
Ali BADEMCİ
CHP’den sonra bugün MHP de seçim bildirgesini açıkladı; yarın da Almanya’dan dönecek Başbakan AKP bildirgesini açıklayacakmış. Şahsen seçim bildirgelerini ciddiye almıyorum ki vatandaşın da kanaati budur. Herşey 1 Kasım’a kadar, ertesi gün bütün yazılanlar ve söylenenler unutulur gider. Muhalefette kalanlar milletin bu yetkiyi vermediğini iktidar ise ülke şartlarının müsait olmadığını söyler geçer. Bu sebeble seçim bildirgelerinin hiçbir ciddiyeti olmadığı gibi partileri bağlayıcı özellliği yoktur.
Sayın Bahçeli’nin bildirge açıklama toplantısında söylediği sözlere bakın, diğerlerini boş verin! Daha evvel de söylenmişti de medya desteği olmadığı için duyulmamıştı. Koalisyon konusunda AKP’nin kendilerine hükümet kurma niyetiyle gelmediğini, azınlık hükümetine destek verin teklifini yaptıklarını buna da kendilerinin “Hayır” dediğini kuvvetle ifâde etti. Kılıçdaroğlu da bugün MHP’yi “Hayırcı” olarak ilân etmiştir. Bahçeli adam gibi bir hükümet için elimizi değil gövdemizi taş altına koyarız dedik ve bunu Başbakan’a da ifâde ettik, fakat onlar “Seçim, seçim, seçim” dediler.
Hakikaten MHP bu hususları iyi anlatamadı; işte şimdi seçim çalışmalarında bunu iyice vurgulamak gerekiyor; geç de olsa milleti bilgilendirmek şart! CHP de AKP de şimdi üç kağıt açıyorlar ve MHP’yi “Hayırcı” ilân ediyorlar! Hâlbuki hükümet hususunda Bahçeli’nin tek şartı HDP’li bir hükümete “Hayır”dı. Şimdi bu görüşün haklılığı ortaya çıkmadı mı? Hükümete giren HDP’liler kısa bir süre sonra istifa ettiler. Lâkin bu haklılığı ne Davutoğlu, ne Kılıçdaroğlu görmüyor ve yalan makinesini çalıştırmayı, inkârcılığı sürdürüyorlar.
İşte 1 Kasım geldi çattı; benzer sonuçlar çıkarsa AKP ve CHP ne yapacak? Anketlere göre aynı sonuçların çıkacağı, MHP’nin 2-3 puan artacağı söyleniyor. Düşüş HDP’deymiş ama yine barajı aşıyor! Bunlardan biraz oy AKP ve CHP’ye kayıyormuş. Şimdi utanmadan nasıl MHP’nin kapısına gelip de “Hükümet kuralım” diyecekler! Mersin CHP mitingi fiyaskoymuş! Neye KıIıçdaroğlu bu kadar böbürleniyor.
Cumhurbaşkanı da Başbakan da artık ölçüyü kaçırmış, hiçbir engel tanımadan milletin yüzüne karşı yalan söylüyor ve alâ milliyetçilik yapıyorlar. Son bir yılda dolar %40 artmış, dolayısıyla dolar olarak alacağı olanlar bu kadar zenginleşti, fakat dolar borcu olanlar yandı! Bundan iyi kriz mi olur? Taahhüt sektörü çökmüş dövizle mal alıp imalat yapan müteahhitler icra ile savaşıyor! Lâkin dolar stoku olan imamlar köşeyi dönmüş! Bu krizin bir tedbiri olmaz mı! Yapmazlar çünkü millet tek başına iktidar vermedi, burunları biraz sürtülsün! Şimdiki durum bu! Üç imamın burnu kanasa hemen kararname çıkar!
AKP resmen ve fiilen milletin burnunu sürtüyor ve kendine mecbur ediyor. Bunların gözleri ve gönülleri kararmış! Söyledikleri hiçbir şey doğru değildir! Dış siyaset, asayiş hak getire! Güneydoğu’da güvenliği sağlamadıktan sonra nasıl sandık koyup da seçim yapacaksın! Hudutlarında dostların yok, arayı çoktan bozmuşsun. Suriye uluslararası savaş arenası, durmadan mülteci geliyor! Kapılar kapatılmış, ama Güneydoğu da hâlâ hudut yok! Bundan kötü duruma düşülür mü?
Kürt isyanında tâkib edilen yol hâlâ yanlış, devlete bağlı vatandaş da eziliyor, kimse sokağa çıkamıyor! Bırakın güneydoğuyu Adana’da bile bazı mahallerde sokağa çıkma yasağı var, seçim güvenliğini nasıl sağlayacaksın! İnsanlar rahatlıkla işyerini açamıyor, rahat rahat gezemiyor! AKP buralardan nasıl oy alıp da tek başına iktidara gelecek!
Cumhurbaşkanı Başbakan iken bol bol şov yaptı da şimdi faturayı millet ödemektedir. Daha meselenin tam olarak adı belli değil! Kürt meselesi mi, terör meselesi mi, hakikatten vatandaşlar arasında ayrım mı yapılmış da şimdi mesele ortaya çıkıyor! Geçmişi bu kadar kötülersen, rejimi askıya alırsan işte böyle köşeye sıkışırsın! Allah milleti bunlardan kurtarsın!
Muhabbetle.