Ali BADEMCİ
Hatay’da MHP’lilerin kafası pek karışık; “Çirkin Kardeşler” e karşı belli bir tepki var! “Ali Dibo” da boş durmuyor ve güya “Milliyetçi Kanat”tan aday arayışı içerisinde! Yani Hatay MHP’de iktidar zihniyetine karşı büyük bir feveran olmasına karşılık ülkücülerle görülür şekilde oynama eğilimi seziliyor! Zaten MHP’lilerin çoğu AKP’ye kerhen de olsa, biraz da inat ederek rey veriyor. Yani kesinlikle AKP’nin potansiyel gücü saflarına almayı başardıkları ülkücülerdir. Bu oyun nasıl bozulabilir, işte bunun hesabını iyi yapmak gerekiyor! İskenderun ötesi Hatay Çukurova’dır ve Adana’yı andırır; fakat Hassa-Kırıkhan-Reyhanlı-Antakya-Yayladağı-Altınözü öyle değildir ve âdeta “Kin din gibidir”, insanlar inattır. İşte bu handikabın bir türlü aşılması şarttır.
“Çirkin Kardeşler”, elbette, mercekle adam arandığı zaman partide nöbet tutmuşlar ve hizmet etmişlerdir. Bugün övündüğünüz insanlar kapı kapı dolaşıp parti ararken adamların dik durduğu bir gerçektir. Beğenirsiniz-beğenmezsiniz ve yeterli bulup bulmamak da partililerin vereceği bir karardır. Efendim “Ben şuraya aday oldum kaybettim, çok çalıştım, taban da beni istiyor. Artık vekilliği hak ettim.” görüşleri doğru değildir. Teşkilât “İcazet” ve “Israrlı Kontenjan” listelerine de çok tepki gösteriyor; bunları haksız bulmak veya duymamazlıktan gelmek de çok hatalıdır. Bu durumda iş aklıselime kalıyor ve kuvvetli aritmetik hesap ve eğilimleri iyi tesbit etmek gerekiyor.
Hatay siyasetinde çok kuvvetli dengeler oluşmuş; Atatürkçülük-dindarlık-mezhep-bölgecilik-yerel eğilimler önemli ölçüler olarak kendini korumaktadır. Elbette yakın bölge olarak Suriye’de cereyan eden dört yıllık hadiseler de pek önemlidir. Bu bakımdan “Mültecilik” de önemli bir mesele ve bölgenin sosyal yapısına müdahale etmektedir. Birçok Türkmen gelmiştir; bu taraftaki akraba ve dostlarının onlarla ilgilenmemesi mümkün olmadığı gibi, mezhep ayrılığı dolayısıyla Arap mültecilere karşı Aleviler’in çok büyük tepkisi vardır. MHP kendi iç meselelerini halletse çok kolay bir şekilde bu kesimden rey alabilir; çünkü bunların rejimle uzun boylu meseleleri yoktur. Sünnî bir Türkmen olan Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfi Savaş’a seve seve rey veren Aleviler MHP’ye neden rey vermesin? Adana’da MHP bunlarla kaynamaktadır, MHP’li Başkan’a çoğunluk olarak rey de verdiler.
Tabii olarak daha milletvekili müracaatları başlamadı, başvuru listesi de belli olmadı, evvelâ bunu görmek gerekiyor! Hangi talipler MHP’nin iç durumunu dengeleyebilir; hangisinin faydası fazla olur mutlaka bunu tartmak gerekiyor ve tercihlerde de böyle ölçüler mutlaka kullanılacaktır. “Kaç milletvekili çıkar” diye sordum, gayet insafsızca “Hiç de çıkmayabilir” diyenler oldu. Bu durumda demek büyük aşılmaz meseleler var! Müracaat edeceği sanılanlarla teşkilâtın fazla münasebeti yok; fakat halk ile ilişkileri nasıldır? Daha kötü durumları da mutlaka hesaba katmak gereklidir; “Payas’a pirince giderken evdeki bulgurdan olma” ihtimal de olsa nasıl görmemezlikten gelinebilir!
Her ortamda insanlardan şikâyet ediyoruz ve vasıflı ülkücü arıyoruz; Hatay bunu aşmış; Lütfi Kaşıkçı gibi Ülkü Ocağı’ndan, yani temelden gelen eğitimli bir İl Başkanı’na kavuşmuştur. Sanıyorum İlçe Başkanları da istendiği biçimdedir. Ülkü Ocakları İl Başkanı Öğretmen Naci Akkaya yetişkin bir insan, istikbalin yeni yiğididir. Bütün bu sebeplerden Hatay MHP’de başka yerlerdeki sıkıntılar yoktur. Hatay bu kadro ile daha evvel aşılmış olan üç milletvekilliğini rahatlıkla elde edebilir. Fakat ülkücülerin dayanaklı olduğu kadar tahammüllü olması gerekiyor. Şüphesiz her insanın gönlünde daima ileri gitmek yatar; lâkin bu geçiş döneminde daha akıllı ve fedakâr olmak gerektiriyor. Ben Genel Merkez’in yerinde olsam kendisi milletvekili olmak için değil Hatay’dan üç milletvekili çıkaracak adamı ilk sıraya koyarım. Yarış böyle olur; yoksa diretmelerle taşlar yerine oturmaz ve temel görevi yapmaz. Şafik yetmiyorsa Turan’ı da getirip pazarlık yapıp “Var mısın kardeşim” demeliyiz
Ben Yayladağlı olduğum için herkesi tanıdığım sanılabilir; lâkin öyle değildir; şahsen aday olanların ve olacakların hiç birsini tanımıyorum. Adana’da büyüdüm, Hatay’da babamın düzenini muhafaza ediyorum ve iki yurtluyum. Bu bakımdan Hatay benim yurdum, vatanımdır, çok iyi, iyiden de iyi olmasını arzu ediyorum. Ayıp söylemesi köyümde evim ve biraz mirasım da var; yirmi yedi seneden beri de bizim dumanlı dağları Belen tepelerinden seyrediyorum. 1973 seçimlerinde köy köy gezdim yine varacağım ve Hatay’ın her yanından görülen bizim dağa bir “Kurt” dikeceğim.
Muhabbetle…