Celalettin Yavuz: AKP diyor ki: “Anayasa’nın ilk 4 maddesini değiştiririm. Sen de buna ‘Evet’ de!” Yani Anayasa’da Türklük yok edilecek ve bunu MHP kabullenecek. Söz konusu Türk milleti ise MHP, AKP’nin bu akıl dışı isteğine onay verebilir mi? Milletimiz onay verebilir mi?
MHP Hatay 2. Sıra Milletvekili Adayı Prof. Dr. Celalettin Yavuz, AKP’nin koalisyon kurmama manevrasını protesto eden bir basın açıklaması yaptı. Yavuz’Un açıklaması şu şekilde:
Millete “CHP ile hükümet kurmak için istikşafi görüşmeler yapıyoruz!” dediler fos çıktı. 32 gün milleti oyalayıp “CHP ile aramızda derin ayrılıklar var!” dediler. Meğer koalisyon teklifi bile yapmamışlar. Çünkü “CHP ile hükümet kurarsak tabana nasıl anlatırız?” diyorlar.
Sonra MHP’ye haber gönderip Genel Başkan Bahçeli’den randevu aldılar. 17 Ağustos’ta şehit cenaze namazını kılan Davutoğlu ve Bahçeli Meclis’te 2.5 saat görüştüler. Sonuç mu? Hiç de AKP’li Bakan’ın Borsa’da birilerinin milyarlarca vurgun yapmasına sebebiyet veren “Başbakan güzel şeyler konuşacak!” dediği gibi güzel değildi. Bakalım Cumhuriyet’in “yandaş” olmayan savcıları şu borsa işi üzerine kahramanca gidebilecek mi?
MHP’yle görüşmenin sonunda da Başbakan Davutoğlu; MHP’nin, koalisyon hükümetinde olmayacağı yönünde cevap verdiğini söyledi. Acaba koalisyondan kaçan AKP mi, MHP mi?
AKP diyor ki: “Anayasa’nın ilk 4 maddesini değiştiririm. Sen de buna ‘Evet’ de!” Yani Anayasa’da Türklük yok edilecek ve bunu MHP kabullenecek. Söz konusu Türk milleti ise MHP, AKP’nin bu akıl dışı isteğine onay verebilir mi? Milletimiz onay verebilir mi?
25 Temmuz 2015’ten beri daha açıkça görüldü ki, “Çözüm süreci” aslında bir çözülme ve ihanet süreciymiş. Ülke kan gölüne dönerken, PKK-KCK’nin Türkiye’de kırsal ve şehirlerde nasıl yapılandığını, teröristlerin belediye çalışanı olduğunu, sözde askerlik şubeleri ve kolluk gücü kurdukları, terör örgütü adına vergi topladıkları, hatta özerklik ilanı yaptıkları görüldü.
Bu gafletini savunan AKP, “Çözüm süreci sonlansın!” diyen MHP’yi uzlaşmaz olarak tanımlıyor. Milletimiz bunu kabul eder mi?
AKP, 17-25 yolsuzluk olaylarının üzerine gitmek istemiyor. Onlara göre hırsızlık ve yolsuzluklar yapanın yanına kar kalmalı? Bu nasıl hukuk devleti, bu nasıl demokrasi, bu nasıl milletin çıkarlarını kollamak? Hırsızlığa prim verilmesini milletimiz kabul eder mi?
AKP, halk tarafından seçilen ve “10 Ağustos 2014’te halk beni Cumhurbaşkanı seçti. Artık Türkiye’de yönetim sistemi değişti. İster kabul edilsin, ister edilmesin, artık Anayasa’nın bana uydurulması lazım!” diyen bir Cumhurbaşkanına dokunmayın diyor. MHP ve milletimiz bu fiili darbeye onay verebilir mi?
Erdoğan, sanki Anayasa’da Cumhurbaşkanının yetki ve sorumlulukları sınırlanmamış gibi hareket ediyor. Anayasa’da belirtilen yetkilerinin artık “Geçersiz” olduğunu açıkça söylüyor. AKP ve Davutoğlu “Haklısın!” diyor. Bunu milletimiz kabul eder mi?
Diyelim ki Cumhurbaşkanlığına Erdoğan değil de, E. İhsanoğlu seçilseydi, acaba İhsanoğlu’nun benzer hareketlerine AKP onay verebilirler miydi?
Maalesef AKP ve Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan istedi diye koalisyon kurmaktan kaçmış, ülkeyi içerde ve dışarda kan gölü içerisinde bırakmışken tekrar seçimlere gitmekte ısrarcı olmuşlardır.
Bunu yaparken de, koalisyon kurulması için hiçbir olumlu girişimde bulunmamış ama koalisyon teklifi yapacak şekilde yaklaştığı ama yapmadığı CHP ve MHP’yi suçlamışlardır. Yandaş medyanın kamufle ettiği bu gerçekleri ne yazık ki milletimizden de saklanmıştır.
AKP yönetiminin, milleti boş yere oyalayan, hükümet kurmak bir yana, kurmama üzerine kurulu planını şiddetle kınıyorum. Tabii ki buna ses çıkartamayan AKP milletvekillerini de “Milletin değil, bir şahsın vekili” oldukları için de millete ve seçmene havale ediyorum!