Ali Bademci
Türkiye’de bilim iflâs etmiştir; hele sosyal bilimlerde ciddî çalışanların sayısı pek azdır. Anket, bir istatistik bilim dalı çalışmasıdır. Çok ehliyetli ve eğitimli olunması gerekiyor. Halbuki bizde bu çalışmayı yapanlar hep ucuz elâmanlarla iş yaparlar; en fazla sokaklardan taşan Açık Öğretim işletme mezunları çalıştırılıyor. Halbuki ekonominin en zor sahası istatistik bilim dalıdır ve ciddi okullarda ilk geçişte sınıf geçme oranı %10’u civarındır. Bakıyorsunuz elinde bir kalem ve bir kağıt alan anketör olmuştur ve akşama kadar dolaşmaktadır. Nerede bulunduğunu, hangi sosyal çevreyi denek olarak kullandığının da farkında değildir. Sorular yazılıp eline verilmiştir fakat bunları soracak kabiliyetten de yoksundurlar. Şöyle bir sınava tabi tutsanız hepsi kompozisyondan ve Türkçe dersinden sınıfta kalırlar. Çoğu hatasız bir mektup bile yazamaz. Şimdi bunların yaptığı çalışmalardan nasıl sağlıklı sonuç alırsınız?
Ülkemizdeki anket çok küçük çevreler ve az sayıda deneği içine alır. 300-500 biledin 3000 kişi. Halbuki bir partinin sadece ilçe delegesi 500 kişidir. Anket bütçeleri çok küçüktür ve seyahatlere bile müsaade etmez. Kahveler ve dolmuş durakları ile yetinilir. Şahsen üniversitelerde hiç böyle çalışma görmediğimiz gibi, haberleşme imkânları ile cinleşen köylere de kimse gitmez. Anketörler partilerin iç durumlarını, adayların kitleleri sürükleme gücünden de habersizdir. Elbet adayların kişilikleri ve eğitimleri ile iknaa kabiliyetleri çok önemlidir. Dolayısiyle yöre halkını tanımadan, onların sosyal yapılarını bilmeden, politize olup olmadıklarını anlamadan anket olur mu? Bir kahvehaneye gidersiniz CHP’li çoktur, cami önüne varırsanız AKP’li, mahallesine cenaze gelmiş bir yere giderseniz MHP’li çıkar. Varoşlara bilmeden inerseniz BDP’yi %50 bulursunuz. Şimdi bunların hangisine itibar edersiniz de sağlıklı sonuç alırsınız.
Bir de sipariş anketler vardır; bunları da başta zengin ve iktidarda olan siyasi partiler yaptırır. Böylece hem kendi tabanlarını hem de kamuoyunu kandırırlar. Yani bastır parayı al sonucu Başbakan gibi elinde salla! Salla salla da vur duvara. Amatör adam Başbakan böyle şeylere çok meraklı, aklı sıra “Davut” olarak anılacak. Babası ne güzel de bir İbranice isim bulmuş! Son zamanlarda iyice şirazeyi kaçırdı, MHP eski zamanın partisi imiş de! Görüyor ki yükselişte olan tek parti o da bunun için saldırıyor! Mevzuu dağıtmadan şu anketlere dönelim.
İşte size beş ayrı şirketin anket sonuçları:
1)AKP:%47, CHP %25, MHP %14 MHP, HDP %7.8
2) AKP %40.7, CHP %25.5, MHP %18.0 HDP %11.4.
3) AKP %43.7, CHP %23.5, MHP %17.6, HDP %10.4.
4) AKP %45.15, CHP’%24.79, MHP %15.25, HDP %9.15
5)AKP %43,CHP %26.1, MHP %17,2 HDP %9,6.
Bu anketlerin hepsi de Nisan 2015 içerisinde yapılmış.
İlk şirkete yaptırılan anketin AKP siparişi olduğu belli; son dört çalışma %40-45 arasında iken bu adamlarınki %47! Üstelik CHP %25 ile tabana vuruyor, MHP %14’e çakılıyor, BDP barajı aşamıyor. İşte Başbakan’ın söyledikleri de bunlar, Hz. Padişahî de böyle istiyor, vaizler böyle anlatıyor. Bir muska yazdırmak eksik! Maalesef CHP’ye biçilen en yüksek oran %26, böyle bir şey olursa ben Kılıçdaroğlu’nun yerinde olsam 8 Haziran’da istifayı basarım. MHP için biraz daha insaflı davranmışılar en yüksek %18 en düşük %14! Bu kadar da açıklık olmaz yani; tam AKP gibi fark çok fazla. MHP %14 olursa yandı Devlet Bahçeli, artık bir kurultay daha yaparız, belki rezillik de çıkar! En isabetli tahminler BDP’de açıklık bir puan civarında.
Hiç telâş etmeyin bu tahminler tutmaz; çünkü oldukça tarafgir. Kesinlikle AKP %40’ı, CHP %26’yı, MHP %18’i geçemez. Duygusal olmanın hiç anlamı yok. Çünkü seçimler durgun geçiyor ve halkta hiç heyecan yok. Yani birçok yerde oy alacak bağımsızlar, BBP-SP ve küsarat var. Bunlar %16 olur mu bilemeyiz. Sakın gönlünüz başka tarafta ve rakamlarda ise kızmayın. Şu anket denen oyuncağın sonuçları bu yönde gidiyor. Bana kalsa CHP+MHP= %50, AKP=%35 BDP de barajı aşmalı. Nasıl bir Hükümet olur: CHP+MHP veya AKP+MHP ! Bir yıl sonra da tam demokratik ortamda bir seçim!