
MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, 10 Aralık İnsan Hakları Günü nedeniyle yaptığı açıklamada “10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nde sahile vuran minicik Suriyeli çocuk Aylan’ı unutmayın, Doğu Türkistan’da yapılan katliamlarla asimilasyona maruz kalan insanları düşünün, Kırım, Kerkük, Telafer, Tuzhurmatu’da verilen şehitleri aklınıza getirin. İnsan haklarından söz edenlere sormak gerekir, Doğu Türkistan’daki, Türkmendağı’ndaki, Filistin’deki zulmün adı nedir? Bu zulüm ve haksızlıklar MHP iktidarında son bulacaktır” dedi.
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, 10 Aralık İnsan Hakları Günü nedeniyle yaptığı açıklamada ” II. Dünya Savaşı esnasında yaşanan acıların dünya üzerinde bir daha yaşanmaması amacıyla BM tarafından kabul edilen İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin üzerinden 67 yıl geçti. Ancak aradan geçen yıllara rağmen insan hakları sorunları bugün de dünyanın önemli meseleleri arasında yer almaktadır.
İnsan Haklarından bahsedenler dünyayı insanlar ve Müslüman Türkler olmak üzere ikiye ayırmış durumdadır. Eziyete uğrayan, zulüm gören Müslüman Türk’se zavallı dünya kör ve sağır olmaktadır.
İnsanların daha insan haklarından haberlerinin olmadığı çağlarda dahi, Türk milleti kendi milletinden, kendi dininden olmayanlara karşı da insan haklarını uygulamıştır. Henüz İnsan Hakları evrensel beyannamesinin yayınlanmasına daha 456 yıl varken bugün Filistin’de Müslümanlara zulmedenler, 1492’de soykırıma uğradıklarında ceddimiz Osmanlı tarafından kurtarılmışlardı” dedi.
“İNSANI YAŞAT Kİ DEVLET YAŞASIN”
Büyükataman, “Türk milleti tarihin her devrinde darda kalan insanlara ilgi ve merhamet gösteren erdemin adı ve şeref payesidir.
Asırlarca üzerinde yaşadığımız coğrafyalarda tutunmamızın sırlarından birisi de insana ve insan hayatına verdiğimiz önemde gizlidir.
Aziz ecdadımız Bilge Kağan’ın ” Açları doyurdum, çıplakları giydirdim, yoksul milleti zengin kıldım ” kutlu sözleri yaklaşık 13 asırlık vicdanın, devasa fedak‰rlığın somut halidir.
Ertuğrul Gazi Ocağı’nın manevi direği Şeyh Edebali’nin ” İnsanı yaşat ki devlet yaşasın ” nasihati de insani duyarlılığın, ahlaki sorumluluğun ve kim olursa olsun herkese aynı nazardan bakan derin kavrayışın özetidir” açıklaması yaptı.
Büyükataman,şunları söyledi: “Dün häkimiyet havzamızda bulunan toplumlar, milletimizin hakkını her zaman teslim ediyorlarsa bunun asıl nedeni şüphesiz ki ecdadımızın insanı merkezine alan geniş vizyonudur.
Milli kültürümüz, tarihin her döneminde düşkünlerin, kimsesizlerin, çaresizlerin, fakirlerin, yetimlerin ve yaşlıların sahipsiz bırakılmadığını göstermektedir.Ve dahası toplumdan asla dışlanmadıklarını, hor görülmediklerini kaydetmektedir.
Ecdadımız gittiği her yere yetimhaneler, imarethaneler, aşevleri, bakım evleri, yetiştirme yurtları, güçsüzleri koruma alanları, yollar, vakıflar, hanlar, hamamlar, kervansaraylar, okullar, camiler yapmıştır. Bu tarihi ve kültürel eserler sönmeyen meşale gibi üç kıtada hälä yanmaktadır.
Bugün ise dünyaya adaleti, hoşgörüyü öğreten bizler, insan hakları namına teraneler dinlemekteyiz.
” DOĞU TÜRKİSTAN’DAKİ, TÜRKMENDAĞINDAKİ, FİLİSTİN’DEKİ ZULMÜN ADI NEDİR? “
10 Aralık Dünya İnsan Hakları Gününde sahile vuran minicik Suriyeli çocuk Aylan’ı unutmayın, Doğu Türkistan’da yapılan katliamlarla asimilasyona maruz kalan insanları düşünün, Kırım, Kerkük, Telafer, Tuzhurmatu’da verilen şehitleri aklınıza getirin.
İnsan haklarından söz edenlere sormak gerekir, Doğu Türkistan’daki, Türkmendağındaki, Filistin’deki zulmün adı nedir?
Bu zulüm ve haksızlıklar MHP iktidarında son bulacaktır. Kökleri Türk milletinin tarihi ve kültürel gerçekliklerine dayanan ve geleceği kucaklayan bir anlayışın ifadesi ve Türkiye merkezli yeni bir medeniyet ve yeni bir dünya tesis etmeyi kendisine siyasi misyon olarak kabul eden Milliyetçi Hareket’in bu misyonu Türkiye’yi küresel güç ve lider ülke konumuna taşıyacak, bütün mazlum milletlerin de hür ve onurlu bir şekilde yaşaması için gerekli iradeyi ortaya koyacaktır. Milliyetçi Hareket Partisi, bu kararlılığı sağlayabilecek yeg‰ne siyasi güçtür. Bu gücü oluşturan temel dinamik ise; siyasi sistemin demokratikleşmesini, toplumsal değerlerin siyasi merkezde temsilini, kardeşlik ve dayanışma kültürünün häkim kılınmasını, uzlaşmayı ve milletimize mutlak güveni esas alan, manevi temelleri ” yaşa ve yaşat ” ilkesi olan ” Türk Milliyetçiliği ” anlayışımızdır.
” İnsanlara hürriyet, milletlere istiklal ” hatırlatmasıyla insanlık aleminin insan hakları gününü kutluyoruz.”