Hüseyin HATIL
Binlerce yıllık Milli Kültürü olan bir milletiz.
Yazısız/gizli anayasamız da diyebileceğimiz ve adına Töre dediğimiz kültür mirasımız; haksızlığa karşı koymayı, mazlumu-zayıfı korumayı, doğrudan ayrılmamayı, yalan söylememeyi, büyüklere saygıyı, misafire hürmeti, başkalarının namusuna yan bakmamayı emreder. Töreye uymayan davranış sergileyenler ise toplum tarafından dışlanır, devlet tarafından cezalandırılır.
%99’u Müslüman olan bir toplumuz.
Yüce dinimiz İslam da, Türk Töresi gibi; iyiliği ve doğruluğu emreder, kötülüğü yasaklar. Başta Allah kelamı olan Kur’an-ı Kerim’de ayetle ortaya konan emirler olmak üzere, Şanlı Peygamberimiz (SAV)’in sünneti ve Peygamberimizden sonra İslam Hukukunu sistemleştiren büyük alimlerin kaideleri, yaşamı kolaylaştırmayı, insanı yaşatmayı, mutlu ve sağlıklı bir toplumsal sistemi ortaya koyar.
77 milyonluk büyük bir ülkeyiz.
Bütün bu yazdıklarımı hamaset yada edebiyat parçalamak olarak görmeyin lütfen. Bunlar tarihi gerçekler. Bu tarihi gerçeklerle günümüzde yaşadığımız sorunlara baktığımızda, kocaman bir tezatın içinde olduğumuzu görürsünüz.
Çocuklarımız Türk aile yapısında doğmakta ve bu milli-manevi değerler ışığında ilk eğitimlerini ailede almaktadır. Temel eğitime başladıkları andan itibaren çocuklarımıza, Hayat Bilgisi dersi verilmekte, tarihimiz öğretilmekte, “Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi” dersi okutulmaktadır. Orta öğretimde bu derslerin konuları ve ders saatleri artarak, çocuklarımız eğitimlerine devam etmektedir.
Aile ve okul, çocuğu milli-manevi değerler ışığında yetiştiriyor olmasına karşın, toplumda suç sürekli artmakta, güven kaybolmakta, ahlaksızlığın önüne geçilememektedir.
Peki o zaman yanlışlık nerede?
Hem dinimiz hem de kültürümüz yasakladığı halde neden gazetelerin 3.sayfaları vahşet, cinayet, tecavüz, hırsızlık, rüşvet haberleri ile dolu?
Ailede ve okulda bu olumsuz/kötü davranışlar anlatıldığı halde;
Neden güvensiz bir toplum olmaya başladık,
Neden din algımız sadece şekle odaklanmaya başladı,
Neden saygımız-sevgimiz azalıyor,
Neden rüşveti önleyemiyoruz,
Neden tahammülümüz ve hoşgörümüz gittikçe tükeniyor…
Neden, neden, neden???
Emperyalizmin kılcal damarlarımıza kadar hükmetmeye başladığı aşikar.
Aile yapımızı korumak adına alınan tedbirleri ve “Kültür ve Ahlak Bilgisi” eğitimini gözden geçirmemiz gerekmiyor mu?