Ergun KAFTANCI
SAPTAMALARIMIZ değişmiş değil…
Demişiz ki…
En büyük sorun, özgürlük…
Bu sağlansa kimlik sorunu da bitecek…
Dinletememişiz…
……………………..
Taş kafayız ya…
Almıyor işte…
Demişiz ki…
Özgürlüklere baskı, tepkilere yol açar, siyasal kargaşa ve kavga da bundan neşet eder…
Anlamamışlar…
“Neşet eder” yerine “Doğar” deseydik anlayacaklar mıydı!
“Leb” demeden leblebiyi anlarlar, bunu anlamazlar…
………………………
Demokratik anlayışta denge esastır…
Denge olmadı mı, demokrasi de olmaz…
İnançlara, yaşam biçimlerine, sosyal haklara baskı, demokratik dengeyi bozar…
Dinsel dayatma da öyle…
Çözüm…
Laik demokratik devlet anlayışı!
………………………
Din politikanın emrinde olamaz…
Politika da dinin…
Tersi olursa laiklikten bahsedilemez…
Kafamıza girsin artık…
Din ve devlet birbirlerine hasım değil saygılı olmak zorunda…
………………………
Laiklikten gelelim kimlik sorununa..
Bu sorunu ideolojik, ya da resmi tarih değil, sosyal ve kültürel tarih çözer…
Bir toplum, etnisiteyi ön plana çıkaramaz…
Çıkarırsa millet olamaz!
Hâlâ dank etmedi mi kafamıza!
………………………
Demokrasi sadece laiklikle mi sorunsuz hale gelir…
Yoksulluk ve cahillik…
El ele başrolde değiller mi…
Buyurganlığı davet eden de onlar…
Buyurganlık, acunun her yerinde aynı; baskı, şiddet, yalan, kandırmaca…
Buyruk da öyle; bir lokma, bir hırkaya talim terbiye!…
………………………
Akışına bırakmak moda dedik…
Eklemeyi unuttuk…
Hayatı akışına bırakmak da aymazlık…
Olup biteni iyi seyretmek ve hayatı, uygarlığa koşut geliştirmek lazım. Yerine “Hadi oradan” diyerek zamandan ve mekândan dışlamak ise basiretsizlik; işte aymazlığın kaynağı…
SİVAS Aktepe Köyü’nün yolu yok…
* * *