
Ali BADEMCİ
Hatırlayacaksınız, seçim sonrası dönemde muhalefetten Beniz Baykal ve BDP Gazintep Milletvekili Celal Doğan Cumhurbaşkanı ile kapalı kapılar arkasında birer görüşme yapmışlardı. Baykal makam tarafından davet edilmiş, Doğan ise kendisi görüşme isteğinde bulunmuştu. Biliyorsunuz Celal Doğan da eski ve tanınmış bir CHP’lidir. Baykal neler konuşulduğunu CNN TÜRK’de anlattı; eğer MHP ile görüşmelerini aktardığı gibi ise bu görüşme de bir Baykal yorumudur; yani görüşmenin gerçek içeriğini bilmiyoruz demektir. Şimdi Celal Doğan da sayfalar dolusu ifşaatta bulunuyor; inşaallah söyledikleri görüşmede konuşulmuştur. Daha evvel yazdık Celal Doğan’ın acelesi ne idi; belli ki Cumhurbaşkanı’nın Kürt hareketi ile ilgili son beyanları! Öyle ya Cumhurbaşkanı “Bu ülkede Kürt Meselesi yok” demişti! İşte telaşı bu olmalı! Şimdi Celal Doğan açıklamalarda bulununca meseleyi daha iyi anlıyoruz!
Cumhurbaşkanı’na Doğan CHP ile Koalisyon tavsiyesinde bulunmuş, daha fol yok-boncuk yokken dışarıdan HDP’nin desteğini iletivermiş. Bunu açıkça söylemiyor ama söze başlangıç Koalisyon üzerine olmuş ve hatta MHP ile yürümeyeceği de ima edilmiştir. Buna karşılık Cumhurbaşkanı,”CHP ile zor yaparız, MHP ile tabanımız daha yakın.” demiş. Celal Doğan da “Bu Savaş Hükümeti olur.” ikazında bulunmuş. Tıpkı birkaç gün önce yazdığımız gibi HDP’nin göndermesi, Doğan hemen mevzuuya girmiş ve “Siz acaba çözüm sürecinden vaz mı geçiyorsunuz.” diye bir sual eylemiş! Sayın Cumhurbaşkanı, vazgeçmenin söz konusu olmadığını, ancak asayiş sorunlarında HDP’nin kınama yerine müteharrik davrandığını, bu sebeble kırgın olduğunu, silahlardan arınma sözünün yerine getirilmediği gibi çok doğru ve ana meseleleri dile getirmiştir. Merak ediyor musunuz Doğan’ın üçüncü sorusu nedir? Takip edelim:
Celal Doğan elbette kendine verilen ödev sorularını Cumhurbaşkanı’na yönelterek, Öcalan için “Tecrit” uygulandığını ileri sürmüştür. Tayyip bey de böyle bir şey olmadığını ve herşeyin kanunlara göre uygulandığını söylemiştir. Tabi soru içinde aba altından sopa göstermek de var; Doğan demiş ki, “Bu tecritlerle yeniden başa mı dönüyoruz?” demiş!
Vekil Celal Doğan bundan sonra PYD-YPG edebiyatına başlamış. Efendim diyor bunların devlet kurma düşüncesi yok, onlarla ilgili bilgi istersen veya tereddütlerin varsa Partiler’den bir heyet kurar mahele gönderir meseleyi diplomatik yollardan halledersin! Yani artık Türk Devleti’nin hiç işi kalmadı da örgütlerle diplomatik ilişki kuracak! Vay Celal Doğan vay; ne de çabuk Kürt bataklığına girmişsin! Cumhurbaşkanı Kobani’den açılmışken,”147 bin yaralıyı Kobani’den biz getirdik. Onlara biz bakıyoruz” demiş! Nankörler ne çabuk unutmuşlar da şimdi Türkmenler ve Araplar’ı ne Kobani ne de Telebyat’a sokmadıkları gibi tam anlamı ile etnik temizlik yapıyorlar. İşte Kürt Koridoru da budur!
Anladığımız kadarı ile Devletimiz azgın Kürt hareketi karşısında epeyce tecrübe sahibi olmuş ve meseleyi anlamıştır. Celal Doğan’a söylenenlerin satır aralarında bu hususlar açıkça görülmektedir. Elbette Carablus için de aynı akıbeti tasarlıyorlar. Telaşın sebebi budur ve Devlet’in hattı hareketi tesbit edilmeğe çalışılıyor. Siyasi Kürt Hareketi, Silahlı Kürt Hareketi ile tam bir uyum içerisindedir; bunu görmemek için kör olmak lâzımdır.