Ali BADEMCİ
Ülkücüden sempatizana, hatta MHP’li olmayan dostlarıma kadar bayramda görüşme fırsatını bulduğumuz arkadaşlar ve aydınlar Bay Tuğrul-Sinan Oğan- Meral Akşener için ah-vah çekiyorlar! Aslında Tuğrul’un dışındaki değerli arkadaşlar bir yere gitmiş değil! Sayın Akşener gibi bir sefer aday yapılmamakla veya Oğan gibi ihraç edilmiş olmakla insanları ülkücülüğün dışına kovmak mümkün değildir. Daha evvel de böyle ihraç edilmiş veya küstürülmüş, hâlâ görüştüğümüz dünya kadar arkadaşımız vardır; asıl bunların hareketsizliği yüzünden kaybediyoruz.
Ne yazık ki Cumhuriyet tarihinde hizipsiz bir Türk Milliyetçiliği göremedik! Ulusalcılar için de öyle! Aslında bu hizpleşmeler biraz da başkaları tarafından abartılmıştır! Atsız ile Türkeş arasında hiç de anlatılanlar gibi bir fikri uyuşmazlık yoktu; bugün tabanda bu durumu açıklıkla görebiliriz! O müstesna insanlar hepimizi zaman zaman tenkid ve haşlama yapmıştır! Fakat Ötüken’de yan yana yazılarımız da yeralmıştır. Türkeş Bey’in de en fazla bizlere gücü yeter, kendi kuşağına ancak bizleri döverek mesaj gönderirdi. Bu husus bir çelişki değil büyüklük ve nezâkettir! “Hergün” de o meşhur “Diyanet İşleri Başkanı” için şahsen söylemediğini bırakmadı; lâkin parti içinde hizip yapanlara da bizleri ezdirmedi! Avukat göndertmedi, paşa paşa mahküm olduk ve şerefimizle yedi ay yatıp çıktık, fakat adımız devlet kayıtlarına “Irkçı” diye geçti! Ama Atsız’ın önünde eğilmeyen bir fikir adamını partiye kadar getirdik ve Türkeş’in önünde sahte İslâmcılara “Lağım suyu” dedirttik! Şimdi istediği kadar onu göklere çıkarsınlar.
Türk Milliyetçliği Tarihi yazıldığında Sayın Devlet Bahçeli’nin ne kadar tartışıldığını göreceğiz! Şu anda kendi kuşağından bizler gibi sayılı insanlar vardır. Bizlere de ahmak diyorlar; belki gitmemizi isteyen mirasyediler de vardır! Peki diğerleri nerede? Elbette dışarıda, yeni kuşaklar bunların adını bile bilmiyor da onlara neden ah-vah çekmiyoruz! Haklı veya haksızdılar, fakat katiyyen “Hain” damgasına lâyık değillerdi! 2000’lerde artık ellili yaşları devirmiştik! Sayın Bahçeli bizler gibi kendinin arkasından ayrılmayanlara bile şüphe ile baktı! Sanki çocuktuk da birilerinin adamı olacaktık? Halbuki koca adamlardık; biraz da psikolojik olarak Devlet Bey’ e karşı olanlarla aynı şekilde düşünmememiz hiç akla gelmedi! İşte Tayyib referandumu bizi neden kandıramadılar erkekçe “Hayır” dedik! “Evet”diyenlerden kimse de böyle bir hakları olmadığı için bizi kınamadı. Tabii olarak makam mansıp için AKP’ye giden onuncu çember ülkücüsünden bahsetmiyoruz! Bazıları da bile bile öyle olmadığı halde ilk yol arkadaşlarımızı AKP’li yaptı!
MHP’de Devlet Bey’in ilk yıllarında Genel Başkan sevdalıları vardı ve bu da normaldi! Fakat şimdi ilk kuşakta böyle birisi yok! Yeni yetmeler de bu işi başaramazlar! Çünkü bunların çoğu birilerinin üfürükçülüğü ile ortaya çıktı. Şahsen bizler bunlara itibar etmeyiz; ilgi görmese de eskilerin hiç birisi itibar etmez! Meral Hanım’ın da böyle bir düşüncesi olduğuna katiyyen katılmam. Bu sebeble yine de hoş olmayan bu durum için ah-vah çekmenin anlamı yoktur! Asıl ah-vahı ülkücülüğü var eden ilk kuşak için çekmeliyiz! Ama ne yapalım ki herhalde Genel Başkan bunca yıldan beri şahsen bizim gibilere de inanmıyor! Yani bu iş şahsımın iki defa Aday Adaylığı ile ilgili değildir; çünkü 45 sene beklemişiz, böyle bir talebimiz olmamıştı şimdi mi olacak! Bendeniz bu hususu kendilerine müteaddit görüşmelerimde ima bile etmedim! Fakat eski arkadaşlarımıza da “Bahçeli’nin yanında son adam kalana kadar itaat edeceğimizi açık seçik söylemişizdir! İnanıp inanmak mutlaka kendileri ile ilgilidir! İşte adaylık işi de bitti!
Belki şimdi kızacaklardır ama kendi kuşağından hiçbir ülkücü zatı âlillerine karşı değildir. Böyle sanıyor olabilirler; lâkin bu işin modası çoktan geçmiştir! Herkes hatâ yapabilir, kendileri de yapabilir! Hâin yeni yetmelerden çıkıyor. Eskilerden Bay Tuğrul gibi şımarıklık yapan varsa Allah için söyleyin. Genel Başkan emretsin biz bunları zorla da getiririz! Gerekirse birbirimizle döğüşürüz, hiç yapmadığımız iş değildir! Fakat kendileri ile kimsenin döğüşmesine müsaade etmeyiz! Bakın aday yapmadılar diye gönül etmiyoruz. Devlet Bey siyasette olgunluk yaşındadır; artık bu çok parçalılık bitmeli, ülkücüler asıl bu kadere isyan etmeli ve ah-vah çekmelidir.
Muhabbetle.