
Şahsen bir Çukurovalı olarak bu durumu şiddetle protesto ediyorum. Fakat öğrencileri itidale ve sabırlı olmaya davet ediyorum. Bölük bölük siyasi parçalara ayrılmasınlar! Bayır Bucak dâvâsı millî bir meseledir ve devlet politikasıdır! Hep birlikte düşünce platformunda toplanmalı ve Cumhurbaşkanımız’ın söylediği gibi soydaşlarımızı önce tanımalı sonra da korumalı ve kollamalıyız!
Ali BADEMCİ
Çukurova Üniversitesi Anadolu üniversitelerinin ilklerindendir. Lâkin hâlâ Anadolu’yu anlayabilmiş değildir. Herhalde bir türlü kurulamayan tarih bölümü yüzünden de tarihi bir türlü kavrayamamıştır. Kuruluşunda oportünist ve masonlar hakimdi! Bu sebeble bir türlü Çukurova ile bütünleşmedi. Toplumdan ve insanlardan uzak geniş bir mekânda devlet gibi sınırları olan ve adeta pasaportla girilen bir ayrı bir dünya! Hemen hemen toplumla ilgili hiçbir çalışma yapılmaz. Halbûki üniversitelerin Anadolu’ya yayılma sebebi toplumla ilgili çalışma ve arzuların su yüzüne çıkarılmasıdır. Fakat değişmeyen kısır ve devletten uzak zihniyet ve ne millete ne de devlete yakın durmakta, üstelik kopukluk devlet politikası ile izah edilmektedir.
Türk literatürü ve dünya, Çukurova’yı Türkler’in batı hareketi ve ideolojisinde merkez ittihaz etmektedir. Geçmiş yılların çalışmalarını şöyle bir sorgulayın karşınıza “Çukurova” ve “Türkmenlik” gibi iki ana mefhumun başı çektiğini gorürsünüz. Toroslar, Gavur Dağları, Amanoslar kadim Türkmen yurtlarıdır. Bu konuda Osmanlı’dan beri dünyaya mal olmuş çalışmalar vardır. Faruk Sümer’e bakın size yeter! Toroslar’da yabancıların yaptığı saha çalışmalarına, folklor etütlerini, kültür yazılarına bakın ihya olursunuz. Bugün bile Çukurova’da Türkmenlik başlıbaşına bir dünyadır ve Türklüğün aziz mekânıdır.
Şu günlerde devlet gündeminin yegane meselesi olan Bayır Bucak Çukurova değil mi? Ana gövde Adana ve Toroslar’da bulunmuyor mu? Bilgisiz insanlar dağ adı münakaşası yapıyor, bunu üniversite değil de Amerika mı düzeltecek? Adana’da bir Suriye mülteci kampı var bunların çoğu Türkmendir, hemşehrimiz Hz.Rektör bunları görmez mi? Eğer bünyesinde hastahane olmazsa üniversitenin yolunu bilen olmayacaktır! Milleten bu ayrılık ve gayrılığın sebebi nedir, milletin parası ile ne için kime çalışıyorsunuz! Anadolu üniversitelerinin yerel kültürü ve tarihi ortaya çıkarmak gibi görevi nerededir! Devlet politikasının bu çalışmalara engeli mi var, sansür mü uygulanmaktadır? Demek bellidir ve oportünist eğilim ve masonik zihniyet devam etmektedir. Halbûki bu hususlarda çok hassas olan devlet polikamızın bunları ve bu koltuk sevdalılarını temizlediği biliniyordu.
Efendim öğrenci kulüplerı Rektörlüğe müracaat etmiş ve Suriye gibi elim hadiselerin cerayan ettiği ve düne kadar Türkiye’nin bir parçası olan yerlerde Türklük ve Türkmenlik ile ilgili bir konferans tertip edeceklerini bildirmişler. Fakat ne yazık ki idare reddetmiş, durum karışık demiş! Neresi, neyi karışık? Cumhurbaşkanımız “Soydaşlarımız” diye sesini yükseltiyor, bunu duymuyor musunuz? Şahsen benim önümde Süleyman Demirel, Bülent Ecevit ve Karadeniz Teknik üniversiteleri tarafından tertip edilen üç konferans var! Bunlar devlete düşman mı? Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız bu konulara el atmaları ve YÖK bu adamlar hakkında işlem yapmalıdır. İsrail’de yaşamıyoruz, bir takım ülkelerin mukallidi ve düşmanı da değiliz; fakat insanımıza sahip çıkmalıyız! Suriye ve Bayır Bucak Türkmenlerini tanımayan Türkiye’yi tanır mı? Toplum bunu unutabilir fakat ilim susar mı, âlim hapsedilebilir mi? Çukurova’nın âlimleri bir despotluk gibi idare edilen “Çukurova Üniversitesi Dükalığı” nın baykuşlarından başka ne yapar? Akşam olur olmaz sosyal tesislerde vatan kurtaran yok mu? Tabii bunlara gerek yoktur, zamanı kurtaralım yeter?
Şahsen bir Çukurovalı olarak bu durumu şiddetle protesto ediyorum. Fakat öğrencileri itidale ve sabırlı olmaya dâvet ediyorum. Bölük bölük siyasi parçalara ayrılmasınlar! Bayır Bucak dâvâsı millî bir meseledir ve devlet politikasıdır! Hep birlikte düşünce platformunda toplanmalı ve Cumhurbaşkanımız’ın söylediği gibi soydaşlarımızı önce tanımalı sonra da korumalı ve kollamalıyız! Aynı Hatay Dâvâsı’nda “Mustafa Kemal’in Askerleri” gibi! Bu ocak tütmeli! Ona lâyık olmak istiyoruz!
Saygı ile.