
Ali BADEMCİ
Son seçimlerden beri MHP’de gittikçe yükselen bir sesle Genel Başkanlık tevatırı devam ediyor. Geçen hafta Sayın Bahçeli’ye arzetmiştim ki esas mesele ruhsuz olan teşkilâtlardadır. Kişiliklerine bir şey diyemem, lâkin teşkilât üst yönetimi de dünyadan habersiz. İşte Devlet Bey bunların ecrini çekiyor. Eski çamlar bardak olmuş, akıl, nezaket terbiye azalmış ve tabandan uzaklaşmış. Dünkü yazıma bir okuyucumuz yorun yapmış, bakın ne güzel şeyler söylüyor:
“Ali abi, dilinize, kaleminize sağlık. Ülkücü olanlar, ülkücü geçinenler ve ülkücülükten geçinenlerin olduğu yerde, maalesef ülkücülükten geçinenler teşkilâtlara hâkim gözüküyorlar. Bazı yetkililer hamasi nutuklar atarak mangalda kül bırakmıyorlar, rant sözkonusu olunca da menfaatsiz, komisyonsuz, rüşvetsiz iş yapmıyorlar. Kendi hırsızlıklarına ses çıkartmayanlarla, payanda olanları başlarına topluyorlar. Maalesef bu şahıslar, yukarılarda bazı kişilere menfaatler sağlayarak destek alıyorlar. Siyasette mevkii ve makam sahibi olup da, temiz kazanç sağlayanlar sanki ortalıkta kalmadılar. Bu gibi insanlar menfaat ortaklığı sözkonusu oluna çabucak birleşiyorlar, siyasi güçlerini koruyorlar. MHP’ nin sayesinde belli makamlara gelenler, AKP’ lilerle, CHP lilerle, hattâ HDP’ lilerle bile menfaat ilişkileri kurabiliyorlar. Bu ikiyüzlü münafıklar partiden ve siyasetten temizlenmedikleri sürece, idealist siyasetçilerin politika yapmaları maalesef imkânsız gözüküyor. Sayın Genel Başkanımızın ve etrafında temiz politika yapmak isteyenlerin, müptezel politikacıları bir an önce tasfiye etmeleri gerekmektedir. Saygılarımla.”
Şahsen Genel Başkan’ın işin bu yüzünü çok önemsemediği kanaatindeyim, etrafındakilere oldukça güveniyor. Maalesef herkes her konuda mütehassıs değildir. Bunlar çeşitli hesaplarla bu makamlara getirilmişlerdir. Belki içlerinde kötü niyetliler yoktur ama uçları o tarafa çıkıyor. Genel Başkan’ın bunlarla istişaresinden hiçbir sonuç çıkmaz. Özellikle her partide görülebilecek çeşitli eğilim ve kanaatler kendilerine abartılı biçimde ve çok değişik olarak anlatılmaktadır. Gürültü içinden gelmiş kişi kavga empoze ediyor, hizipten gelenler hizip yapıyor! Anadolu’yu tam olarak aksettiren gerçek ülkücü bulmak çok zordur.
Bir örnek verelim, adam iki dönemden beri vekildir, şimdi saray nezdinde büyükelçidir. Meclis kürsüsünden “Cemaatçi” olduğunu söylemiştir ama ne yazık ki “Şarapçı”dır. Devlet memuru iken AKP’li idi, nasıl olduysa MHP tarafından bir üst göreve getirilince MHP’li oldu ve yatırımcı kuruluşu tam anlamı ile soydu diye vekil seçildi. Şimdi aynen okuyucunun dediği gibi “Cemaat” ile maddi “Paralelizm”e devam ediyor. Faizcilerle iç içe bir adam, son seçimlerde böyle birini MHP’den seçilecek sıraya koydu da vatandaş ver vermedi ve seçilemedi. Şimdi siz böyle bir yerden ne gibi sonuç beklersiniz! %32’den 18’e düşersiniz! Şimdi Genel Başkan bunu bilmiyor mu! Dört belediyelik bir seçim bölgesinde tek MHP’li ilçe belediyesi bu adama çalışıyor, o mekânda bunu bilmeyen yok!
Genel Kurul delegeleri parsellenmiştir, yarın Kurultay olsa bu kişilerin Bahçeli’ye rey vermeleri mümkün değildir. Çünkü başlarında çavuşları var onlara çeşitli menfaatler temin etmiştir; çavuş nerede kendileri orada! Bu da aynı mahallin ayrı biz meselesi! Tabii bunlar mini örnekler Türkiye’ye teşmil edebilirsiniz! İl Başkanları görünüşte Devlet Bey’e yatkın, fakat gerçek hiç de öyle değildir! Daha şimdiden “Bizim adımıza söz verme” diye ihtar ediyorlar! Delegeler içinde ülkücü olmayan şahıslar çoğunlukta, ne yapacakları belli değildir! Ülkücü delege hata yapmaz, ama böyle bir sağlam yapı yok ki! Delegeler Belediye Başkanları, İl ve İlçe Başkanları, son seçimlerde sıraya giremeyen eski vekiller ve kazık yiyen eski il başkanları tarafından paylaşılmış! Bahçeli bunları ne dereceye kadar disipline edebilir?
Çok namuslu Meclis üyeleri var bunlara talimatla imza attırıyorlar, herşeyin farkındadırlar, teşkilatlardan üzerlerindeki baskı sebebiyle nefret ediyorlar, tehdid edildikleri de oluyor! Hani şu imar meseleleri! Zaten bizler bir kereliğine Belediye almaya alışkın olduğumuz için önce kazığı ülkücüye atmaya çok muktedir zihniyete sahibiz. Çünkü bir daha batırdığımız belediyelere talip olma düşüncemiz yoktur. Batırdıysanız batıracak başka makamlar arayacaksınız! İlçede mi kaybettiniz koşarsınız Büyükşehire yeniden kendinize yer bulursunuz; orayı da mı batırdınız ya vekillik istersiniz yahut da Genel Başkanlığa talip olursunuz!
Nasıl olsa ülkücüler saf insanlardır, bugün olmazsa yarın kandırırsınız; bol bol vaatte bulunur kendinizi zurnacı gibi Turancı yaparsınız iş tamam! Ülkücülük mü? Bana ne kardeşim akşama şişeler bekliyor! Makama güzeller gelsin çirkin istemiyorum. İşte Bahçeli bu handikaptan kurtulmalı, itirazlar ve yükselen sesler şahsına değil bunlaradır!
Muhabbetle.