MHP Denizli Milletvekili Emin Haluk Ayhan, “Orta vadeli program bir ay gecikmeyle açıklanmıştır. AKP Hükümeti Haziran ayında hazırlanması gereken OVP’nin yayınlanmasını hukuken zorlama bir yorumla Eylül ayına ertelemiştir. Mevcut mevzuata göre Eylül ayının ilk haftası sonunda yayınlanması gereken OVP’yi Ekim ayının 11’inde açıklayabilmiştir.” dedi.
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı – Denizli Milletvekili Emin Haluk Ayhan, “Orta vadeli program bir ay gecikmeyle açıklanmıştır. AKP Hükümeti Haziran ayında hazırlanması gereken OVP’nin yayınlanmasını hukuken zorlama bir yorumla Eylül ayına ertelemiştir. Mevcut mevzuata göre Eylül ayının ilk haftası sonunda yayınlanması gereken OVP’yi Ekim ayının 11’inde açıklayabilmiştir.
Ne var ki bu belgede de tahrifata gidilerek ekonomik gerçekler gizlenmeye çalışılmaktadır.
Orta Vadeli Program (2016-2018) Orta vadeli Mali Plan, Bütçe Çağrısı ve Bütçe Hazırlama Rehberinin aynı gün içinde eş zamanlı açıklanması başlı başına gayriciddi bir yaklaşımdır ve milletle alay etmektir.
Bu önemli belgelerin ülkede kanın gövdeyi götürdüğü, kanlı terör olayının ülkeyi kavurduğu bir günde açıklanması ise kamuoyunun gözünden kaçırma gayreti olarak algılanmalıdır” açıklaması yaptı.
“OVP VARSAYIMLAR TÜRKİYE VE DÜNYA GERÇEKLERİNİ KARŞILAMIYOR”
Ayhan, “OVP’ye göre, programın makroekonomik çerçevesi oluşturulurken, program döneminde iç siyasi belirsizliğin azalacağı, küresel büyümenin tedrici olarak artacağı, Türkiye’nin ticari ortaklarının ılımlı büyüyeceği, finansal piyasalardaki dalgalanmaların ve jeopolitik risklerin azalacağı ve Amerikan Merkez Bankası’nın (Fed) beklenen faiz artırım kararının Türkiye ekonomisi üzerindeki etkisinin sınırlı kalacağı ve büyümenin finansmanında yurtiçi tasarruflarla birlikte yabancı sermaye girişinin belli bir katkıyı sağlayacağı, dış ticaret hadlerinde göreli bir iyileşme olacağı varsayılmıştır.
Ayhan şunları söyledi: ” Bu varsayımlar Türkiye ekonomisinin içinde bulunduğu koşullara ve dünya ekonomisindeki gelişmelere aykırıdır. FED faiz artışını 2016’ya öteleyebilecek, ancak ticaret ortaklarımızdaki ve küresel düzeydeki büyüme önümüzdeki kısa dönemde düşecek ve faizler yükselme eğilimi içinde olacaktır ” açıklaması yaptı.
Türkiye ekonomisinde büyüme başka bahara kaldı. 2016’da gerçekleşmesi beklenen yüzde 5’lik büyüme ancak 2018’de gerçekleşecek.
Geçen yılki OVP’de yüzde 4 olarak belirlenen 2015 büyüme hedefi yeni OVP ile yüzde 3’e düşürülmüş, 2016 için belirlenen yüzde 5 büyüme hedefine ise ancak 2018 yılında ulaşılması hedeflenmiştir.
Geçen sene bu yıl için konulan ve iki kere revize edilen hedefler bile tutmazken, hükümetin önümüzdeki üç yıl için koyduğu hedefler kimseyi tatmin edecek nitelikte değildir.
OVP 2016 yılında yüzde4 büyüme hedeflenmektedir.2017 ve 2018 de sırasıyla yüzde 4,5 ve yüzde 5 büyüme hedeflenmektedir.
Büyüme iç talebe ve nasıl yeniden artacağı belli olmayan iç tasarruflara dayanacaktır. İhracatın büyümeye katkısı ise önümüzdeki 4 yıl boyunca negatif olması hedeflenmektedir.
OVP Ülkenin gerçeklerini yansıtmıyor tersine onları gizliyor, ink‰r ve ihmal ediyor.
RAKAMLARLA DURUM
Yeni OVP, AKP döneminin tahribatının gizlendiği, ekonomideki mevcut krizin ihmal ve ink‰r edildiği hayali bir belge niteliğindedir. Bu hali ile ekonomiye pusula olması, yön göstermesi mümkün değildir. Aksine gözden kaçırılmaya çalışılan dolar bazındaki hesaplamalar dikkate alındığında belirsizliği ve endişeyi daha da arttıran bir unsurdur.
Hükümet Dolar bazında gelir hesabı yapamaz ve bunları açıklayamaz hale gelmiştir.
GSYH’nin 2016’da 2,1 katrilyon, 2017’de 2,3, 2018’de 2,6 katrilyon TL ‘ye ulaşması hedeflenmektedir. Yeni OVP’de maalesef Dolar bazında GSYH hesabı ve kişi başına GSYH hesabı yer almıştır. Geçmiş Orta Vadeli Programlar’da açıklanan nominal kişi başına düşen GSYH yeni OVP’de yerini Satın Alma Gücü Paritesi’ne göre hesaplanmış rakamlara bırakmıştır.
Böylelikle Davutoğlu Hükümeti, 9.000 doların altına gerileyen dolar bazında GSYH rakamını telaffuz etmemek için yeni bir hesap yöntemi uygulamıştır. Tıpkı daha önce yapıldığı gibi, bir GSYH bir gecede 800 milyar dolardan, 1,5 trilyon dolara kişi başına GSYH ise 9.000 dolardan, 20.000 dolara yükseltilmiştir. Dolar cinsinden GSYH açıklayamayan hükümet GSYH’deki düşüşü hesap oyunları ile gizleme gayreti içine girmiştir. (GSYH Dolar bazında -SAGP- satın ala gücü paritesi ile hesaplanmıştır.)
cbpat2fi567sb120sa120Hükümetin Gizlediği Gerçek: GSYH 2015’de 705 milyar dolarlara, 2016’da 700 milyar doların altına geriliyor. Kişi Başına GSYH 4 yıl daha 10.000 doların altında kalacak.
OVP’de yer alan Cari işlemler açığı rakamlarından yola çıkarak dolar bazında nominal milli gelir rakamlarını hesapladığımızda gerçek manzara ortaya çıkmaktadır.
Zira OVP’nin şifreleri arasında önümüzdeki 3 yıla ilişkin dolar kuru tahminleri diğer makro ekonomik hedeflerin içine gizlenmiştir. OVP’de daha öncekilerde olduğu gibi bir kur beklentisi ve tahmini bulunmamaktadır.
SAGP kullanılarak hesaplanan GSYH’deki Döviz bazındaki hesaplamaların uluslararası hesaplamaların bir geçerliliği bulunmamaktadır. Ekonomik aktörlere gerçek bir referans olması mümkün değildir.
Program döneminde ihracatın reel alarak yüzde 9 ithalatın ise yüzde 7,9 oranında artacağı gibi hayali bir varsayım yapılmıştır. Zira ihracat 2015 yılında ilk 9 ayda çift haneli azalma içindedir. ihracattaki düşüş bir sonraki yıla baz etkisi yaratabilir ancak bu artışın aynı oranda sürmesi mümkün olamayacaktır.
2014 Ocak ayından buyana devam eden ihracattaki gerilemenin nasıl durdurulacağı ve mevcut küresel koşullarda nasıl artışa geçileceği açıklanmamaktadır.
Cari açığın GSYH’ye oranı önümüzdeki üç yılda yüzde 5’in altına inmeyeceği görülmektedir. İşsizlik yüzde 10’lar seviyesinde korunacaktır. Buna mukabil enflasyon ve faiz hedefi son derece iyimserdir. Enflasyonun 2016 yılında yüzde 6,5’e, dönem sonunda yüzde 5’e gerilemesi öngörülmektedir. Mevcut kur ve faiz gelişmeleri dikkate alındığında ekonominin karşı karşıya kalacağı maliyet enflasyonu ihmal edilmektedir. Enflasyon hedeflerinin gerçekleşmesi mümkün görülmemekte, enflasyon hedeflemesinin ve para politikasının etkin uygulanamayacağı şimdiden görülmektedir.
Sabit sermaye yatırımlarında ise 2017 ve 2018’de sırasıyla yüzde 7,8, yüzde 8,2 yüksek düzeyde büyüme öngörülmektedir. Yurtiçi tasarruflarında yüzde 17,2’ye yükseleceği öngörülmektedir.
Netice itibariyle Orta Vadeli Program AKP’nin ayıplarını örtmek için hazırlanmıştır. Seçimden hemen sonra kadük olacak OVP’yi yeni hükümetin baştan aşağı revize etmesi gerekecektir.
Böyle bir belgeyi hem de bir ay gecikmeyle hazırlayan ekonomi yönetimi kime nasıl güven verecektir?
AKP fert başına GSYH’nin 10.000 doları aştığını her platformda ifade ederken, şimdi dolar bazındaki azalışı telaffuz etmekten, hatta devletin hesaplarına sokmaktan kaçmakta ve korkmaktadır. Bu resmi belgede tahrifat yaparak kamuoyu ve ekonomi çevrelerini yanıltmaktır.
Sayın Babacan’dan bu konularla ilgili bir şey söylemesini beklemiyorduk. Sayın Mehmet Şimşek’in ise bunu uluslararası yatırımcılara nasıl izah edeceğini merak ediyoruz. Bürokrat kimliği ile bakan olanların böyle bir olayı etik olarak nasıl içine sindirdiğini cidden merak ediyorum. Bu olay maalesef sadece etik meselesi de değildir. Eğer bütün etik değerlerinizi yitirmiş iseniz meslek hassasiyetinizi ve güvenilirliğinizi sorgulatırsınız. Sizden Bakanlık karşılığında böyle bir zillete katlanmanızı isteyebilirler. Ancak böyle bir zillete katlanmanın bir haysiyet zafiyeti olduğu da düşünülebilir.”