Ali BADEMCİ
Hiçbir zaman soyadı ile bağdaştıramadığımız ve o büyük insanın koyduğu mübarek adla da alâkası olmadığını aynı kuşağın mensubu olarak pek iyi bildiğimiz Tuğrul Türkeş, Başbakan’ın çağrısına uyarak iki aylık bakanlığı ve artık ömür boyu AKP’liliği kabullenmiş bulunuyor. Ne de olsa kardeşi Ahmet Kutalmış AKP’den itilip kakılarak istifa etmişti; varsın boşluğu Tuğrul doldursun!
Bizim kuşaktan, Sayın Devlet Bahçeli’nin yanında pek kimse olduğu söylenemez; demek biraz da etkilenmişiz ki, kendilerinin dışındaki yol arkadaşlarına da şahsen ısınmışlığımız yoktur! Fakat Türkeş Bey zamanından beri Devlet Bey hareketinin doğru olduğuna inanan o neslin yegâne aksi kanaat taşıyanlarındanım! Yanlış olduğunu hiç düşünmedim ve Türkeş Bey’in daha cezaevinde iken siyaset yapılması talimatının çok doğru olduğuna inandım. Şimdi de sonuna kadar Sayın Bahçeli’nin yanında, eski devrin çok da gereği olmayan ihtiyarlarındanım.
Yazacaklarım mutlaka özeleştiridir: Sayın Bahçeli daha baştan beri, 1980 öncesinde sokaklarda ülkücü kanı aktığı ve Türkeş Bey’in bu ortamda çoğu zaman ağlaması karşısında, Tuğrul’un Bahçelievler MHP bahçesinde lâstik donla gezdiğini bilmiyor muydu! Çok basit seviyede kendilerini tenkid edenlere dayanamadığı halde hâlâ Tuğrul’un Genel Başkanlık özentisi içerisinde olduğunu bilmiyor muydu! Elbette komitacılık derslerini Başbuğ’dan alan Bahçeli bunların hepsini çok iyi biliyordu! Şimdi iyi mi oldu? Alelacele mutlaka ihraç edilebilir; fakat bu neyi değiştirecektir? Acaba bomba patlamadan etkisiz hale getirilemez miydi? Netice itibari ile adamın soyadı Türkeş ve ne yazık ki o muhteşem baba ve muhteşem ana Muzaffer Hanım’ın oğlu değil mi? Vallahi hiç iyi olmadı! AKP kurmayları kanallarda münafıklık kusuyor, bu handikap nasıl aşılabilir?
MHP hareketi başta Devlet Bahçeli olmak üzere parti kararlarına uymak, disiplin ve itaati Alparslan Türkeş’den öğrenmiştir! MHP’nin bu durumuna herkes gıpta ile bakmıştır! Bu nasıl ve hiç tanınamamış bir adam ki babasını tanımamazlık ederek gelmişine geçmişine ihanet etmiştir! Şimdi MHP’liler Tuğrul’u lânetlerken AKP’liler alkışlamaktadır! Bu adamın AKP aleyhinde daha önceki beyanları nerede kalmıştır? Cumhurbaşkanı Sayın Bahçeli’den yakınıyorlar ama Tuğrul da aynı beyanlarda bulunmadı mı?
Vallâhi acı söyleyeceğim; Sayın Genel Başkan’ın yanında ve kadrosunda daha birçok Tuğrul var! İşte iki ay sonra ortaya sandıklar konuyor ve muhtemelen onlar liste başlarını işgal edecekler! İşte esas intihar budur; biz taban olarak mutlaka riayet ediyoruz ama, bir çok arkadaşımız bu kadar bağlılık için maalesef bizleri ağır biçimde tenkid etmektedir! “Biz size demedik mi” şeytan lâfları ağızdan ağıza kulaktan kulağa dolaşmaktadır! İl Başkanları bu hususları Genel Başkan’a karşı durmamak için ifâde etmekten ve dillendirmekten çekinmektedirler; ne yapalım bari biz yazalım da dostun daima acı söylediğini ispat edelim!
İşte seçim; tek güvencemiz, hareketimizin geleceği, Genel Başkan’ın iki dudağı arasındaki kararlarından oluşacak listelerdir! İnşaallah CHP’ye uyulup da korkunç bir hatâ yapılmaz! Sayın Bahçeli taş gibi adamlar seçmeli, kendini ve hareketi satmayacak asli unsurları bulmalı, böylece tarihi görevini yapmalıdır! Elbette 75 gün önce verilen kararlardan uzaklaşmak zor gelebilir, lâkin şartlar çok değişmiş, cepte paranın değeri düşmüş, alıp gücü kalmamıştır.
Aslına bakarsanız Tuğrul bombasının propagandadan başka bir işe yaramayacağı ortadadır! Çünkü bu adamın Türkeş Bey’in oğlu olmaktan başka bir özelliği yoktur! İnsanlar Türkeş Bey’in hatırına MHP’ye teveccüh gösteriyor; aynı ilgiyi Tuğrul’a kimse göstermez! Eh işte dosta düşmana karşı rezil olduk hepsi bu kadar! Cehenneme kadar gitsin, bir daha da gelmesin! Bize “Baba Ruhu” yeter! Fakat bu meseleyi Muhterem Genel Başkanımızın iyi tartması ve düşünmesi gerekiyor! Önümüzdeki Türk siyasi hayatında Bahçeli’nin çevresine taş gibi adamlar gereklidir! Elbette zayıf adamlarla çetin yollar aşılmaz.
Muhabbetle.