Ülkü Ocakları İstanbul İl Başkanı A.Yiğit Yıldırım, Emniyet Müdürü Selami Altınok’u ziyaret etti. Yıldırım, “Bizim tarafımızdan böyle bir saldırı gerçekleştirilmemiştir. Bizler sadece Koreli değil Çinli dahi olsa ülkemize gelen turistler misafirler Allah’ın bir emanetidir. Onları koruyup kollamak bizim en büyük görevimizdir” dedi.
Ülkü Ocakları İstanbul İl Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım, İstanbul Emniyet Müdürü Selami Altınok’u makamında ziyaret etti.
Ziyaretin ardından bir açıklama yapan Başkan Yıldırım, “Medyada anlatılan bazı olaylardan dolayı bugün emniyet müdürlüğüne bir nezaket ziyaretinde bulunduk. Bazı hadiseler konusunda bilgi almak istedik.
Biliyorsunuz 4 Temmuz Cumartesi günü Doğu Türkistan’da yaşanan baskı ve zulümleri anlatabilmek, onların sesini duyurabilmek amacıyla Beyazıt’tan Sultanahmet’e büyük bir etkinlik tertip etmiştik ve bu etkinlik 10 binlerce kişinin katılımıyla gerçekleştirildi. Doğu Türkistan’dan zulümden kaçarak Türkiye’ye gelen insanların dertlerini anlatmasıyla devam etti” dedi.
‘BİZİM TARAFIMIZDAN BÖYLE BİR SALDIRI GERÇEKLEŞTİRİLMEMİŞTİR’
Yıldırım, ülkücülerin Çinli diyerek Koreli kafileye saldırdı şeklindeki iddiaları yalanlayarak şunları söyledi:
“Fakat medyada takip ettiğimiz kadarıyla burada ülkücüler Çinli zannedip bir Koreliye saldırdı diye bir haber yapılmak istendi. Bizde böyle bir saldırı olduğunu medyadan takip ettik. Daha sonrasında zaten bu konuyla ilgili bir açıklama yapmıştık.
Bizim tarafımızdan böyle bir saldırı gerçekleştirilmemiştir. Bizler sadece Koreli değil Çinli dahi olsa ülkemize gelen turistler misafirler Allah’ın bir emanetidir. Onları koruyup kollamak bizim en büyük görevimizdir. Bu noktada kim olursa olsun bu saldırı bizim tarafımızdan gerçekleştirilmemiştir diye bir açıklamada bulunduk.
Lakin konuşmamız sonrasında bir takım orada bulunan grup ve polis arasında bir takım tartışmalar yaşanmıştır. Daha sonra burada bir algı operasyonuyla olayın çok daha uzağında bir Koreli çekilmiş. Tabi orada tartışma yaşandığı zaman polis Koreli kafileyi oradan uzaklaştırmışlar ‘burada Çin ile alakalı bir protesto var, gerginlik var, sizi de buradan uzaklaştıralım’ demişlerdir. Oradaki Koreli de gülerek ben ‘Çinli değilim, Koreliyim’ demiştir, gayet anlaşılır bir şekilde ve gülerek anlatmıştır” diye konuştu.
“HERHANGİ BİR DARP VE SALDIRI OLMAMIŞTIR”
Turistlere yönelik herhangi bir saldırının olmadığını ifade eden Yıldırım, “Herhangi bir darp ve saldırı olmamıştır. Çünkü saldırılan bir insan orada gülerek değil ağlayarak veya bunu kızgın bir şekilde dile getirmesi gerekiyordu. Fakat basında bunu bizde izlediğimiz zaman ülkücü harekete çok büyük bir şekilde zarar verecek dilde ülkücüler Çinlilere saldıracağı yerde Korelileri dövdü diye anlattı. Söylemiş olduğum gibi Çinli dahi olsa bizim o yürüyüşte kimseye zarar gelebilecek bir hadise yaşanmamıştır ve buna da biz asla müsaade etmeyiz” dedi.
“BURADA GÖRÜYORUZ Kİ İNANILMAZ BİR ALGI OPERASYONU YAPILIYOR”
Saldırı söylemi üzerinden bir algı oluşturulmaya çalışıldığını belirten Yıldırım, “Biz bu açıklamayı yaptıktan sonra tekrar Koreli turistler şikayetçi oldu diye bir haber yapıldı. Bizlerde emniyet yetkilileri ile görüştük, böyle bir şikayet var mı dedik. Onlarda bize böyle bir beyanın olmadığını ilettiler. Burada görüyoruz ki inanılmaz bir algı operasyonu yapılıyor.
Doğu Türkistan’daki soydaşlarımız orada zulüm içerisinde büyük eziyetler yaşarken bu tablo tamamen ortadan kaldırılarak sanki bir Koreli dövülmüş gibi lanse ettirilmeye çalışılıyor ve bunun da hiçbir dayanağının olmadığını görüyoruz. Bu ülkücü harekete bir algı operasyonu yapıldığı gayet açık ve nettir” şeklinde konuştu.
Çıkan haberle ilgili şikayetçi olduklarını belirten Başkan Yıldırım, “Zaten bununla ilgili bir dava sürecimiz olacak. Birde tazminat davası açacağız ve kazanacağımız tazminat bedelini oradaki Doğu Türkistanlı kardeşlerimize göndererek onların mücadelesine yardımcı olacağız. Fakat bir an önce Doğan Haber Ajansının ülkücülerden ve Doğu Türkistanlılar’dan özür dilemesini bekliyoruz” dedi.
Saldırının yabancı turistlerle hiçbir alakasının bulunmadığını söyleyen Yıldırım, “Orada bir polis memurunun yanlış tutumu var. Tabi ki orada gençlere ters bir tepki verildiği zaman genç arkadaşlarımız da sivil giyimli polis memurları ile ‘sen kimsin, ne oluyor’ derken arada bir arbede yaşanmış oluyor. Bunun yabancı turistlerle hiçbir alakası yok. Zaten gördüğünüz gibi o turist kafilesi çok uzakta. İlk geldiğimizde de zaten bu turistler meydanda dolaşıyor. Bu tamamen oradaki polis memurunun yanlış tutumundan, tabi ki bunu da tüm emniyet teşkilatına mal etmenin de bir anlamı yok” diye konuştu.
Yıldırım, Çin restoranlarına yönelik saldırılar ile ilgili soru üzerine ise şöyle cevap verdi:
“Böyle bir şeyi biz asla tasvip etmiyoruz. Çünkü bizim bayrağımız altında yaşayan her kez bizim namusumuza emanettir. Burada hangi ülkeden, hangi dinden, hangi ırktan olursa olsun bizim misafirimizdir.
Bizim buradaki sorunumuz Çin Devleti iledir, Çin hükümeti iledir. Biz onlara tepki gösteriyoruz. Bu tür olayların yaşanmasını biz asla tasvip etmeyiz. Bu topraklarda herkes barış, huzur ve güven içerisinde yaşayacak.”
Başkan Yıldırım ve beraberindeki ülkü ocağı temsilcileri burada yapılan basın açıklamasının ardından emniyetten ayrıldı.
“Kamuoyunun bilgisine;
Doğu Türkistan’daki soydaşlarımızın yaşadıkları katliamlara, baskılara ve devlet terörüne dikkat çekmek amacıyla 4 Temmuz Cumartesi günü Beyazıt Meydanı’ndan Ayasofya meydanına kadar on binlerce kişinin katıldığı bir yürüyüş gerçekleştirdik.
Başta İstanbul’daki Uygurların kurmuş oldukları vakıf ve dernekler ile çok sayıda sivil toplum kuruluşu destek vererek katılım sağlamışlardır.
Bu yürüyüşümüz esnasında onlarca yabancı turistin olduğu güzergâhta en küçük tatsız bir olay yaşanmamıştır.
Ayasofya Meydanı’nı dolduran kalabalığa konuşmalar yapılmış, ardından Doğu Türkistan’dan Türkiye’ye hicret etmek zorunda kalan bir Uygur anası elindeki 3 aylık bebeğiyle yaşadıkları sorunları gözyaşları içerisinde anlatmışlardır.
Söz konusu konuşmanın yapıldığı sırada otobüsümüzün arkasındaki alanda, görevli olduğu anlaşılan sivil polislerle bir grup arasında tartışma yaşanmıştır.
Emniyet güçleriyle, bir grup arasında yaşanan bu olay bazı televizyon ve gazeteler başta olmak üzere sosyal medya “Ülkücüler Çinli zannettikleri Korelilere Saldırdı” şeklinde yansıtılmıştır.
İddia edildiği gibi kesinlikle Koreli turist kafilesine herhangi bir saldırı olmamıştır. Ne Koreli ne de başka bir turist kafilesi saldırıya uğramıştır. İddia edildiği gibi böyle çirkin bir olay asla yaşanmamıştır.
Kendi yayınladıkları haberlerde de görülmektedir ki herhangi bir turist kafilesine saldırı yoktur. Orada yaşanan hadisenin emniyet güçleriyle olduğu apaçık ortadadır.
Eğer böyle bir saldırı olmuşsa, saldırı anının kameralara ya da fotoğraflara yansımış olması gerekmez miydi?
Saldırıya uğradığı iddia edilen Koreli turist ya da turistlerde darp izlerinin olması gerekmez miydi? Yahut saldırıya uğradığı iddia edilen kişiler polis ekipleri tarafından koruma altına alındığı gösteren video ya da fotoğrafı olması gerekmez miydi?
Saldırıya uğradığı iddia edilen bayan kamera görüntülerinde sadece gülerek ben Koreliyim demiştir. Siz hiç saldırıya uğrayan kişinin güldüğüne şahit oldunuz mu?
Hele hele böyle saldırıya uğradığı iddia edilen turist ise ağlamaması, panik yapmaması size normal geliyor mu?
Polislerin onları koruma çemberine alarak refakat ediyor olmaları lazım değil mi?
Değerli kamuoyu;
Vicdan ve ahlak sahibi her insan ve gazeteci yukarıda sorduğumuz soruların cevabını bulduğu vakit olayın gerçek yüzü açığa çıkacaktır. Biz açık ve net bir şekilde söylüyoruz ki; bu bir iftiradır, yalandır. Bu ülkücü harekete yapılmış hayâsızca ve insafsızca bir algı operasyonudur.
Emniyetten tarafımıza yapılan ilk açıklama bir polis memurunun gereksiz sert tutumu yüzünden polis ve grup arasında böyle bir tartışmanın yaşandığıdır. Bu polis memuru hakkında gerekli işlemlerin yapılacağı da yine emniyet tarafından kurumumuza bildirilmiştir.
Değerli kamuoyu;
Aziz Türk milletinin göz bebeği olan Ülkü Ocaklarına bu iftirayı atanların gayelerini ve kimlikleri hepimiz çok iyi biliyoruz. Bizlere bu iftiranın atılmasının en büyük nedenlerinden birisi de “Komünist Çin” idaresinin Doğu Türkistan’da katliam yaptığını, devlet terörü uyguladığını söylememizden rahatsız olan komünist Çin sevdalısı, kişi ve gruplardır. Bu iftiranın atılmasının bir diğer sebebi de yaşanan son siyasi gelişmelerde MHP’yi arzu ettikleri şekilde yönlendiremediği için siyasi kin besleyen şer odaklardır.
Değerli kamuoyu;
Yukarıda da ayrıntılı bir şekilde izah ettiğimiz gibi iddia edilen saldırı kesinlikle olmamıştır. Haberi yapan basın kuruluşlarına çağrımız, yukarıda sorduğumuz sorulara açık yüreklilikle cevap vermeleri, iddia edilen saldırıya ilişkin görüntüleri yayınlamalarıdır. Aksi halde iftiracı, taraflı ve ahlaksız olacaklardır.
Değerli kamuoyunun bilmesini isteriz ki; hangi milletten ve dinden olursa olsun her kişinin mal ve can güvenliği ülkücülerin namusuna emanettir. İster Çinli olsun, ister farklı bir milletin mensubu bir turiste yapılmış olsun herhangi bir saldırı asla kabul edilemez. Elbette bazıları ister ön yargıyla isterse siyasi kinle ülkücüleri kafalarındaki şablona oturtmak isteseler de, bizleri öyle göstermek için ellerinden gelen gayreti sergileseler de ülkücüler asla onların arzu ettikleri yapıya bürünmeyecektir. Ülkücüler, Türk-İslam ahlakından bir an olsun ayrılmayacak, küçük hesaplar peşinde koşarak, iftira ve yalanla menfaat elde etmek isteyenlerin tuzağına düşmeyecektir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
ÜLKÜ OCAKLARI İSTANBUL İL BAŞKANI
AHMET YİĞİT YILIRIM