
MHP Uşak Merkez İlçe Başkanı Muhterem Kuruçay, seçim süreci boyunca kendilerine destek olan Uşak halkına ve fedakar MHP’li ve Ülkücü camiaya teşekkür ettiğini belirterek, “7 Haziran ile 1 Kasım arasında geçen süreçte iktidar ve saray bir algı oluşturdular, insanları tabiri caizse ” Ölümü gösterip sıtmaya razı ettiler. ” Sözde istikrar söylemleriyle insanlara korku politikaları oluşturarak algı operasyonu yapılmıştır. Birçok insan korktuğundan dolayı istemeyerek de olsa AKP’ye oy vermiştir, fakat çıkan sonucun ülkenin geleceği adına hayır mı? şer mi? Olacağını zaman gösterecektir” dedi.
1 Kasım’da çıkan sonucun duygusal bir yapıya sahip olan Ülkücü camiayı üzmesi ve etkilemesinin normal olduğunu belirten Kuruçay yaptığı basın açıklamasında şunları kaydetti: “Hayatının 18 yılını üzerinde hiç bir kir leke bırakmadan partimizin liderliğini yapan Sayın Genel Başkanımız Devlet Bahçeli’ye karşı 1 Kasım akşamından itibaren başlatılan karalama ve itibarsızlaştırma kampanyası halen devam etmektedir ve maalesef bu kampanyaya farkında olmadan bilinçsiz bir şekilde teşkilatımızın mensupları da katkı sağlamaktadırlar.
” İlk önce ülkem ” diyen bir liderin bu denli acımasızca ve pervasızca eleştiri ve hakaretlere maruz kalması şahsımda büyük hayal kırıklığı yarattı. Neden diye soracak olursanız, mensubu olduğumuz hareket 46 yıllık bir geçmişe sahip ve Türk örf ve adetlerini hayat felsefesi olarak benimsemiş insanlardan oluşmaktadır. 46 yıllık geçmişimize bakıldığında buna benzer birçok ve hatta daha ağır badireleri ve kumpasları atlattığımızı Türk milliyetçileri çok iyi bilmektedirler. Bu badirelerin sonunda MHP mensupları hala dimdik ayaktadır.
” Gezdim Halep’i Şam’ı, Eyledim İlmi Talep! Meğer İlim bir hiç imiş! İlla Edep! İlla Edep! ” diyoruz. Sayın Genel Başkanımız Türk Milliyetçilerinin savunduğu ve benimsediği bütün fikirleri bu süreçte savunmuş ve ilk önce ülkem diyen bir anlayışın gereği olarak bu fikirlerin ülkemizin ve milletimizin menfaatine olduğunu anlatmıştır. Sayın Genel Başkanımızın savunmuş olduğu bu fikirler hangi gerçek ülkücü arkadaşımızın fikri değildir ki? Burada mesele Ülkücüler, Ülkücü geçinenler, Ülkücülerden geçinenler meselesidir.
Bu süreçte Ülkücüler dışarıdan gelen her türlü baskı ve müdahaleye karşı dik durarak davasına ve liderine sahip çıkmalıdırlar. Seçim süreci elbette masaya yatırılacaktır ve eksiklerimizi görme anlamında samimi olarak eleştiren tüm dava arkadaşlarımızın başımız üzerinde yeri vardır ama 46 yıllık bu hareketin içerisine fitne tohumları ekmeye kalkanları bu davanın sahibi olan ülkücüler unutmayacaktır.
Yarası olmayan kurt kurt değildir. Biz yarası olmayan kurda çakal deriz kurt postuna bürünmüş çakallar elbet bir gün ortaya çıkacaklardır. Bu sözlerim tamamen Genel Başkanımıza eleştiri adı altında hakaret ve küfür etme densizliğini, şerefsizliğini gösterme cüreti sergileyenleredir!
Partimizin olağan kongre tarihi bellidir ve Milliyetçi Hareket Partisi Türkiye Cumhuriyeti’nin en demokrat partisi olduğunu daha önceki yapılan kongrelerinde ispatlamıştır. En çok Genel Başkan adayının olduğu kongreler Milliyetçi Hareket Partisi’nde yapılmıştır ve kongre tarihine kadar partimizin mensubu olan arkadaşlarımızın parti tüzüğüne göre hareket etmesi gerekmektedir.
Samimi dava arkadaşlarımızın şunu bilmesini isterim ki, bizi elbette eleştirecekler bu dava hepimizin davasıdır. Ruhi Kılıçkıran’dan Fırat Çakıroğlu’na kadar bu dava uğruna vermiş olduğumuz bütün şehitler yılmadılar, yıkılmadılar biz de onların yolundan gitmeye devam edeceğiz.”