
BURAK KILIÇASLAN
Hürriyet Gazetesi yazarlarından Ahmet Hakan, Devlet Bahçeli’yi eleştiren bir yazı yazıyor, MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın çıkıyor ve özetle şu yazılı açıklamayı yapıyor:
“Sosyal medya üzerinden sizden talep ettiğimiz Sayın Devlet Bahçeli’ye olan özür borcunuzu 48 saat boyunca bekleyeceğiz. Aksi takdirde sizi Milliyetçi- Ülkücü hareketin hasmı olarak ilan edeceğiz. Açıklamalarımız bu kadar yumuşak ve kibar olmayacak. ”
MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın’ın yapmış olduğu bu açıklama son derece gereksiz ve yersizdir.
48 saat içerisinde özür dilemediği takdirde Ahmet Hakan’ı düşman belleyeceğini söylemek, demokrasiyi ayaklar altına almak demektir.
Ne yani güzel şeyler yazdığı zaman eyvallah, eleştiri olduğu zaman hain ilân edilecek öyle mi?
Bu nasıl bir benlik, bu nasıl bir kibirdir?
“Ey Ahmet Hakan” diye hükmeden bir dil kullanıyorsunuz da:
Yahu günümüzün en etkili yazarlarından biri sizin lehinizde adım atıp duruyor ve akabinde bir eleştiri getiriyor, “sen bizi eleştiremezsin özür dile” gibisinden açıklama yapıyorsunuz neticesinde.
Pardon da Ahmet Hakan, Semih Yalçın’ın maaşlı gazetecisi midir?
Merkez medyadan bu kadar kopuk olarak, hiç kimse iktidar hayali kurmasın!
Yapılacak olan seçim tekrarlarında, bu tarz öfkeli hareketler MHP’ye fayda getirmez, aksine götürüsü çok olur.
Türkiye’nin üçüncü büyük partisinin Genel Başkan Yardımcısı’nın sokak ağzı ile bir gazete köşe yazarını hedef alması bayağılıktır.
Bırakınız bu işlere siz değil de gerekli merciiler cevap versinler.
Yeri geldiği zaman hiçbir şeyi görmeyip, duymayıp; yeri geldiği zaman her şeyi görmek yakışık almaz!
Temsil etmiş olduğunuz Türk-İslam Davası’nda “haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır!” düsturu hâkimdir.
Lâkin kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez misali, kaz gelecek yerlere ses çıkarmamak ne dini İslam olana, ne de töresini Türk’ten alana yakışır bir tavır değildir.
Net olunmalıdır!
Uğraşılacak adam Ahmet Hakan değildir vesselâm.
Bu da Sayın Semih Yalçın’a dostane bir şekilde, benim şahsi uyarımdır.
Yazının Dibi; 48 saate gerek yok! Bu işin finalinde Ahmet Hakan doğal hakkı olarak özür dilemeyecektir. Her eleştiri yapan düşman ilân edilirse, Mevlana’nın deyimi ile, “kusursuz dost arayan, dostsuz kalır.”