Ali BADEMCİ
Şimdi herkes işini gücünü bırakmış MHP’lilere akıl veriyor; vay efendim şöyle olsaydı veya böyle olsaydı diye fetvâ veriyor. Bunlar parti dışından ahkâm kesiyorlar ve dedi-kodu yaratıyorlar. Dikkatle tâkip edin bunların mutlaka bir tarafları namussuzlara dayanıyor. Cumhurbaşkanı ve Başbakan son hadiselerden sonra PKK ile BDP’yi hedef gösteriyor ya, bunlar da MHP listelerinin etnik tahlilini yapıyorlar. Ömrümüzü geçirdiğimiz bu hareket içinde son yıllardaki kadar etnolog kesilen adam görmedim. Bu memlekette her Kürt Kürtçü, her bilmem kim neci diye bir kural mı vardır; olamadığının en güzel ispatı Tayyib Bey’in meşhur unsurlar listesine itibar eden olmamıştır. Sanıyoruz bu fesatlıklarının kaynağı da yine bunlar.
AKP listelerinin başına soyu sopu Cumhuriyete isyanla geçmiş, hâlâ Atatürk’e küfreden insanları koyar kimse bir şey demez de, efendim MHP listelerinin başında hep Kürt varmış! Buna bakacak olursanız BDP listelerinin başında da Kürtçe dahi bilmeyen güya Kürtler, doğrusu eski Marksist Türkler bulunuyor buna kimse ses çıkarmıyor. MHP’liler ne kan ve renk ırkçısı, ne de ülkücüler şovendir. Bizim kültürümüzde ve devlet hayatımızda böyle şeyler yoktur; aksine toplumda en iyi ve makul düşünenlere hürmet edilir, bunun Kürd’ü, Türk’ü, Ermeni’si Arab’ı olmaz! Biz elli yıldır beraberiz ve kimse kimsenin hangi ırktan olduğunu bilmez; çünkü bu husus bize lâzım değildir; gerekli olan devlete bağlılık, topluma ve millete saygıdır. Bizim Ermenimiz Mahçupyan gibi değildir; adam gibi Türklüğü benimsemiş insanlardır.
Uluorta her yerde bu işleri konuşmak ne milliyetçiliğe ne de ülkücülüğe sığmaz. Yani şu son zamanlarda başınıza tac ettiğiniz anlamsız Yörükçülük kadar karlıksız bir şey var mıdır? Dünya kadar işe yaramaz Yörük vardır; bunları başımızda mı taşıyacağız? Bu kadar iptidaî, sakat, temelsiz düşünce olamaz! Bizim güneyde biraz da Arapça konuşan kardeşlerimizin etkisinde kalarak yanlış yapıyoruz, evlerini yurtlarını terketmişler, varoşlardaki baba mekânlarını yeni varoş ahalisine değerinde veya altında satmışlarsa bunda ne gibi gariplik vardır! Bir Arapça konuşan dostum “Sizin Turancılığınızı bile başımızda taşırız, ancak aranızda Kürt çok.” diyor! Yani bütün Kürtçe konuşanlar veya özenti içinde bulunanlar hep Kürt müdür? Bu ülkede Arapça konuşanlar Cumhuriyetçi-Atatürkçü- Milliyetçi oluyor da Kürt neden olmuyor? Halbuki iktidarın şımartmaları karşısında bir MHP’li Kürt bile ülkenin geleceği açısından çok büyük kazançtır. Güneyde kesinlikle Kürtler ile uğraşmak milliyetçilere yakışmayacağı gibi bunlarla Arapça konuşan arkadaşların meselelerini de çözmek ülkücülere düşmektedir.
Bizler bu ülkede ancak böyle bir millet oluruz; Kürtçülük cehâletten kaynaklanan ve ileriyi görmeyen, kendine geçim kaynağı arayan insanların işidir. Bugün için bu bir modadır ve gelip geçicidir; ülkede refah artarsa bu işler de biter. Elbette ayrılıkçılık yapan ve bu sebeble terörizme özenen insanlara ve örgütlere, etnik durumları ne olursa olsun ülkücüler karşı çıkmak zorundadır. Seçim ortamında katiyen bu meselelere girilmemeli ve insanımızı ayrıştıracak tavırlardan uzak durulmalıdır. Aksine düşünenlere iktidara geldikleri zaman ne yapacakları sorulur! Yani öyle bir durumda görevi olmayan insanlar yanlış düşünenleri iknaa mı edecek iç savaş mı yaratacaktır?
Ayrılıkçılık iddiasında olanlara namussuzların fitnesi ile karşı olunacağına müşfik davranılmalıdır. İşte Güneydoğu’da MHP listelerinde pek şerefli, inançlı, düzgün insanlar vardır; bütün Kürtler böyle olursa memlekette mesele kalır mı? Fakat iktidarlar mutlaka toplumda kargaşa ve çatışma istemektedir; ancak böyle köhne düşüncelerine zemin bulabiliyorlar; bunlara âlet olmak millete ve devlete kesinlikle ihanettir ve kimseye faydası yoktur. Ülkücülük çatışmacı değil birleştirici ve aydınlık bir ideolojidir.
Sağlıcakla kalın!