
Ali BADEMCİ
Partiler seçim stratejileri ve söylemlerini halk mitingleri ile ortaya koymaya başladılar. Anayasanın kendine rejime koruma görevi verdiği Cumhurbaşkanımız hâlâ AKP Genel Başkanı gibi konuşuyor ve bu konuda Başbakan çok gerilerde kalmış durumdadır. İkisinin müşterek yanı vatanseverlik anlamında milliyetçilik yapıyorlar. Şu sıralar biraz da Ağrı meseleleri yüzünden HDP’ye yükleniyorlar; lâkin bu işin içyüzünün henüz belli olmadığı örgüt ve çevreleri tarafından yayılıyor. HDP’nin Marksist aydınları komplo teorilerine pek meraklı; Ertuğrul Kürkçü mantafonlu gibi düşünerek dinliyor. Yıllar önce sattığı arkadaşları gibi bölücüleri ne zaman yarı yolda bırakacağı hususunda renk vermiyor ve aksine sâmimî görülüyor.
AKP’nin İslâmcı görüşlere sarılacağını sanmıyorum; Tayyip Bey geçen gün IŞİD’e bayağı bindirdi; halbuki gazetelerde bu örgütle oraganik ilişkilerine dair haberler var; dış basında, Avrupa ve ABD’de de öyle! Bu bakımdan doğru söylemediği bir gerçek, Başbakan da iki gün sonra onun işaretleri üzerinden gidiyor. O Paralel Yapı iddia ve açıklamaları da gerçeği yansıtmaktan çok uzak; aranan TIR’larda kime ne götürüldüğünü artık herkes biliyor; bayatlamış bir haber olarak bazı göstermelik haberler ilk celsede fos çıkacaktır. Reyhanlı’ya gittim gördüm; hiç de AKP rüzgârı esmiyor; sandıkları ve sandığımız gibi değildir. Fâil olarak içeri alınanlar da çok gecikmeden çıkarlar, Antakya’da Aleviler uluslararası terör eylemlerine iştirak etmezler, emrine girecekleri adam Beşir Esad da olsa! Onlar hiçbir zaman Beşerci olamazlar. Yakalananlar ya Samandağ’lı değildir, ya Alevilikle ilgileri yoktur.
HDP Batı’da Türkiyecilik, Doğu’da yine Kürtçülük ve halkın gözünü korkutarak Örgütçülük yapacaktır. Dolayısıyla Güneydoğu’nun dışında sol oyları, Güneydoğu’da ise Kürt oyları bir bütün olarak alıp barajı aşmaya çalışacaktır. Baraj elbette psikolojik bir rahatlık sağlayacaktır, ama o kadar da büyütmeye gerek yoktur; çünkü barajı aşmanın kemiyet olarak değeri ancak 40 milletvekilliğidir ki, şimdi zaten 26’dır, çok farkı yoktur. Aradaki fark mutlaka Batı’da CHP, Doğu’da AKP’den gidecektir. BDP barajı aşamazsa dünyanın sonu gelmez; öyle sanıldığı gibi artık eskilere dönüş mümkün değildir; ancak Ağrı gibi münferid hadiseler olur. Öyle Özerklik ilân etmek kolay bir şey değildir; şimdi zaten ondan daha rahat durumda bulunuyorlar; yeni teşebbüsler HDP’yi oldukça küçültür ki, böyle bir durumu İmralı da istemez. Çünkü Kürtler rejime ne kadar entegre olursa İmralı’nın Anadolu’ya taşınması o kadar kolaylaşır! Ne kadar isabetli sıralama yaparlarsa yapsınlar AKP mutlaka küçülecek HDP birkaç puan artacaktır. Fakat iktidar zihniyetinde olduğu gibi İslâmcılık yapmayacaklardır.
CHP ne yapar? Kılıçdaroğlu fevkalade iyi işler yapıyor, çok hizip de yok, fakat Belediyeler’in militan yuvası haline getirilmesinin çok zararı olacaktır. CHP kesinlikle solu toparlayamaz ve muhafazakârlardan rey alamaz; kısıtlı milliyetçiliğin ise Kürtler’den rey beklentisi olmamasına rağmen ortalığı renklenmesi mümkün değildir. Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da Mahalli Seçimler’de olduğu gibi Kılıçdaroğlu’nın sol damarı daha hızlı atarak büyük hatalar yapabilir ve buna rağmen kaybettiği kazanacağını karşılamaz! Esasında CHP ve MHP’nin Orta Anadolu’ya yüklenmesi şarttır; buraların AKP’nin elinden alınması söylemlerin değiştirilmesine bağlıdır. Orta Anadolu’da CHP biraz daha milliyetçi, MHP biraz daha İslâmcı olmak zorundadır.
MHP dâvâsını iyi anlatabilirse Orta ve Batı Anadolu ile Akdeniz’i tamamen fethedebilir. Adayların dışında konuşmacılar ve fikir adamlarına önem verilmelidir. Ülke MHP’nin milliyetçiliği ve vatanseverliğine inanırken İslâmiyete bağlılığından şüphe içerisindedir. AKP’nin milliyetçi eğilimlerine karşılık, MHP samimi olarak bir güce ve tarikata, hatta cemaate dayanmadan millet gibi, milletin sosyal ve inanç hayatı düzeyinde İslâmcı olduğunu iknaa edici bir üslupla ortaya koymalıdır. Millete öncelikle şüpheli olduğu konularda doyurucu izahlar yapılmalıdır.
MHP hedefini büyük göstermelidir; diğer partiler içerisindeki oylarını yuvaya çağırmalıdır. Yükselişi ancak böyle sağlar ve politize olmuş kitlelerden daha geniş çembere açılmalıdır. Şu anda MHP’nin %15 oyları içinde tereddütlü oy yoktur; bu nisab her halükârda MHP’ye oy verir. Önemli olan sandığa tahvil edilemeyen daha %25’lik kitledir; bu çoğunluğu güzel bir izahat cezbeder; onlar zaten çemberin dışında değildir. Fakat yakınlık, câzibe, ilgi istiyorlar; özellikle aydınlara bir çağrı yapılmalıdır; çünkü bir aydın oyu en az 10 vatandaş oyudur. Çalışmayan ve söz dinlemeyen teşkilât ile Belediyeler’e şimdiden kesilecek ceza kulaklarına fısıldanmalıdır. İşi Cumhurbaşkanı seçimlerine dökenlerin partiyle ilişkilerinin kesileceği bilhassa söylenmelidir. MHP %15’de kalırsa çok büyük felâket olur ve parti başımıza yıkılır.
Muhabbetle.