
Ali BADEMCİ
Dün Osmaniye’nin sesini duydunuz veya dinlediniz mi bilmiyorum! Bu sese kulak vermek için “Millet Olmak” lâzım, millet! Ne yazık ki bizde politikacı esnafı daha millet olamamıştır! Kimse sesi duymuyor; Fatiha okumak, insanları duaya davet etmek sadece geleneklerde kalıyor! İnsanın kendini körkuyuya atmasından sonra kurtulmasını “Dualar”dan beklemek hangi İslâmi inancın neticesidir? Dün Osmaniye’de Şehid Yüzbaşı Ali Alkan’ın cenazesine katılıp da yakarışlar karşısında Allah’a sığınmak ve kalpten ölmemek; esas ibadet ve gerçek duadır! Gün boyu fırıldağın bin türlüsünü çevirerek her mekânda siyaseten ellerini Allah’a kaldırmak dua değil gösteriş ve din istismarıdır! Politikacılarımız tek başına iktidar için bunu da çok iyi yapıyorlar!
Şehit Yüzbaşı Ali Alkan’ın Ağabeyi Yarbay Mehmet Alkan kardeşini uğurlarken “Sırça saraylarda 30 tane korumayla gezip zırhlı arabalara binip de ‘şehit olmak istiyorum’ diye bir şey yok. PKK’ya yardım edenler de kahrolsun, Öcalan’a yardım edenler de kahrolsun. “Buranın vatan evladı, 32 yaşında, daha vatanına, sevdiklerine doymadı, dünyaya doymadı, bunun katili kim? Bunun sebebi kim? Şu güne kadar çözüm diyenler neden şimdi sonuna kadar savaş diyor.” Bu acıyı ruhunda hissedecek kaç siyasetçimiz var? Osmaniye’ye çevre il ve ilçelerden insanlar akmış ve devasa bir kalabalık oluşmuştur! İşte millet bunlardır ve bunların duyduğu acının devlet olması ve milletin acısını aynen taşıması gerekmiyor mu?
Gerçek sorumlulara bakarsanız bu büyük öfke “MHP’lilerin Şehid Cenazesi” istismardır! Böyle bir kafa mı problem çözecek! Muhalefet de gerektiği şekilde millete inmiyor! Şüphesiz ki “Cenaze Kaldıranlar” şuurlu milliyetçi topluluklardır ve çoğu da MHP menşeylidir! Bunda kınanacak ne gibi bir hal vardır! İyi ki milliyetçiler varmış da cenazeleriniz ceset diye ortada kalmıyor ve Allah’ın emirlerine göre toprağa veriliyor! Böyle yapıldığı için de ne kimse kendine bir övünç payesi çıkarıyor ne de başa kakıyor?
Hacılar, Hocalar, İmam-Hatipliller, Akıldaneler, Akiller, Fetvacılar, Din Sömürgenleri neredesiniz? Hükümetin zırhlı arabalarına biniyorsunuz, insanları Peygamber ilân edercesine, politikacılara akıl da veriyorsunuz, şimdi neredesiniz? Binbir makamda Kur’an okuyanlar, Hafızlık şampiyonları Filistin’e gidiyorsunuz da Osmaniye’ye neden gelmiyorsunuz! Zavallı “Halk imamı” cenazeyi yıkayıp, namaza durulduğu zaman ezanını ve Kuran’ını tamamen halk aksanı, Türk aksanı ile okuyucunca insanlar ciğerlerinden vuruluyor! İşte millet bu değil mi?
Sizi gidi “Millet” dediği zaman neyi kasdettiği belli olmayan ticaret erbabı, fetvalarınızla ve bozuk düşüncelerinizle memleketi bu hale getirdiniz de şimdi olumsuzlukları “Devlet Sabrı” ile açıklamaya kalkıyor ve yine “Takiyye” yapıyorsunuz! Şu şehid cenazelerinde Allah inancı olan sabrından çatlamaz mıydı? Millet sabırtaşı olmuşken siz kimlere nasihat ediyorsunuz! Ne güzel bu işin adını koymuşlar: “Allah’la Aldatmak” devlet televizyonu özel kanallar “Yandaş Medya” olmuş, milletin sesini kimse duymuyor? Hükümet kurulamamış kabahat kimde, milletde; seçim olacakmış kimden oy isteyeceksiniz, milletden! Millet parya mı?
Hey yavrum hey! Ah milletim canım benim; bir politikacı gibi değil, gerçek Müslüman olarak şehid olmak istiyor! İşte ezan da okundu! Duaları kendimize göre ve kendimiz için okuyacak, elimizi Allah’a sizin için açacağız! Yalancı Müslümanlığın tanrısını bile kandırıyolar! Biz de Göktanrı’ya sığınıyoruz! Bu bir acz değil iman meselesidir! Türk gibi doğup, Türk gibi yaşayıp, elbette Müslüman Türk gibi ölmek istiyoruz! İşte millet bu da, devlet nerede? “Sırça Saray”da sinmiş, sahte dualarla gün geçiriyor! “Yaşasın İslâm” ile teselli buluyorlar! Millet bu mudur?
Dua ile.