MHP Osmaniye İl Başkanı Fahri Kuyulu, İlçe Başkanları, üst kurul delegeleri ve partililerle birlikte basın toplantısı düzenledi. Kuyulu “Türkmenbeyimiz, Büyüğümüz, Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli Bey’in emrinde sonuna kadar yol arkadaşlığı yapmaktan onur duyduk, bu onurla yaşamayı devam ettirmeye kararlıyız.”
Osmaniye İl Başkanlığı’nın düzenlemiş olduğu toplantıya, MYK Üyesi ve Osmaniye Milletvekili Ruhi Ersoy, tüm İlçe Başkanları, Osmaniye Merkez, İlçe ve Belde Belediye Başkanları, Üst Kurul Delegeleri, İl Genel Meclis Başkanı, Belediye ve İl Genel Meclis Üyeleri ve partililerin katıldığı “Liderimize Sadakat, Hürmet ve Destek” konulu toplantı yapıldı.
Osmaniye, Liderine, Hemşerisine Partinin tüm unsurlarının istisnasız desteğini “VARLIĞIN YETER” diyerek dile getirdi.
İl Başkanı Fahri Kuyulu’nun açıklaması şu şekilde:
Siyasi hayatımızda bir seçimin arkasından seçim yenilenmesini ilk defa hep birlikte yaşadık. 7 Haziran’dan 1 Kasım’a giden süreçte siyasi partiler seçim beyannamelerinde fazla değişiklik yapmamış olmalarına rağmen;
Terörist saldırıların tırmanması, dört ayda 400 vatandaşımızın canını kaybetmesi, bağlı olarak can ve mal güvenliği tehditlerinin artması, döviz iniş-çıkışları ile oluşturulan ekonomik istikrarsızlık belirtileri, iş bulma umudu ve aş kaygısı 1 Kasım seçim sonuçlarının belirleyicisi olmuştur.
Her türlü imkanlarını seferber ederek toplum mühendisliği yapanlar istedikleri sonucu alamasalar da tek başına iktidar olmayı elde etmişlerdir.
AKP nin yeni döneminde;
Üniversite mezunu gençlerimizin işsizlik nedeniyle yaşadığı bunalımlar bitecek mi? Asgari ücretimiz artacak mı? Ekmeğimiz büyüyecek, mutfak masraflarımız azalacak mı? ”özel güvenlik bölgesi” ilan edilen vatan köşelerinde Kamu Düzeni sağlanacak mı? Suriye’de ki ”yumuş oğlanı” rolü ne zaman bitecek? Musul’dan Mehmetçiği, bazı illerden öğretmenlerimizi geri çektik, bu çekilmelerin devamı gelecek mi?
Milletimizin gerçek gündeminde cevabı aranan bu sorular varken, Ülkemizi yönetenlerin gündeminde;Tanımını ve tarifini net olarak anlatamadıkları ”Başkanlık Sistemi” vardır.
Milli Devletimizin ”ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü” örseleyecek, zafiyete düşürecek düşünceler vardır. Barzani’nin peşmergelerinin eğitilip-donatılması vardır. İŞID den temizleme bahanesiyle Suriye’nin kuzeyini ABD ve İsrail’in güdümündeki PYD güçlere teslim etme isteği vardır.
Üniter yapımızı dağıtacağına inandığımız, Başkanlık Sistemine geçişi sağlayacak olan anayasa değişikliğine karşı mücadele de kararlıyız.
Bu kararımızın farkında olanlar, Milli Direncin adresi olan camiamızı meşgul etmek, saflarımızı dağıtmak için gündemimizi değiştirmeye çalışmaktadır. Bize benzeyen ama yürekleri bizimle birlikte atmayan bazı kişiler de bu çalışmaların parçacıkları durumundadırlar.
Seçim dönemlerinde partimizin önünden geçmeyen ama kongre sözünü duyduğunda ”idealist ülkücü” söylemlerle ortaya çıkan bazı şahıslara karşı dikkatinizi çekmek isterim
MHP’yi eleştirenler ve ”değişim” çığırtkanları, partimizin hangi politikasına itiraz ettiklerini, hangisini yanlış bulduklarını neden söyleyemiyorlar?
HDP’li bir hükümete girmemenin neresini yanlış buluyorlar? Çözüm sürecine karşı çıkmak hata mıdır? Anayasanın ”değiştirilemesi teklif edilemez” dediği maddelerine sahip çıkmak yanlış mı olmuştur? Hırsızlığın-yolsuzluğun soruşturulmasının neresi yanlıştır?
Elbette ki gayemiz; Partimizi iktidar yapmaktır. Bu amaç uğrunda çalışıyoruz, emek veriyoruz. Ancak, elin oğlunun isteklerine ”tamam” diyerek, başkalaşım geçirerek değil, milli kimliğimizi koruyarak, fikir namusumuzun kirletilmesine izin vermeden iktidar olmak istiyoruz.
Buradan net olarak şunu ifade etmek istiyorum. Milliyetçi Hareket Partisi, “biraz da biz siyaset yapalım” diyenler tarafından kurulmamıştır. Milliyetçi Hareket Partisi 47 yıllık mazisi ile kutlu bir davanın adıdır.
Milliyetçi Hareket Partisi siyasi bir kurum olmanın ötesinde, Yüce Türk Milletinin milli ve manevi değerlerini korumak ve gelecek nesillere taşımak için direnen, mücadele eden ve bu mücadelesini yaparken ağır bedeller ödeyen Ülkücü Dava insanlarının partisidir.
Bu kutsal davanın, sınırları Ülkücü Terbiye ve Ülküdaşlık Hukuku anlayışında çizilmiş gelenekleri vardır. Bugüne kadar geleneklerimize gösterdiğimiz sadakat sayesinde bizi dağıtmak, yok etmek için yapılan, toplum mühendisliklerine, algı operasyonlarına asla taviz verilmemiştir.
Hiçbir seçim, hiçbir Ülkücü için milat ya da miat değildir.1 Kasım seçim sonuçları tartışması üzerinden zihinlerimizi bulandırarak, bünyemizde karışıklık çıkartmaya çalışanlar er ya da geç bu durumumuzu anlayacaklardır.
Milliyetçi Hareket Partisi’nin Olağan Büyük Kurultayı 18 Mart 2018 tarihinde yapılacaktır. Bugün Milliyetçi Hareket Partisi’nin en alt kademesinden en üst kademesine kadar bütün yönetim kademelerini seçen delegasyonun iradesini hiçe sayarak olağanüstü kurultay talep etmek, olağanüstü bir haksızlıktır ve Ülkücü Gelenekte böyle bir uygulama bulunmamaktadır.
Milliyetçi iradenin Kurultay ile verdiği yetki, hiçbir tehdit, şantaj ya da manipülasyonla devredilemez.
Unutmayalım ki; Bizleri mutluluğa, muktedir olmaya, yeryüzünde birliğe ve dirliğe taşıyacak referansımız; Bozulmasına, delinmesine, eskimesine, yıkılmasına ve dağılmasına asla izin vermediğimiz için uğrunda ağır bedeller ödediğimiz ilkelerimiz ve ülkülerimiz olacaktır.
Değerli Dava Arkadaşlarım; Kıymetli Basın Mensupları;
Bugün Milliyetçi Hareket Partisi’nin İlçe Başkanları, Üst kurul delegeleri ve seçilmiş üyeleri olarak tam kadro huzurunuzdayız.
Bizler, Ülkücü Hareket’e hizmet dairesi içerisinde nefes alıp nefes verdiğini bildiğimiz, Davamızın bütün hafızasını taşıyan, Vatanımızın bütünlüğü, Devletimizin bekası ideallerimizden taviz vermeyen, Türkçemizin yanına başka dil, Al Bayrağımızın yanına başka bayrak istemem diyerek, bu değerlerden bihaber olanların karşısında ilkelerimizi ve ülkülerimizi sımsıkı sahiplenen, Milliyetçi Hareket Partisi’ni milli ve manevi değerlerin tek tarafı yapan,
Türkmenbeyimiz, Büyüğümüz, Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli Bey’in emrinde sonuna kadar yol arkadaşlığı yapmaktan onur duyduk, bu onurla yaşamayı devam ettirmeye kararlıyız.
Bugün bu onurlu duruşumuzu göstermek için toplantımızı şereflendiren aziz dava arkadaşlarımıza ve bu tavrımızı vatandaşlarımıza ulaştırmak maksadıyla aramızda bulunan değerli basın mensuplarına teşekkür ediyor saygılarımı sunuyorum.
