacağım Antalya Ülkü Ocakları İl Başkanlığı görevine atandım. Burada sizlerin huzurunda bir kez daha bana bu kutsal vazifeyi nasip eden Yaradanıma şükürler ediyor, saygıdeğer genel başkanıma beni bu makama layık gördüğü için sonsuz şükranlarımı sunuyorum.
Ülkü Ocakları, kökü tarihin derinliklerine kadar uzanan mukaddes bir fikrin günümüzdeki temsilcisidir. Bu fikir Türk Milliyetçiliğidir. Türk Milliyetçiliği ve Türk Milliyetçileri, Türk’ün tarih sahnesine çıktığı günden bugüne hep var olmuştur ve Allah’ın izni ile de sonsuza dek var olacaktır.
Türk Milliyetçiliği, Türk’ün milletine, devletine, vatanına, bayrağına, kültürüne; yani mukaddes bildiği değerlerine duyduğu derin sevginin, saygının, sadakat ve hizmet duygusunun adıdır.
Çağlar öncesinden bugüne Milletimizin yaşadığı her zorlukta Türk Milliyetçileri, Ülkücüler öne atılmış, bahsettiğimiz bu mukaddes değerlere canları pahasına sahip çıkmışlardır.
İşte bizler;
Milliyetçi Hareketin, Türk İslam Ülküsünün gençlik yapılanması olan Ülkü Ocaklılar, kaynağını Türk’ün kadim tarihinden alan, yüce dinimiz İslam ile zenginleşen bu mübarek emaneti bugün taşıyacak ve yarınlara ulaştıracak bir nesil olmanın ve böyle bir nesli ocaklarımızda yetiştirmenin mücadelesini vermekteyiz.
Türk ve İslam âlemi, son birkaç yüzyıldır ne yazık ki hep ezilen, mağdur olan, hak ve hukukunu koruyamayan, dönemlik galibiyetler yaşasa da kesin zaferi kazanamayan bir görüntü çizmektedir.
Merhum Arvasi hocanın inandığı ve söylediği gibi bizler de inanıyoruz ve söylüyoruz ki
“Amentüye iman ettiğimiz gibi iman ediyoruz ki Türk milletinin de, İslam âleminin de mazlum milletlerin de kurtuluşu Türk milliyetçilerinde, Türk-İslam Ülkücülerindedir.”
Göreve atandığım 3 Temmuz tarihinden itibaren bu iman ve inançla, teşkilatlanma çalışmalarına başladım. İlk iş olarak davasına samimiyetle bağlı, çalışkan ve her durum ve şart altında tevazuu, efendiliği elden bırakmayan bir ekip oluşturmam gerekiyordu. Bu kapsamda gördüğünüz bu değerli ülküdaşlarımla ile bir araya geldik ve birlikte çalışmaya başladık.
Ekibimizi bir araya getirdikten sonra geçmişte neler yapıldığı ve bundan sonra neler yapabileceğimiz hususunda istişarelerde bulunduk, önümüzdeki bir yılı programladık ve bu program doğrultusunda halen çalışmalarımızı yürütüyoruz.
Bunun yanında ilçelerimizde de teşkilatlarımızın çalışmalarını yakinen takip etmeye çalışıyor, ocaklarımızın tütmesi için elimizden geleni yapıyoruz. Hâlihazırda Antalya’nın 8 ilçesinde ocak teşkilatımız mevcut bulunmaktadır. (Gazipaşa, Alanya, Manavgat, Serik, Demre, Finike, Kumluca, Elmalı)
Ülkü Ocakları olarak, faaliyetlerimizi gerçekleştirirken öncelikli hedef kitlemiz Türk milletinin geleceği ve teminatı olan Türk gençliğidir. Bu noktada Antalya’da yer alan liselerde ve Üniversitelerde teşkilatlanmamızı gerçekleştiriyoruz. Aynı zamanda kurmuş olduğumuz çalışan gençlik birimimizle iş hayatına atılmış genç Ülküdaşlarımıza ulaşmaya çalışıyoruz.
Üniversitelerde teşkilatımız mensupları tarafından kurulan ve faaliyetlerine devam eden birçok öğrenci topluluğumuz bulunmaktadır. Yine ocağımızda gerçekleştirdiğimiz çeşitli proje ve etkinliklerle gençliğimizi Türklük gurur ve şuuru, İslam ahlak ve fazileti ile donatmak için mücadele ediyoruz. Gençliğimizin bilgili, donanımlı, sorumluluk sahibi, öz güvenli, milli ve manevi değerlere sahip, mensubu olduğu millete faydalı birer birey olması için çok yönlü ve etkili çalışmalar yapmaya çalışıyoruz.
Cennet mekân Başbuğumuz Alparslan Türkeş diyor ki; “Gençliğimizi büyük bir savaş beklemektedir. Bozgunculuğa, tembelliğe, ahlaksızlığa, cehalete, yalancılığa karşı büyük bir savaş.” İşte biz, yapmış olduğumuz çalışmalarla ve yüce Allah’ın izniyle bu savaşın her daim kazanan tarafı olacağız.
Teşkilat faaliyetlerimiz kapsamında haftalık Cuma sohbetleri, etüt çalışmaları, her Pazar gerçekleştirilen üniversite ve ortaöğretim seminer programları, yine her hafta düzenli gerçekleştirdiğimiz dergi tanıtım ve abonelik standı çalışmalarımız gibi sürdürülebilir etkinlikler yanında günübirlik gündeme ilişkin yazılı açıklamalar, bildiriler, sosyal ve kültürel etkinlikler yapıyoruz.
Aynı zamanda genel merkezimiz tarafından gerçekleştirilen ve bizim de ilimizde uygulamaya koyduğumuz çeşitli projelerimiz ve faaliyetlerimiz bulunmaktadır. Genel merkezimizin Ülkü evleri projesi kapsamında üniversite öğrencilerine yönelik 2si bayan olmak üzere 22 adet Ülkü Evimiz vardır.
Genel merkezimizce gerçekleştirilen bir diğer proje olan “Burs Kardeşliği” projesi ile alakalı yapmış olduğumuz ilan ve bildirimlere ne yazık ki olumlu herhangi bir dönüş yapılmadığı için şu an bu projemizi gerçekleştiremiyoruz. Bu ve benzeri projelerimizde sizlerin yani Ülkücü camianın daha fazla katkı sunmasını bekliyoruz.
Kıymetli dava arkadaşlarım,
Dünya insanlığının ve Memleketimizin içinde bulunduğu şartlar hepinizin malumudur. Dünyanın neresinde bir Türk bir Müslüman varsa ne yazık ki zulüm altındadır. Suriye’de, Türkmen Elinde, Doğu Türkistan’da Türk’e yapılan zulme bütün dünya sessiz kalmaktadır. Zulüm altında yaşamaya çalışan Türk’ün hakkı, hukuku savunulmamakta, soydaşlarımız kaderlerine terk edilmektedir. Ülkemiz emperyalizmin taşeronluğuna soyunmuş bir iktidar elinde gün geçtikçe daha kötü daha karanlık daha vahim günlere sürüklenmektedir. Türk Milletinin birliği, Türk devletinin bekası tartışmaya açılmakta, temel değerlerimiz, ahlakımız, kültürümüz ve hatta dinimiz siyasi hesaplarla değersizleştirilmektedir. Hırsızlık, arsızlık, ahlaksızlık devleti idare eden bedenlerce normalleştirilmektedir.
Böyle bir süreç içerisinde Ülkücülere düşen tarihte defalarca olduğu gibi yine Türk Milleti’nin önüne düşmek ve Türk Milleti’ni harekete geçirerek bu karanlıkların sonundaki ışığa kavuşturmaktır. Ancak bunu yapabilmek için en başta Ülküdaşlık hukukumuzu geliştirmeli, günübirlik hesapları bir kenara bırakmalı, şahsi menfaat duygusundan arınmalıyız. Bir olmalı, iri olmalı, diri olmalıyız.
Son olarak şunu belirtmek istiyorum ki; Ülkücüler olarak bizler milletimizin ve devletimizin bekası için verilmesi gereken her türlü mücadeleyi vermeye hazırız. İlmi sahada da savaş meydanında da son nefer, son nefes ve son damla kanımıza kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz.
Konuşmama son verirken gecemizin hayırlara vesile olmasını Cenabı Allah’tan niyaz ediyorum.
Allah’a emanet olun.
Kahrolsun Şer Odakları,
Yaşasın Ülkü Ocakları
Ne mutlu TÜRK’üm diyene… ifadelerini kullandı.
Haber Kaynağı:ulkucuhaber