Türk Ocakları Genel Merkezi’nin her hafta düzenlediği Ocakbaşı Sohbetleri’nde bu hafta “Türk Siyasi Hayatında Başbuğ Alparslan Türkeş” konusuyla, Başbuğ Alparslan Türkeş vefatının 18. Yıldönümünde anıldı. Konuşmacı olarak Ülkü Ocakları Eski Genel Başkanı Dr. İbrahim Doğan’ın katıldığı programın açılış konuşmasını Türk Ocakları Genel Sekreteri Prof. Dr. Mehmet Şahingöz yaptı. Şahingöz, Alparslan Türkeş’in Türk siyasi hayatındaki yeri ve önemine dair bir konuşma yaptı. Şahingöz, “Türk milliyetçiliğinin partileşmesi konusunda büyük emeği olan Alparslan Türkeş’i rahmet ve minnetle anıyoruz” diyerek konuşmacı Dr. İbrahim Doğan’ı kürsüye davet etti.
TÜRKEŞ ZOR GÜNLERİN ADAMIYDI
Dr. İbrahim Doğan konuşmasına Alparslan Türkeş ile tanışmasını anlatarak başladı, “ Türkeş ile tanıştığımda 18 yaşındaydım, şimdi 68 yaşındayım, Onunla geçen yıllar bana çok fazla şey kattı” dedi. Alparslan Türkeş’in kişiliğinden bahseden Doğan, “Türkeş zor günlerin adamıydı, zor günler geldiğinde gözler Türkeş’i arar O gelir ağırlığını koyar, milletin menfaatine durumu yönetirdi” diyerek herkesin ondan umutlu olduğunu sözlerine ekledi.
9 IŞIK DOKTRİNİ MEKTUPLAŞMALARLA GELİŞTİ
Başbuğ Alparslan Türkeş’i daha iyi anlayabilmek için onun hayatına ve yetiştiği çevreye bakmak gerektiğini belirten Doğan, Türkeş’in hayatını kronolojik olarak ele aldı. Türkeş’in Kıbrıs’tan göç edip askeri okula girdiğini ve bu süreçte millî duygularının arttığını belirten Doğan, Türkeş’in Atsız’la tanışmasını ve 1944 sürecini anlattı. Subay olarak görev yaptığı süre içerisinde Türkeş’in millî meselelere de fazlasıyla eğildiğini belirten Doğan, Başbuğ Alparslan Türkeş’in Orhun Dergisi’nde Kazganoğlu mahlası ile yazılar yazdığını dinleyicilerle paylaşarak bir yazısını okudu. 1960 ihtilalinde Türkeş’in konumundan bahseden Doğan, daha sonraki süreçte yaşanan sürgün olayına ve sürgün esnasında 14’ler ile mektuplaşmaları anlattı. Doğan, “Türkeş’in 9 Işık Doktrini 14’ler ile yapılan mektuplaşmalarda gelişti” dedi. 
KOMANDO KAMPLARINDA BİRLİK BERABERLİK SAĞLANDI
Türkeş’in sürgünden döndükten sonra aktif siyasete girdiğini anlatan Doğan, O’nun hızlıca teşkilatlanma faaliyetlerine giriştiğinden bahsetti. En başta sayının çok az olduğunu ve fikir konusunda yararlanacak kaynakların kısıtlı olduğunu belirten Doğan, Başbuğ Türkeş’in bunları aşmaya çalıştığını söyleyerek “Kurulan kurumlar fikrin tabana yayılması içindi, sayı çok azdı. Komando kampları sayesinde birlik beraberlik sağlandı” dedi.
TÜRKEŞ SAYESİNDE ÜNİVERSİTELERE GİRDİK
Başbuğ Türkeş’in teşkilatlandırma kabiliyetinin çok başarılı olduğunu belirten Doğan, “Yazılmış sistemli belgeli bir doktrinimiz yoktu, biz Türkeş’in etrafında toplanan Türk Milliyetçisi, Ülkücü gençlerdik, Ona inanmış insanlar gün geçtikçe artıyordu. Bu bizi güçlendirdi Türkeş sayesinde üniversitelere girip okuyabildik” dedi. Ülkü Ocakları’nın kuruluş sürecine de değinen Dr. İbrahim Doğan, Siyasal, Hukuk ve Tıp Fakültelerinde Ülkü Ocakları’nın kurulduğunu ardından üçünün birleştiğini ve kurucu genel başkan olarak Aytekin Yıldırım’ın görev aldığını söyleyen Doğan, sonra gerçekleşen kongrede kendisinin genel başkan seçildiğini ifade etti.
TÜRKEŞ KONGRELERE MÜDAHALE ETMEZDİ
Gerçekleşen tüm kongrelerin demokrasi şöleni havasında olduğunu belirten Doğan, “Alparslan Türkeş, kongrelerin hiçbirine müdahale etmezdi” diyerek bu konuda kendisinin genel başkan olduğu kongreyi örnek verdi. Başbuğ Türkeş’in kişisel özelliklerini de vurgulayan Doğan, Türkeş’in çok dakik bir insan olduğunu, görüşmelerde belirlenen saatlere riayet ettiğini önemli bir sebebi olmadığı sürece kesinlikle aksatmadığını ve hatta çoğu zaman erken gelip beklediğini belirtti. Aynı zamanda Başbuğ Türkeş’in çok ketum bir insan olduğunu sözlerine ekleyen Doğan, “ Sır saklamayı iyi bilirdi, bir konu hakkında gereğinden fazla konuşmaz fakat gerektiği zaman da uzun uzun açıklamalar yapardı” dedi. Ülkücülerin Türkeş’in çevresinde halka halka birleştiğini anlatan Doğan, “ Söylediği, dediği anında yapılan bir adamdı, attığı her adım, yaptığı her hamle, söylediği her söz milliyetçilerin gönlünde ve fikrinde yer etmiştir” dedi.
ÜLKÜCÜLÜĞÜN ESKİSİ OLMAZ
Türkeş’in görüşlerinin neredeyse tüm siyasi partilerde yankısı olduğunu belirten Doğan, “Türkeş partili, partisiz herkese ruh ve heyecan kattı” dedi. Eski dönemlerde Ülkü Ocakları’nda görev yapmış bazı kişilerin bugün çeşitli yerlerde olduklarını ve “eskiden bende ülkücüydüm” dediklerini belirten Doğan, “Ülkücülüğün eskisi yenisi olmaz, Ülkücülük Ülkücülüktür” dedi.
Konuşmasının sonunda “Ona olan bitmeyecek borcumuzun bir kısmını bugün burada Başbuğ Türkeş’i anlatarak ödedik” diyerek Başbuğ Alparslan Türkeş’i rahmet ve minnetle anarak konuşmasına son verdi. Soru cevap bölümünde Türkeş’ten bazı anılarını anlatan Doğan ile katılımcılar aynı zamanda merhum Muhsin Yazıcıoğlu hakkında da anılarını anlattılar. Soru cevap bölümünün ardından program sona erdi.
Haber: Can Güleçoğlu – Türk Yurdu Haber