Ergun KAFTANCI
HÜRRİYET gazetesine saldıran güruhun “Çakma ülkücü” olduğu saptandı. İddiaya göre saldırıyı, AKP’nin yeni bahçesi sayılan “Osmanlı Ocakları” adındaki kuruluş düzenlemiş…
Sokakları karıştıranlar da bir ihtimal bu ocağa bağlı gruplar. Eylemi AKP adına yapmalarını yadırgamamak lâzım…
Güruhun önünde AKP milletvekili Abdürrahim Boynukalın‘ın olması size hiçbir şey ifade etmiyor mu!?
………………………… ……
Ülkü Ocakları‘na bağlı gençlik ordusunun vakur biçimde terörü ve teröristleri lanetlemesinden sonra bu “Çakma ülkücüler” Ülkü Ocakları ile MHP’ye gölge düşürmek amacıyla sokağa çıkıp saldırı düzenledi.
Hürriyet‘e saldırmakla kalmadılar, “Bozkurt” işareti yaparak HDP binalarını da tahrip ettiler…
Bu saldırılarla ve taşkınlıklarla seçmene gözdağı vermeye kalkan güruh, ortalığı karıştırmak suretiyle iktidar partisini sandıktan tek başına iktidar olarak çıkaracağını sanıyor…
Boynukalın’ın “Seni başkan yaptıracağız, seni başkan yaptıracağız, seni başkan yaptıracağız”haykırmasının, hangi adrese gideceğini ve nerede makes bulacağını da yazmaya gerek yok…
AKP’li Boynukalın, Beştepe’ye gönülden bağlı… Eylem sırasında hançeresini yırtarak “Seni başkan yaptıracağız”diye haykırmasından bu anlaşılıyor…
Dikkat buyrun, yapmayacaklar, yaptıracaklar…
Korkutan bir dayatma…
Demokrasiyi ve parlamenter sistemi dışlayan bir kör heves…
………………………… ……..
Bu zat 1987 doğumlu…
Askerliğini 18 bin lira ödeyip bedelli olarak yapmış…
Sakarya Üniversitesi’nin ürünü; cumhuriyet düşmanı, parlamenter demokrasi karşıtı…
Türk’e ve milliyetçiliğe bakışı da sağlıklı değil; TSK gibi milli bir varlığa beslediği düşmanlık bu iddianın kanıtı.
Zaten düşmanlığını da attığı “tweet”lerde alenen ifade ediyor…
………………………… …………
Sokakları karıştıranların hedefi, ülkemizi Arap ülkelerine benzetmek…
Oysa kardeş kavgası hiçbir zaman hayırla bitmez; önümüzde bir düzine örnek var, işte Mısır, işte Suriye, işte Irak, Yemen ve Libya…
Sırf bir kısım siyasetçinin değişik çıkarlar elde etmesini, ya da mevcut iktidarın muhafaza edilmesini sağlamak amacıyla sokaklara dökülmek ve eylem yapmak, hiç de akıllı işi değildir.
Olmadığı, sıraladığım bu ülkelerde bir kez daha ortaya çıktı…
………………………… ………..
Yaptıkları vatanseverlik de değil, hainlik!
Yakıp yıkmak, gazete ve parti binalarını basmak, 400 vekil hayaliyle bir avuç siyasal zadegânı mutlu kılmaya ve iktidar yapmaya çalışmak da yurttaşlık görevi sayılmaz.
Anayasayı ve yasaları tanımayanların üstlendiği bu tür eylemler, sonunda sadece eylemcileri değil hepimizi acıya ve gözyaşına boğar. İktidarların da acıdan ve gözyaşından kurtulmaları söz konusu olamaz…
Üstelik, olup bitenin faturası, yaşananlara dur diyemediği için de hep iktidara çıkarılır…
AKP adına sokaklara dökülen, gazete basan, parti binalarını tahrip eden, yakan, tabelasını indiren güruh, gözünü kan bürüdüğü için hasıl olacak bu sonucun muhasebesini maalesef yapamıyor.
Eylemcileri ancak, iplerini ele geçirmiş siyasetçiler durdurabilir…
Herkes AKP’den de bunu bekliyor…
………………………… ………
İktidarın arka bahçesi olduğu anlaşılan Osmanlı Ocakları‘nın milli varlığımızı sahiplenme yönünde ciddi bir eğitime ihtiyacı var; partideki “Ağır abiler” grubu, bu eğitimi hemen versin ve üyelerine de öfkeyi zaptetmeyi öğretsin.
Saldırganlıkla iktidar olunamayacağını, 400 vekil sayısına ulaşılamayacağını, “Seni başkan yaptıracağız”dayatmasıyla da sonuç alınamayacağını gözü dönmüş tayfalarına anlatsınlar.
* * *
GÜNLERDİR kafama takıldı…
Eş başkan ne demek?
Siyasal literatüre bir de bunu soktular…
Partinin Genel Başkanı yok, eş başkanı var; hem de bir değil, birkaç eş başkanı…
Bu modanın öncüsü HDP, eş başkanlık kurumunu (!) o oluşturdu…
Partinin Genel Başkanı sakın İmralı’daki ebedi mahkûm olmasın ya da Kandil’deki katillerden biri…
Yakında anlaşılır…
……………………… …………
HDP’li belediyelerde de eş başkanlık kurumu oluştu…
Belediye başkanı yok, belediye eş başkanı var. Herhalde İmralı’daki ya da Kandil’deki katillerden biri hem partinin, hem de belediyelerin başkanı…
Komedi…
………………………… ……..
İlçe belediyelerinde de moda yayılıyor…
Oralarda da belediye başkanları yok, belediye eş başkanları var…
Kentlerin, coğrafi bölgelerin, ilçelerin, mezraların ve mahallelerin adlarını değiştirdiler; yetmedi eş başkanlık gibi yeni bir kurum (!) oluşturdular…
………………………… …….
Herifler Türkiye’nin çehresini değiştiriyor, basiretsiz iktidarın kılı kıpırdamıyor!
* * *
BAŞBAKAN Davudoğlu diyor ki:
-Kardeş kavgasına müsaade etmeyiz…
Güzeeel…
Peki nasıl olacak o…
Peki nasıl olacak o…
Buna hangi güçleriyle izin vermeyecekler…
Güçleri olsaydı terörün üstesinden gelirlerdi. Bırakın üstesinden gelmeyi altında kaldılar; ülkeyi de altta kalmaya mahkûm ettiler.
………………………… ……….
Allah’ın yardımıyla başımızdaki her türlü musibetten yakında kurtulacağız.
Oylarımızı tek mecrada toplamamız bunun için yeterlidir!
1 Kasım’a şunun şurasında kaç gün kaldı!
………………………… …….
Cumhurbaşkanı “Şehitler Tepesi boş kalmayacak” dedi…
Cümleye bir anlam veremedim…
Şehitler Tepesi diye bir coğrafi nokta var da oraya, mesela külliye filan mı yapılacak, onu mu ifade etmek istedi…
Yoksa lafı “Biz daha çok, yani tepeleme şehit veririz” demeye mi getirdi…
Bağışlayın, anlayamadım!
Tabii ki Cumhurbaşkanı böyle bir şey söylemez…
İyi de, hiç olmazsa biri ne söylemek istediğini kulağıma fısıldasın be hafız!
………………………… …….
Haber dikkatinizi çekmiştir…
Haber dikkatinizi çekmiştir…
Gözden kaçıranlar için yazıyorum; Hazine artık üç silahşörün kontrolunda…
Ali Babacan‘ın görevini Tayyip Bey’e yakın üç isim devraldı…
Biri damat, diğer ikisi beyefendi’nin danışmanı…
Damat Berat Albayrak, danışmanlar Yiğit Bulut ve Cemil Ertem…
Hani bir lâf vardır, ayaklar baş oldu diye; bu yetkilendirmeyi ben öyle görüyorum.
Kimse alınmasın ama değerlendirmem bu merkezde…
Nerede Babacan‘ın ekonomik bilgisi, nerede bunlarınki, göreceğiz…
………………………… …………..
“Giden bir isme karşılık gelen üç isim”…
Hazine’nin durumunun ne olacağını kısa yoldan anlatabildim mi!?