
107 hacı adayının şehit olduğu vinç kazasıyla yeniden gündeme gelen Kâbe etrafındaki ucube yapılaşmaya değinen Teostrateji Araştırmaları Merkezi Başkanı Sezgin, Mekke idaresinin İslami ortak bir yönetime verilmesi gerektiğini söyledi.
EROL METİN/ANKARA- VAHDET GAZETESİ
Geçmişte Diyanet’te çeşitli görevlerde bulunan Teostrateji Araştırmaları Merkezi Başkanı Dr. Abdülkadir Sezgin, Mekke’nin İslam ülkelerinin oluşturacağı bir kurulla yönetilmesi önerisinde bulundu. İran’ın eski lideri Humeyni’nin de 90’larda benzer bir öneride bulunduğunu hatırlatan Sezgin, “Humeyni’nin ‘Mekke, Kur’an’la bütün Müslümanların belli ibadetlerini yapmak zorunda oldukları bir topraktır. Madem Kâbe hepsinin ortak yeridir, herkes haccı burada yapmak zorunda o zaman hac ibadetinin sadece Suudi kontrolünde değil de İslam ülkelerinin kuracağı ortak bir modelle yönetilmesi’ şeklinde bir iddiası vardı. O zaman destek görmedi” derken şu an İslam Konferansı Örgütü ya da Türkiye, İran, Melazya ve Endonezya gibi en çok hacı adayı gönderen ülkelerin, Suudi Kralı’nı ikna ederek ortaklaşa kuracakları bir yapı aracılığıyla Mekke’de hizmetlerin yürütülmesi gerektiğini belirtti.
KÂBE DAR BİR ALANA SIKIŞTI
Sezgin, “Mekke’de yapılan binalar var. Kâbe çok küçük bir alana sıkışmış, ufak bir yer kalıyor. Zaten Mekke’de Amerikancılık, esrar, içki alabildiğine gelişmiş vaziyettedir. 7-8 kere hacca gittim. Kaç keresinde Kâbe dışındaki camilerde hocalardan ‘Hiç Allah’tan korkmuyor musunuz? Çocuklarınız ayyaş, çocuklarınız Amerikancı, çocuklarınız esrar kullanıyor’ diye hutbeler dinledim” diye konuştu.
MEKKE YAĞMALANDI
Sezgin, “Kâbe’nin tarihi ve kültürel yapısı bozuldu, yıkılan ve yapılan binalarla. Şimdi Hz. Ömer’in evini bulmak mümkün değil. Hazreti Ali’nin evi yok. Kimsenin bir yeri yurdu kalmamış. Osmanlı her şeyi muhafaza etmişti. Bir tek Peygamber Efendimizin doğduğu bir ev var. Orası bir kütüphane. Mekke’nin her tarafı satılmış, prensler arasında dağıtılmış vaziyette. Yıkıyorlar, istimlak ediyorlar sonra bir prensin gökdeleni çıkıyor” dedi.