Ali BADEMCİ
Suriye’de ikinci defa ABD ve Türkiye siyaseti şapa oturdu; Cumhurbaşkanı’nın “Eğit-Donat” formülü resmen askıya alınmış. Rusya Suriye’ye girdi, Esad’a zarar veren IŞİD oluşumuna bomba yağdırmaya başladı. Bu işin bizim sınırlarımızdan ziyade insanımızla ilgisi vardır. Çünkü Hama ve Hums Esad’ın elinde ama buralarda bin yıldan beri Türkmenler yoğunluktadır. İlginçtir ki mezhep telâkkileri ile hem Esad, hem IŞİD hem de Özgür Suriye Ordusu’nda Türkmenler vardır. Bizim politikamıza bakmayın! Esad’ın Türkmensiz bir Suriye düşünmesi mümkün değildir. Bu sebeble bizimkiler tamamen ufuksuz söylemlerle hem kendilerini hem de ABD’yi yanıltıyorlar! Baştan beri Türkiye Esad’ın yanında olmalıydı; tıpkı Kürtler gibi! O zaman Suriye’de Türkiye’ye karşı bir Kürt sorunu da olmazdı.
Sayın Cumhurbaşkanımız Esad’ın, içinde Halep olmayan ve Şam’dan Lazkiye’ye kadar uzanan bölgede bir Alevi Devleti kurmak istediğini açıklamıştır. Böyle hayali işlerin tutması imkanı yoktur; çünkü daha evvel İngilizler’in teşebüsü ile denenmişti. Sonra bu coğrafyanın yapısı Türkiye’nin sandığı gibi değil, özellikle Hama ve Hums, ise mezhep yönünden bakılırsa Esad’ın dayandığı kitleleri çok mağdur duruma düşürür ve ülkemize de çok zararı olur. Bizim devletimiz bu hayallerden kurtulmak ve realize olması mümkün olan politikalar üretmek zorundadır. Suriye’nin eski sahipleri olarak bize yakışan budur. Suriye’in Şafiiler’i Türkiye’ye Aleviler’den fazla düşmandır ve ülkenin Türkiye’den ayrıldıktan sonra tarihinde bu husus rahatlıkla görebilir! Çünkü Şerif Hüseyin belki ölmüş ama Sünni Araplar’daki Türk düşmanlığı devletimizin Arap dostlarının zihinlerinde yazılıdır! Kim bunlar; Suudiler ve Emirlikler. Tabii olarak bugünkü Türkiye siyaseti bunlarla işbirliği üzerine kurulduğu için değişik yönde bir siyaset üretemeyince böyle sınfta kalırsınız!
Esasında bugün ülkemiz içinde bunalım da Suriye ile birinci derecede ilgilidir! Çünkü PKK Suriye’de PYD adı ile bir Kürtlük yarattı. Halbuki Suriye’nin yapısını bilenler bu ülkede Kamışlı’nın dışında çoğunluk olarak kimliği bile bulunmayan kismi bir Kürt yapı olduğunun da farkındadırlar. Türkiye Kürtleri sürekli olan Suriye Kürtleri’ni insan gücü ile desteklediler. Şimdi PYD ABD’nin bile itibar ettiği bir bölgesel güçtür. Bunların ne Amerika ne de Suriye ile meseleleri yoktur; yanlış politikalar sebebiyle bütün dertleri Türkiye’dir ve şu sıralarda Güneydoğu’da Türkiye’ye karşı savaşmaktadırlar. Bu sebeble Suriye’de PYD’nin sesi çıkmaz olmuştur.
ABD daha evvel revize ettiği projesinde artık açıkça “Esad’sız Suriye” demiyor. Rusya ise birkaç güne kadar indireceği kara güçleri ile Esad cephesinde saf tutacaktır. Türkiye IŞID’e karşı mücadele etme vaadi ile Türkiye’de PKK’yı ortadan kaldırmaya çalışırken, Rusya’da aynı yöndeki vaadi ile Esad’ı kurtaracaktır. Peki Türkiye ne yapacak? İslâmi yapısı belli olan bugünkü Türkiye iktidarından tutarlı bir siyaset üretmesi beklenebilir mi? ABD’nin BM görüşmelerinden sonra nasıl bir yol çizdiğini bilmiyoruz; ancak Türkiye’nin itibar gördüğünü de sanmıyoruz! Bu durumda Güneydoğu’da terörün bitmesi mümkün mü? İşte şimdi Rusya da fiilen işin içine girdi!
Allahaşkına Türkiye’nin şu itibar görmeyen “Güvenli Bölge” arzuları ne oldu? Haleb’e yönelik tatlı hayallerin üstüne bir bardak su için; Rusya burada ayrılıkçıları temnizleyip üstüne oturursa da hiç şaşmayın! Öyle ya Rusya nerede barınacak ya Haleb veya Hama-Hums! Şam nasıl olsa Esad’ın elinde! Türkiye en çok kendini rahatsız edecek bu oluşum için ortaklarından akıl almalı hatta açık söylemek gerekirse onları terketmelidir! Kendisine yakışanı budur! Tayyip Bey Suriye’de Alevi Devleti sözü ederken ülkemizde aynı cinsten Suriye’den fazla Alevi olduğunu bilmek zorundadır! İşte Hatay-Adana-Mersin!
Muhabbetle.