
Ali BADEMCİ
AKP’de Bay Tuğrul şovu devam ediyor; bir gün Cumhurbaşkanı, bir gün Başbakan ile kol kola! Bir ay öncesine kadar ona kapalı olan TV kanalları sonuna kadar açılmış! Gümbür, gümbür “Beni MHP’den ihraç edemezler, babamın partisi” diye gürlüyor! Babasının kurduğu partiye kafa tuttuğunun farkında değil! AKP’lileri mezar başına götürmüş dua ettiriyor; “Milliyetçiliği ayaklar altında aldım” diyen bir zihniyetin, milliyetçi bir liderin kabri başında çelişkili ve yapmacık hareketlerini herkes gibi Allah da görüyor.
MHP Bay Tuğrul’un şahsi etkisinden ziyade devlet imkânlarının devasa gücü karşısında elbette çok büyük zarar görüyor. Sayın Bahçeli dik durarak AKP ile HDP’nin aynı masa etrafında oturma görüntülerinden elbette siyaseten faydalanacaktı! Bu sebeble uyanıklar “Bu bir koalisyon değil mecburiyet” dediler ama, Bay Tuğrul aynı gün AKP’lilerin gönüllerini rahatlatarak babasının partisini terkederek kaçtı gitti! Bazı ahmaklar bu kaçma işinde parti yönetimini suçluyorlar ama MHP Bay Tuğrul’a gösterdiği vefayı başka kimseye yapmadı! Elbet bunlar babasının hatırına idi; fakat kendisi baba yoluna ihanet ederek baba düşüncesi düşmanlarının yanına göçtü! Elbette ihraç edilecek! Güle güle!
Bahçeli çok düşünceli; kafasında bir şeyler olduğu muhakkak! AKP’nin hızlanarak devam edeceği görülen Bay Tuğrul şovuna karşılık ülkücülüğün politik adı olan “Türkeşçilik”in öne çıkacağı birşeyler ile muzur propagandanın önünün kesilmesi gerekiyor! Bizim âlimler tenkid etmek için pusuda, yarı mualimler ise partide siyaset üreteceğine gazeteciler ile laf yarışında! Partinin siyaset müşavirleri bu işlerin bir şeye yarayacağını sanıyor ama daha şimdiden MHP’nin adı gazeteci düşmanlığına çıkmış! Sanki kılavuzu karga olanların durumuna düşülüyor! Çünkü bu işleri müşavirlerin yaptığı söyleniyor. “48 saat içinde özür dileme” bu nasıl bir ihtar ki işte adam özür filân dilemedi, müeyyidesi nedir Allahaşkına! Bunlar havanda su döğmek; elbette olmazsa daha iyi olurdu. Ama olmuş artık, ne yapalım, yanlış da olsa savunmak zorundayız!
Bay Tuğrul işini bastırmak gerekiyor; sanırız Genel Başkan’ın kafasında belli etmediği böyle fikirler teşekkül etmiş! Bu mesele nasıl atlatılır, yara nasıl kapanır bilemiyoruz ama, ikinci handikap 18 Eylül’de kesinleşerek YSK’ya verilecek aday listeleri! Resmi bir açıklama olmamasına karşılık kazanan adayların yerlerini koruyacağı kaybedenlerin ise sıraları ile oynanabileceği şeklinde haberler yaygın! Bunu da bilmiyoruz! Pazar günü MHP’de aday adaylığı müracaatları bitiyor! Genellikle 7 Haziran seçimleri için Aday Adayı olanlar yeniden müracaat ediyor! Çok ilgi çekicidir ki geçen dönemdeki heyecan ve yarış havası yok! Nedeni belli ülkücüler listelerden memnun olmadığı gibi değişeceğine de inanmıyor!
Sayın Bahçeli’nin vakit ayırıp iyi çalışma yapanlarla görüşmesi lâzım! Buna şiddetle ihtiyaç var; çünkü 7 Haziran sonrası böyle değerlendirmeler yapılmadı; yenilenen seçimler de pek aceleye getirildi! Genel Başkan ile hele böyle günlerde görüşmek kolay değil; Özel Kalem çok duyarlı değil, randevu isteyenlere de geri dönüş olmuyor! Elbette partiyi geçim kapısı olarak gören her günlük müdavimler için böyle bir mesele yok! Onların da ne derece başarılı oldukları ortadadır! Âlimlerle aramız bozuk, gazetecilere de kızıyor, dervişlere de sıra gelmiyor, ne yapacağız?
Anlaşılan işimiz “Hüda”ya kaldı; ama o da “çalış, çalış, çalış”, bozgunculuk yapma, fitne çıkarma diyor! Elimizden gelecek bir şey yok!
Allah’a emanet olun.