Ali BADEMCİ
Marie Broxup, Alman asıllı ünlü bilgin Alexandre Bennigsen‘in (1913–1988) kızı. Marie, “Central Asian Survey” dergisinin Cilt II, Sayı 1, Temmuz 1983, s. 57-81’de “Basmacılar” başlıklı bir yazı yayımlamış ve mezkur yazı Akdes Nimet Kurat’ın oğlu Prof. Dr. Yuluğ Tekin Kurat tarafından İngilizce aslından Türkçe’ye çevrilmiş ve ODTÜ Asya Afrika Gurubu’nın 4 numaralı yayını olarak 1984’de yayımlanmıştır. Tahmin ediyoruz Marie Broxup da hakkın rahmetine kavuşmuştur. Yazı genel olarak müspet; fakat tercüme ve yazardan kaynaklan bazı hatalar özellikle dikkat çekmekte ve bu yazıyı yeniden ele alma mecburiyetini ortaya koymaktadır.
Marie Broxup, bu yazıda bizim ilk çalışmaları da kullanmış ve rahmetli Baymirza, vasıtasıyla “Basmacılar ile en son temas eden kişi” olarak o yıllarda cezaevinde bulunduğumuz için bizimle irtibat kurmak mümkün olmamıştır. Sonraki yıllarda temin ettiğim bu çalışmayı bulduğum halde Marie Broxup’un Bennigsen kızı olduğunu bilmediğimiz için çok ehemmiyet vermemiştik. Ancak “Enver Paşa”çalışması dolayısıyla Murat Bardakçı’dan aldığımız yeni haber bizi bu yazı üzerinde çalışmaya sevketmiştir.
Anlaşıldığına göre Broxup Basmacılar II’yi görmemiştir. Yazısının 2 ve 3. sayfasında Şubat 1918’de vukuu bulan Kokan Katliamı, “Hocend katliamı” olarak gösterilmiştir ki sanıyorum bu husus yanlış tercümeden kaynaklanmaktadır. Fakat dünyada bugüne kadar görülmemiş bir tespit ile Basmacılığın Çarlık devrine kadar indiği çok yerinde ve bizim görüşlerimizle örtüşen tamamen literatürel bir değerlendirmedir. Aynı sayfada kuvvetle muhtemel böyle bir tercüme hatası daha vardır ki, Şarki Buharalı asil bir Karluk din adamı olan İşan Şultan, ”İsen Hoca” diye bir Kazak adiyle karıştırılmakta ve bu zat da kendisi Mangıt Özbeği olan İbrahim Lakay Bey’in adamı olarak takdim edilmektedir. Hâlbuki onun adındaki “Sultan” lakabı bile Karlukluk ve Karahanlılar ile ilgilidir ve asalet ifâde ettiği için katiyetle herkes tarafından kullanılamaz. İşan Sultan o derece Lakay düşmanıdır ki Enver Paşa’yı mendebur İbrahim’in elinden kurtarmıştır. Enver Paşa’nın şehadetinden sonra ne hikmetse serseri Hacı Sami onu idam etmiştir. Doğu Buhara Basmacıları İslâmi inançlara karşı lakayt olarak değerlendirmektedir. Bu görüş de yanlıştır çünkü bu bölgenin büyük Basmacısı İbrahim Bey Lakay hem “Kadimî” hem de bağnaz derecede İslâmcıdır. Ayrıca Hacı Sami Bey’i anlatırken onun Batı Buhara’da hakim olduğu yazılmaktadır ki bu tamamen yanlıştır, çünkü bu bölgenin Basmacı komutanı Abdülkahhar adlı birisidir ve Ferganalılar gibi milliyetçi Basmacıdır.
Marie Broxup’un mükemmel makalesinde şüphesiz Bolşevikler’e verip-veriştiriyor ama tıpkı Joseph Gestagnegibi hiçbir Basmacı ile tanışmadan yazılmış ve büyük ölçüde siyasi yalanların etkisi altında kalınmıştır. Üstelik Taşkend’de öğretmen olan Gestagne Fergana’ya gitmek zahmetine katılmamıştır; fakat onun “Basmacılar” kitabı (Paris 1925) zamanın pek önemli kitabıdır. Batı ve günümüzde ABD, Basmacı Hareketi’ni dini motiflerle izah etme gibi tamamen siyasi hareketlerden vazgeçmelidir. Marie makalesinin ortalarına doğru Basmacılık’ınNakşibendi gibi dini değerler üzerine oturduğunu ısrarla vurgulamaktadır. Bu özelliğin Dükçü İşan’dan kaynaklandığını iddia ediyorsa da temel olarak gösterdiği 1916 İsyanları’nda zerre kadar dini slogan yoktur ve hareket Baymirza’ın ifâ de ettiği gibi tamamen sosyal-iktisadi-siyasi problemlerden kaynaklanmış milliyetçi bir halk hareketidir. Bugün İşan hadisesinde bile dini motif tartışılmaktadır. Yeseviliğe bir diyeceğimiz yoktur; çünkü Fergana insanı gerçekten Türk Müslümanı’dır ve hiçbir surette gerici olanı az.
Fergana Basmacıları’na gelince bunların birçoğunun hâtıratı elimizdedir; çoğunun okuma yazması dâhi yoktur. Ergeş’ten itibaren bunları hem Nakşibendi mülâhaza edip hem de “eşkıya -gaspçı-ırz düşmanı” göstermek tam bir çelişki ve bölgenin yapısını bilmemekten kaynaklanmaktadır. Basmacı liderleri Kör Şirmad-Nurmed gibi büyük Basmacılar’la on yıl beraber oldum. Bunlar kültür olarak elbette dindardı; lâkin sofulukları yoktu ve sadece tarih büyüğü olarak Emir Timur’a çok saygı gösteriyorlar ve evvelden beri “Türkistan Türkistanlılarındır” diyorlardı. Bunun karşılığı tam istiklâldir ve Sovyetlerle anlaşan Basmacılar şöyle veya böyle bunlar tarafından öldürülmüştür. Aydınların hevesli olduğu “Muhtariyet” isteklerine bunlar tamamen karşıydı ve ilân ettikleri oluşuma “Müstakil Türkistan Devleti” demişlerdir. İşte Basmacılık da budur.
Sağlıcakla kalın.