
Ali BADEMCİ
Dostlarımız kızıyor veya sitem ediyor; “Türkeş Bey’in oğluna neden bu kadar yükleniyorsunuz, O bize rahmetlinin tek hatırası değil mi?” diye! Açık mesaj ve yorumları görüyorsunuz da özelden gelen ve bizatihi hukukumuz olan arkadaşlar biraz daha ağır sözler sarfediyor! Doğrusu bu kadar sahiplenileceğini hiç düşünmedik! Hayret edilecek bir şey Tuğrul Bey’e fikren çok büyük kıymet atfedenler de var! Hatta mukayese yapılabilsin diye TV’de Devlet Bey ile açık oturum arzulayanların da amaçlarını çok anlayabilmiş değilim!
Bir kere Türkeş Bey ile oğul Tuğrul’u ülkücülük açısından karşılaştırmak ve ilişkilendirmek düşüncesi çok yanlıştır! Elbette Tuğrul Bey ülkücüdür; lâkin bizim kuşaktan birçok insan, bırakın babasını, âilesiyle bile aynı görüşte değildir! Bu bakımdan böyle düşünenlere sitem etmenin neresi doğrudur? Sayın Bahçeli’nin âilesi ısrarlı biçimde CHP’li, birçoğumuz 27 Mayıs İhtilali’nin Kudretli Albay’ı Alparslan Türkeş’in yanında olmakla DP’li âilelerimize ihanet etmişizdir; netice itibari ile bunlar olağan işlerdir ve geçmişte normal karşılanmıştır. Bu sebeble Türkeş Bey ile oğlu, oğulları veya âilesini eşleştirmek her yönden yanlıştır. Çünkü Tuğrul’un ne ülkücü bir geçmişi, ne âileye yakışacak hayatı yoktur. Şimdi kalkıp da sırf soyadından ötürü son hareketini nasıl savunabiliriz? Tuğrul’un son hareketi tamamen siyasi ve MHP’yi ortadan kaldırmaya yönelik bir AKP tertibidir ve katiyyen ülkücülükle ilgisi yoktur.
Tuğrul Bey Genel Başkanlık yarışını kaybetmiş, MHP’den ayrılmış ve ATP adı ile yeni bir parti kurmuş ve bu işte başarılı olamamış biridir. Fakat her şeye rağmen sırf soyadından ötürü himmet ve himaye görmüştür. Şimdi seçim ortamında Bahçeli şahsında MHP’yi hançerlemenin neresi doğru sayılabilir? Elbette iç içe girmiş ve kangren olmuş parti içi meselelerimiz varken bir de fikri temeli olmayan bu işe saplanmanın kimlere faydası olacağı belli değil midir? Elbette Bahçeli devrinde fahiş hatalar yapılmıştır, özellikle kadro tasarruflarını hâlâ tasvip etmek mümkün değildir! Fakat bu işlerin müsebbibi yine şimdi itiraz seslerini yükseltenler değil midir? Bu akıllı olduklarını ve herşeyi kendilerinin iyi bildiğini iddia edenler Türkeş Bey’in partileşme talimatına isyan etmediler mi? Ne çabuk unutuyoruz? Devlet Bey bugünlerde iyice ortaya çıkan itirazcı hizbin tamamen boş olan ölçülerine göre ülkücü olmayabilir! Lâkin Bahçeli’nin Türkeş Bey’in çağrısına uyarak görevini bırakıp onun yanında yer aldığı bir gerçek değil midir? Akıllı olduğunu söyleyenler DYP ve ANAP’da dans etmeyi tercih ederken o şimdi müşteki olduğumuz insanlarla hareketi üstlenmiştir!
Devler Bey ve kadrosunu beğenmeyebilirsiniz; lâkin Türkeş Bey çağrısına uyma hareketi adam gibi ülkücülük değil de nedir? İşte şimdi Tuğrul’u göklere çıkarmakla aynı hatayı tekrar ediyor, ondan sonra da partinin kapısından giremediğinizi söylüyorsunuz! Bu hareketlere seçim ortamında değer vermek mümkün mü? Birkaç satır yazı ile doğruyu ortaya koyduğumuz için bu kadar kınama, serzeniş ve gönül koymayı çok doğru bulmuyoruz! Bana gelen mesajlar ve yazı altı yorumlarında meselelere hangi açıdan baktığımızı savunmaya geçmemize gerek kalmadan bütün dostlar adam gibi ortaya koymaktadır. Elbette yanlışlara doğru demek için hiçbir sebeb ve mecburiyet yoktur! Şikâyet edilen hususlarda bu sütunlarda ifâde edilen meseleleri sanırım bizim gibi ifade eden insan sayısı pek azdır! MHP’nin başında taş da olsa şahsen riayet ederiz; bu ülkücü olmanın anlamıdır!
Cumhurbaşkanı, Başbakan, AKP kurmayları, kendini “Koru”yan, “Taşdelen”, “Albayrak” imam bozuntularının nasıl küheylan kesildiklerini görüyorsunuz! Tuğrul’u korumanın bitmiş, çürümüş, kokmuş AKP değirmenine su taşımaktan başka ne faydası var? Elbette Bahçeli’nin o yanlış bulduğunuz ve bulduğumuz kadro anlayışı içerisinde Tuğrul’un birkaç yedeği de bulunmaktadır; fakat ne hükümleri vardır? MHP’den kaç oy götürebilirler? Elbette siyaseten bu iş MHP’nin lehine değildir ve felâket ölçülerindedir! Fakat Başbakan ve avanesinin “Tuğrul büyük devlet adamıdır” görüşlerine katılıyor musunuz? Bu tavrı sebebiyle neresi baba ve anneye benzemektedir? İşte yarın AKP’den aday yapılacak ve milletvekili seçilecektir! Ne yapalım hep birlikte doğru yapmak ve “Devlet Adamı” olmak için AKP’ye gidelim, tek başına iktidara gelsin, biz de tabelayı kaldırıp Türkeş’in fikirlerini bile “Mevta” haline getirelim! Doğru olan bu mudur?
Muhabbetle.