Ali BADEMCİ
Tarihin devrelerinde, sürekli hata yapıp Türk Milleti olarak belki toprağımıza çok sahip olamıyoruz ama toprağımızı canımızdan fazla sevdiğimiz de bir gerçek. İşte kahramanlık dediğimiz de budur; toprak namus olduğu için uğruna her şeyimizi veririz. 47 yılı fiilen olmak üzere şüphesiz ben de bir Adanalı’yım. Aynı adı taşıdığımız dedem Milli Mücadele’ye gelmiş fakat geri dönemediği için Ceyhan Doruk’a yerleşmiş; bu sebeble Doruklular tabii hemşehrimdir ve eski belediye başkanı sevgili Refik Caymaz da yakın akrabamdır. Fakat Yayladağı Şenköy’de doğdum; burada bütün ülkücülerin sığacağı mekânım ve karlı dağlarımız var; hep Suriye karakoluyuz.
Hatay’dan milletvekili Aday Adayı oldum; “Neden Hatay” diye soranlar var. Elbette Adana ikliminde büyüdüm; fakat liseyi bile Antakya’da o güzel yıllarda bitirdim. Halamın oğlu da CHP’den Aday Adayı. O da “Bademciyim” diyor; gazeteci Fatih Ertürk. Ne yapalım kısmet böyle imiş! “Yarışa Katıldım” diye yazdım, “Ne yarışı” diye soruyorlar; elbette yarış. Mutlaka dâvâ 1968’lerdeki gibi durmuyor; üstelik Hatay’da İl başkanından Ocak başkanına kadar ehil insanlar var; çok yeni ve tertemiz ülkücüler yetişmiştir. Elbette katkı sağlayacağız; gerisi lâfı güzaftır. Hatay’a bir siyasetçi veya aday adayı olarak değil eski düzen bir “Seminerci” olarak gideceğim. Pek kıymetli diğer arkadaşlar da gelebilir.
Adana-Hatay-Mersin biz Çukurovayız; hatta soy ve boy olarak elbette Gaziantep’liyiz; buraların birbirinden farkı yok; âileler müşterektir; her dört tarafta da vardır. Hatay Devleti kurucu Başkanı Tayfur Sökmen Ayıntaplı’dır, fakat önce Artuklu bir Kayızade’dir. Adana Karaisalı Barak Dağı Türkmenleri aynen Kırıkhan’dan Hassa’ya kadar devam eden Güney Amanoslar’dadır. Yayladağı ve Kuseyr Türkmenleri’nin yarısı Ceyhan Azizli, Doruk gibi ova dağlarının yamaçlarındadır. Ovada olanlara “Yörük” bayırda bulunanlara “Türkmen” denir. Belen Samandağı Amanos Dağları aydınlarının diğer parçaları Mersin Gözne-Tozlu-Erdemli taşrasındadır. Bunların da ovada olanlara “Yörük” dağ yamaçlarında olanlara “Türkmen “denir. Antep’de Nizip-Kilis, Suriye tarafında Carablus Yayladağı’nın bir parçasıdır. Ovada yaşayan Baraklar Hatay’ın bütün dağlarında vardır!
Adana’nın ve pek muhterem aday adaylarının emrindeyim; Mersin’e sözüm geçerlidir, şöyle o dağları bana bir gezdirsinler, dertleşelim. Antepli aday arkadaşları tanımıyorum; fakat Antep tarafı Gavur Dağları, İslahiye-Nizip görmek isterim; bir telefon kadar yakınım, emredin geleyim. Artık il ve ilçelerde parti mitingleri ve ocak konferanslarına açığım; neresi olursa olsun.
Bu seçim zorlu çalışacağız, küsmeyeceğiz ve darılmayacağız, önce kendimiz sonra camiamız ile barışık olacağız. Adaylığa da, aday adaylığına da her ülkücü lâyıktır; tenkitlerden vazgeçip, yapıcı ve yönlendirici katkılar sağlayacağız. Sırayı beğenmediğimiz zaman kabuğa çekilmek yok; hele hele kızgınlığa gelip AKP’ye rey vermek kesinlikle ihanettir.
Gerçekten ülkemiz ve milletimiz çok önemli bir devreden geçiyor; insanlarımız çeşitli sebeplerle kandırılmıştır. Bunun en başında millet olarak hassas olduğumuz din gelmektedir. Elbette Müslüman olduğumuz için “İslâmcı”, bu ümmete mensup olduğumuz için “Ümmetçi” hâlâ uhdemizde bulunan Hilafet için “Hilafetçi” ve her bakımdan “Osmanlı”yız. Fakat bunlar siyasi değil kültürel anlam taşımaktadır. Hiçbir şekilde “Siyasi İslâmcı-Ümmetçi” olamayız, ancak bizler siyaseten Türk olduğumuz için “Türkçü”yüz, herkes Turancısınız diyor, diye de elbette “Turancı”yız. Fakat bu son deyimin de siyasi bir anlamı yoktur. Hangi, mezhep ve dinden olursa olsun her Türk’ü gönül olarak kucaklamak anlamındadır. Musevi Karataylar’ı da, Hıristiyan Gagauzları da, taman Şaman olan Televütler’i de çok seviyoruz.
Katiyyen Arapçı değiliz; bakınız Suriye-Irak-İran hudud komşumuz, Arap Liginin başı Mısır ver Libya ile nice İslâm devletleri ile aramız bozuk, Türk Dünyası’na itibar etmiyoruz; böyle İslâmcılık olur mu? Bu popülizm değilse ihanetin ta kendisi ve iktidarın devamlılığını sağlamak için politik söylemlerdir. İslâm için ölüme kaç İslâmcı gider merak ediyorum! Bunlar boş işler boş; karşılığında ya ayakkabı kutusu veya para sayma makinaları bulunmaktadır. Gerçek İslâmcı ülkücülerdir; bu hususta insanlarımızı aydınlatmak ve şuurlandırmak da bizlerin görevidir.
Muhabbetle.