Hükümete yakın isimlerin, KİT’lerin ve kamu payı bulunan şirketlerin yönetim kuruluna yüksek maaşlarla üye olarak atandığının ortaya çıkması gündemi karıştırdı.
Kamunun da payının olduğu şirketlere AKP’lilerin ve iktidarın gözdesi bürokratların doldurulduğu haberine sert tepkiler geldi.
Gazetecilere konuşan MHP Grup Başkanvekili ve Kayseri Milletvekili Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, iktidarın devleti babalarının malı, çiftliği gibi kullandığını belirterek buna dur demesi gerekenlerin vatandaşlar olduğunu söyledi.
Halaçoğlu, ‘Torpillerin sebebi sadece yakınları, akrabayı gözetmek(!) mi?’ Şeklindeki soruya karşın önemli bir iddiada bulunarak ‘Yolsuzluk yapanlar mal ve mülkleri kendi üzerlerine alamadıkları için iş sağladıkları kişilerin üzerlerine kaydettiriyorlar.’ Cevabını verdi.
İŞTE O AÇIKLAMALAR:
BABALARININ MALI GİBİ, ÇİFTLİĞİ GİBİ KULLANIYORLAR MİLLET BUNU GÖRMEK ZORUNDA
Bu iktidar dönemi kadar Türkiye’de bu kadar haksızlık yapılmamıştı atamalarda. Babalarının malı gibi, çiftliği gibi kullanıyorlar şimdiye kadar. Bütün mesele şu; bunu eğer demokrasideysek millet görmek zorunda. Millet kendi hakkını korumak zorunda. Kendisi bir ekmeğe muhtaçken birileri kendisine kömür ya da makarna paketleri verirken, diğerleri götürüyor. Bunu görmeleri lazım. Kendilerine yapılan haksızlığı bilmeleri lazım. Demokraside oyunu kullanan, tercihini kullanan milletin şuurlu olmasıdır.
DENETİMDEN UZAK BİRÇOK KURUM VAR HEPSİ ARPALIKTAN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİL
Yolsuzlukların içine batmış insanların birilerine aynı anda 5 yerde çalışmak gibi, bu kadar imkan tanıması normal değil mi? Birçok konuda, ihale yasası dışında bıraktıkları işlerden tutun da, buna benzer birçok denetimlerden uzak tutulan kurumlar var. Bunların hepsi arpalıktan başka bir şey değil. İnşallah bu iktidar düşer de biz iktidar olursak denetimsiz hiçbir şey kalmaz. İstediğiniz kadar özelleştirin hiçbir mahsuru yok ama özelleştirirken denetimi çok iyi kurmak zorundasınız. İyi bir denetim sistemine sahip olmalısınız. Hukuk devleti bunu gerektirir. Yürütme dahil hepsi hukuk denetimine tabi tutulmak zorundadır. Çünkü; hem yürütmenin, hem de yargının dayandığı ana unsur yasam organıdır. Yasama organının çıkardığı yasalara göre hareket etme mecburiyeti vardı. Her kurum kendi alanı içerisinde hareket etmek durumundadır. Bu yapılmadığı taktirde ne hukuk devleti olabilirsiniz, ne insan haklarına riayet edebilirsiniz, ne demokrasinin d’sinden bahsedebilirsiniz.. Hiçbir şey olmaz.
GİRDABA GİRMİŞ HÜKÜMET KENDİNİ KURTARMAK İÇİN HER ŞEYİ YAPABİLİR
Burada büyük bir hukuksuzluk var, büyük bir kayırmacılık var, büyük bir yolsuzluk var. Bu girdaba girmiş hükümetin kendini kurtarmak için her şeyi yapacağını da göz önüne alabilirsiniz. Dolayısıyla çözüm yolu da dahil, çözüm önerileri veya PKK’ya görüşmeler dahil, dış politika dahil hepsi üzerinde tavizler vermek durumunda kalırsınız, iktidarınızı devam ettirmek için. Yoksa Yüce Divan’a çıkarsınız. Hepsi bundan ibaret.
TORPİLLERİN SEBEBİ SADECE ‘YAKINLARI, AKRABAYI GÖZETMEK(!) Mİ?
MAL VE MÜLKLERİ KENDİ ÜZERLERİNE ALAMADIKLARI İÇİN İŞ SAĞLADIKLARI KİŞİLERİN ÜZERLERİNE KAYDETTİRİYORLAR
Yolsuzluk yapanların birçoğu mal ve mülkleri kendi üzerlerine almazlar. Onu kendi güvendikleri kişilerin üzerlerine kaydettirirler. Onları da kontrol altında tutabilmek için birtakım avantajlar vermek zorunda kalırlar. Bir işte çalışanlar o işle elde edemeyecekleri servete sahip olanlar, nasıl bu serveti elde edebiliyorlar? Bunlar araştırıldığı taktirde çıkmayacak mı ortaya? Ayda 2 bin, 3 bin, 5 bin geliriniz var ama 10 tane daireniz var, nasıl oluyor?
BİZ DOKUNULMAZIZ ANLAYIŞIYLA PERVASIZCA HAREKET EDİYORLAR
İkincisi de sanki hiç sanki gitmeyeceklermiş gibi bir düşünce içerisindeler. Nasıl olsa bu milleti biz aldatabiliyoruz, istediğimiz gibi kullanabiliyoruz, oylarını alabiliyoruz diyorlar. Baktığınız zaman gerçekten muhtaç insanların yüzde 71’ine yapılan istatistiklere göre birtakım avantajlar sağlıyorlar. Nasıl olsa bu önemli bir oy potansiyeli anlamına geliyor. Ve bununla da iktidarlarını devam ettirme yolunda hareket ediyorlar. Biz 3 seferdir, 5 seferdir seçim kazandık, bundan sonra da kazanacağız. Haliyle biz dokunulmazız anlayışıyla pervasızca hareket ediyorlar.