
Ali BADEMCİ
İşte bir seçim daha geldi geçti; anketçilerin öngörülerini de iflâs ettiren ve beklenmeyen sonuçlar ortaya çıktı. Türk Milliyetçileri olarak alınan oylarla teselli olmanın elbette izah edilir tarafı yoktur. Durumun çok kötü olduğunu da söyleyebiliriz. Hiçbir şekilde tahriklere kapılmanın da anlamı yoktur. Şöyle oldu böyle oldu deyip büyük bir tartışma açmak siyasetten çekilme ile neticelenir. Asıl şimdi düşünme ve akıllı hareket etme zamanıdır. Suçlu aramak, bir veya birkaç kişiyi günah keçisi ilân edip faturayı bunlara kesmek de çok şey ifade etmiyor; çünkü mağlup olan Türk Milliyetçiliğini temsil etme iddiasında olan MHP’dir. Bir kere bunu hazmettikten sonra düşünüp karar vermek gerekiyor. Elbette sakin bir düşünce ile alınacak kararlar dışarıda değil parti içinde yapılmalıdır. Ülkücüler tam sükunet ortamında suçu yine kendileri yüklenmeli ve kendilerinde kusur aramalıdır. Mahfil milliyetçiliğinden ve içe dönük münakaşalardan çekinmek gerekiyor.
Bizim ülke demokrasisinde başarısızlık karşısında yönetimlerin çekilmesi ve hareketin önün açılması diye bir olgunluk yoktur! Daima başarılı olunduğu iddialarına sığınılır. MHP’nin böyle bir yola gireceğini sanmıyoruz; fakat daha ilk günden itibaren Genel Başkanlığa soyunmak, birtakım adaylar ortaya çıkarmak hiç de şık değildir. Sayın Bahçeli yazılı olarak ilk yaptığı açıklamasında daha akıllı hareket etmek ve hata yapmamaktan söz etmiştir. Bu durumda hataları kendileri gündeme getirmiş bulunuyor; camia zaten bu hataların farkındadır ve şu sütunlarda olduğu gibi bizler de defaten ifade etmişizdir. “Ben demedim mi” görüşleri çok yanlıştır; çünkü ne derseniz deyin sonuç ortadadır. Hiç kimseyi kötü niyetli ilan etmeye hakkımız yoktur. Doğru kararı hata yapanlar ve yaptıranlar verecektir. Bu konuda bazı saplantılara aldanmak yeni bunalımlar ortaya çıkarır. Hareketin bu bunalımı kaldıracak takati yoktur.
Şu anda Bahçeli’nin çekilmesi görüşleri dalga dalga yayılıyor, kendine göre birçok hesap yapanlar var. Bu hesaplar ve çıkışlar kesinlikle doğru değildir; büyük umutlarda liste başına gelip de tek başına zar-zor seçilenlerin ortaya
çıkması galibiyet iddiası kadar çirkindir. Önce her arkadaş mağlubiyeti kabullenmeli. Listelere giremeyip de kuyruk acısı olanların kahraman edası ile ortaya çıkması da doğru hareket değildir. Problem mutlaka müşterek akıl ile çözülecektir. İçinde bulunulan fevkalade durumdan tek tek sorumlu olduğumuz gibi şüphesiz Genel Başkan da bir takım sonuçlar çıkaracak ve bir takım kararlar verecektir. Çarçabuk çekilmek hareketi tam bir kaos ortamına çekmek çok tehlikelidir. Üstelik ülkücü gençleri tartışma ortamına çekmek de çok kötü görüntüler ortaya çıkarır. Genel Başkan’ın aklından mutlaka çekilmek geçiyorsa bu düşüncelerini geniş kanaat önderleri ile paylaşmalı ve sağlam karar vermelidir.
Fikirde, düşüncede, siyasette Türk Milliyetçiliğini ortadan kaldırmak mümkün değildir. Bu ülkede siyasette iflâs etmiş olanları bile milliyetçilik diriltmiştir. Elli yıl önce Türkeş Bey teşkilât kurarken yağcı ve yalakalarla değil orduda birlikte çalıştıkları yedeksubay ve askerleri ile işe başlamıştır. Sayın Bahçeli Anadolu’yu geziyor dünya kadar şefkat bekleyen dava arkadaşlarımız ve mağdurlarımız var; bunların birini aramak, hal hatır sormak kimsenin aklına gelmiyor. Hemen etrafında etten duvar yapılıyor camia ile her türlü irtibat baypas ediliyor. Şahsi gayretleri ile başarılı olan insanlarımız var, bunları hiç hesaba katan yok! Türkeş Bey karşıdan gördüğü gibi insanları tanır ve güzel sözlerle onore ederdi. Bu geleneklerimiz şimdi artık yok!
Geçen seçimlerde olduğu gibi alınan oylar tamamen ülkücü oylardır. Vitrin yok, rey alınması için ortaya çıkarılanlara kimse inanmıyor! Belediyelerden pis kokular geliyor buna kimse karışmıyor. Sosyolojiye sırtımızı dönmüşüz, hiçbir haklı iddiaya kıymet vermiyoruz! %12 veya 16; böyle bir kökleşmiş oy kimin elinde vardır? Öldürsen bile yerini değiştirmiyor! Dünyanın büyük ihtilalleri %5 ile başarıya ulaşmış ve yıllarca iktidar olmuştur. Bizler ise üç katı sabit ve kemikleşmiş insanların sayısını az buluyoruz! Demek ki kemikleşmiş oyları doğru istikamete sevk ederken ilave etmeye çalıştığımız ve ortaya koyduğumuz vitrin hatalıdır. Üzerimizden geçen 12 Eylül’den bile ders alamayıp şaibeli insanları liste başı yaparsak bundan iyi sonuç alamayız. Faizci, tefeci, hırsızlar, yalakalar dünyasından ayrılıp kendimizi yenilemeli ve yine kendimize gelmeliyiz. Sakin, mutlaka sakin olmalıyız.
Muhabbetle.