
Ali BADEMCİ
Bay Tuğrul elini kolunu sallaya sallaya tam seçim arîfesinde AKP’li oldu. Bu işin imi cimi yok! Efendim partiden istifâ etmemiş de, hâlâ üyeliği devam ediyormuş da, anayasanın emrine uyarak “Devlet’in ali menfaatleri” için Başbakan’ın çağrısına uyarak “Seçim Hükümeti”nde yer almış ta! Hangi ahmak böyle bir şeyi yutar? Haziran seçimleri sonrası bir takım rahatsızlıkları biliniyordu ve sadece Cumhurbaşkanı ile değil AKP ile de görüşmeler yapmış, fakat Genel Başkan bunları görmemezlikten gelmiş! Ah Genel Başkan’ın hataları! Tuğrul Beyin Başkanlık Divanı ve MKYK’da söylenegelen “Kurmay Heyeti” ile ilişkilerinin de çok iyi olmadığı kendinin bile dillendirdiği hususlardandır! İş bellidir Genel Başkan bunalım çıkmasın diye vaziyeti idare etmiştir. Fakat AKP, HDP ile aynı Bakanlar Kurulu’nda buluşmak zorunda kalkıp da gol yiyince iş Bay Tuğrul ile dengelenmiş, hatta AKP bir miktar öne bile geçmiştir. AKP adına konuşanlar bu işin farkına varmışlar ki, oluşumun Koalisyon değil “Anayasa” mecburiyeti olduğunu ifâde ediyorlar! İşin açıklamasının çok önemi yok; bir taraftan operasyonlar devam ederken diğer yandan AKP-HDP birlikteliği devam edecektir. Yani bu Koalisyon değil de nedir? Tuğrul MHP’de takat bırakmadı ama bu husus iyi anlatılabilirse MHP kârlı bile çıkabilir; ama anlatılabilir mi? Hele hele listelerde akıllı bir revizyona gidilirse kefen bile yırtılabilir! Fakat listelerde ıslâh cihetine gidilmezse yeniden AKP çukuruna düşülmüş olur.
Yani Bay Tuğrul Hükümet’e emânet mi gitti, geri gelecek mi? Böyle bir şeye ihtimal veren var mı? Yani sen Genel Başkanı’nı dinlemeyeceksin, partine rağmen istenmeyen oluşuma iştirak edip sonra da geri geleceksin! MKYK’da veya Başkanlık Divanı bu insanlar nasıl yüz yüze bakacaktır? Tabii ihraç işini hiç düşünmüyoruz; halbuki bu süreç başlamış ve kesinlikle ihraç edilecek! Yani Tuğrul bu işin hesaplarını yapmadı mı sanıyorsunuz? 17 Eylül’e kadar partiler yenilenen seçim için listelerini YSK’ya verecekmiş! Yani artık Başbakan Yardımcımız olan Tuğrul Türkeş MHP listelerinden mi aday gösterilecek, AKP’den mi? Hiç merak etmeyin AKP’ye giriş bildirgesi bile tanzim edilmiştir! Güle güle müstafi Kutalmış, hoş geldin Tuğrul!
Ömrümüz bitti de, bizim Türkiye siyaseti şu MHP’yi hâlâ anlayamadı ve anlamakta zorluk çekiyor! Tabii olarak yandaş medya ve yorumcuları MHP’nin parçalanmasını bekliyor! Hatta açık açık “Tuğrul hadisesi ilk çatlaktır, devamı var” gibi lâflar da ediliyor! Tuğrul’un MHP’de Genel Başkanlık yarışını kaybettiğini, MHP’den istifa ederek kurduğu ATP’nin bir varlık gösteremeden siyasi hayattan çekildiğini hiç düşünen ve hatırlayan yok! Şimdi Tuğrul’ın gidişi ile nasıl çatlak oluşacağı husussunun açıklanması oldukça zor! Belki de bir hata olarak Bahçeli tarafından Ankara’dan listebaşı aday yapılmasaydı şimdi birçok şey gibi unutulup gidecekti! Ne gibi bir çatlak oluşturacak?
Bütün MHP’liler “Tuğrul Alparslan Türkeş’in oğlu olmasından başka özelliği yok.” diyorlar. Zamanında Tuğrul’a en fazla destek veren Tarsus’da Tuğrul’un “Soyadı”ndan vazgeçmesi için imza kampanyası başlatılmış ve düzenlenen metinde ona “Hain” deniliyor! Elbette Türkeş’in oğlu olmak önemli bir şey; lâkin ülkücüler onun bir süre yaptığı Geçici Genel Başkanlığı uzatmadı ve Türkeş’in koltuğuna oturmasını uygun bulmadı! Fakat karşısında aday olduğu ve ayrı bir parti kurup yürütemediği halde, Sayın Bahçeli kendi lehine adaylıktan çekilip, “Adaletin bu yönde tecelli ettiğini” ifâde eden Ramiz Ongun’a aynı şefkati göstermedi! Dolayısiyla devamlı ihanete uğramaktadır!
Şahsen Sinan Ogan isyanını hiç ciddiye almıyorum; ihracı doğru mudur yanlış mıdır konuşmaya gerek yok! Bu genç adam çocukça hatalar yapmıştır! Nedense yandaş medya gibi bu işi önemseyip de düşmanın ekmeğine yağ sürenler var! Şu sıralarda olanları tartışmanın anlamı da yok! Etrafını sağlamlaştırmak elbette Genel Başkan’ın görevidir. Diktatörler bile tek adam değildir ki Bahçeli’nin de kişiliği buna müsait bulunmamaktadır! Bu düşünceler yerine, gecikmeden bazı ve önemli tedbirlerin alınması gerekiyor’! Genel Başkan’ın şu bunalımlı ortamda etrafının engelleri ortadan kaldırarak onu rahat bırakması ve çok geniş danışmalar yapılması şarttır. İl Başkanları’nın özellikle dinlenmesi, yaşça küçük olanlara “toy” muamelesi yapılmaması en önemli meseledir. Genel Başkan hiçbir birikimi olmayan esersiz akademisyenler ve kafası boş eski subayları öne çıkarırken çok düşünmelidir. MHP’nin en büyük eksiği teşkilâtta yetişen siyasetçilere kıymet vermemesi karşısında AKP’nin de başarılı olmasının en önemli sebebi bunun aksine tercihleridir! Dikkat edilir ve güzel kararlar alınırsa tamamen bir proje olan MHP’nin yutulması boşa çıkar ve tamamen aksi de olabilir.
Muhabbetle.