Ali BADEMCİ
Herkes kendi kendine gelin güveği oluyor; böyle davranışlar Türklüğün genetiğinde de vardır. “Kara Sevd a- Leylâ ile Mecnun” başka milletlerin kültüründe yok! Bizim sosyolojimizde en büyük ve en trajik cinayetler hep bu yüzden olur. Duruma rağmen kendi kendine hayallere dalmak. Son on yıldan beri MİT ajanı Mahir Kaynak’dan hatıra kaldı da şimdi “Komplo Teorileri.” zihinlerde düğümlenmiş. Nedense “Ülkücüler” bu işleri çok seviyor! Dolayısıyla hiçbiri de doğru çıkmıyor; herkes alim olunca teoriler de birbiri ile örtüşmüş! Vallahi kusura bakmayın ama fikir ve düşüncede oldukça rahat durumdayız! Devlet Bahçeli’yi sevmiyor diye AKP’ye rey vereceğini söyleyenler bile var! “Sanki Edecek?” başlıklı bir yazı yazmıştım; çok ilgi gördü ve epeyce faydalı yorumlar yapıldı! Fakat çok değerli arkadaşlarımdan zehir zakkum özel mesajlar geldi. “Sende mi Bademci, neden Bahçeli’nin gönlü ile vs.” diyorlar. Anlayabilmiş değilim; hiçbir zaman delegeliğim olmadı, olsaydı elbette Bahçeli’yi tercih etmeye mecburduk! Çünkü karşımızda Bay Tuğrul vardı ki işte hali ortada, bizi sattı cehennem oldu gitti! Belki partiyi de kökten satardı! Şimdi bizi yanlış düşünmekle itham edenler asıl hatayı kendileri yapıyorlar. Çünkü ben hâlâ o eski karara uyuyorum da arkadaşlarımız küsüp kaçtılar; efendim haklı haksız bunlar çok ayrı meseleler! Rahmetli Yazıcıoğlu bizden sonra, fakat aldığı terbiye gereği bize çok saygılıydı ve temiz bir ülkücüydü. Onun hareketini doğru bulmamışımdır. Bakıyorum da ilk kurultayda “Adaletin Bahçeli lehine tecelli ettiğini söyleyen” dostun çevresinden abuk subuk tenkidler alıyoruz. Halbuki o adamla, gün aşırı görüşürüz de hiç böyle bir şey söylemez! Bu halini çok da takdir ederim. Bire bir, bir şey sordum da “Ben bu konuda duygusalım” dedi. Doğrusu bu değil mi? Şahsen değişik düşünen 40 yıllık arkadaşlarımın aşırı tenkitleri karşısında “Lütfen moralimi bozmayın” demişimdir. Size bir şey diyeyim mi 45 yıldan beri görüştüğüm değerli dâvâ arkadaşlarımla gizlenmeden saklanmadan açıkça görüşürüm. Devlet Bey yanlı tutumumu “Adaylığa” vehmeden dostlar oldu; işte aday yapılmadım, ama yolum aynıdır. Benimle fiilen küsen ve ilgiyi kesen “Çok akıllılar” da var, ne yapalım canları sağolsun!
Ne demek Bahçeli hiçbir şey yapmadı? Böyle bir şey olur mu? Türkeş Bey zamanında %8’i geçemiyorduk, bu sebeble onu suçlayabilir misiniz? Demek bu kadarına gücümüz yetiyordu imkânlarımız bu kadarmış! Muhsin neye başarılı olamadı, ne eksiği vardı? Demek ki mesele şahıslarla ilgili değildir! Dost ve düşmanı, karşımızda olanların imkân ve çalışmalarını mutlaka hesaba katmak gerekiyor! AKP altı ayda iktidar olmuş; nasıl ve hangi taklalarla olduğunu söylemeye gerek var mı? Biz de mi öyle yapaydık! CHP yıllardır başarısız ve sürekli muhalefet, içlerinde hiç mi dirayetli adam yok!
Kabahat bizde, yapamıyoruz demek, hep akıllı geçiniyor da, genetiğimizdeki “Türkmen” aksiliğinden kendimizi kurtaramıyoruz! Makul olan düşünceler yerine “İntikam” düşüncesi ile karşı tarafın ekmeğine yağ sürüyoruz. Elbette Sayın Bahçeli’nin birçok hataları vardır. Bu hataları bizden fazla yazan ve eleştiren olduğuna da inanmıyorum. Fakat bir günden bir güne, ne gıyab da ne de bizatihi uyarıları olmamıştır. Aksine “Yazılarınızla kendimizi aynada görüyoruz.” denilmiştir. Fakat Bahçeli’nin iyi şeyler yaptığını söylediğimiz zaman da protesto ediliyoruz!
Tekrar ediyoruz ki Bahçeli’nin arzu ve istekleri dışında MHP’de bir devir-teslim olmaz ve olması da yakışıksızdır. Öyle “Mehdi” bekler gibi düşüncelere dalıp partiyi istikrarsızlığa sürüklemek hiç de doğru değildir. MHP’nin “Mehdiler”e değil, realist ve aynı zamanda idealist, donanımlı insanlara ihtiyacı vardır. Elbette bu vasıfta insanlar hareket içinde vardır ve partinin kapıları her zaman açıktır! İşin ilginç yanı bizi eleştirenler belki kaç yıldan beri MHP’nin kapısından girmemiştir. Eğer gelir de görürlerse Bahçeli’den başka tanıyanları da kalmadığını öğreneceklerdir! Maalesef bizim kuşaktan ondan başka kimse bizleri tanımıyor! Bu sebeble Bahçeli’ye rağmen herhangi bir değişiklik olması mümkün değildir. Bereket ki parti politikası onun tarafından tayin edilmektedir, tanımadığınız arkadaşlara kalsa belki bu imkân da ortadan kalkacaktır!
Değişik düşünmek hususunda ne gibi bir yanlışlık vardır; Devlet Bey’e kıymet vermemek, nasıl bir düşünce ise, ona değer vermek ve kendisinden hareket adına beklenti içinde bulunmak da bir görüş değil mi? Elbette amacımız kişilere yalakalık yapmak veya arkadaşlarımızı bizim gibi düşünmüyorlar diye üzmek değildir. Kim ne derse desin ülkücülük bir bütündür! Zaman içinde yanlışları görerek doğruyu bulmamız gerekiyor. Eğer konuşulanlar doğru ise çok daha akıllı olmamız gerekiyor. Yamyamların kapı önünde nöbet tuttuğunu hiç unutmayın.
Allah’a emanet olun.