
MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Denizli Milletvekili Emin Haluk Ayhan, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye’nin uzun süredir hukukun, adaletin kaybolduğu bir ülke haline geldiğini ileri süren Ayhan, Cumuhrbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın ülke siyasetine ve hatta yargıya istikamet çizme anlamına gelebilecek açıklamalarının millete ve milli iradeye saygısızlık olduğunu belirtti.
Kalın’ın hükümet sözcüsü gibi davrandığını ifade eden Ayhan, şöyle konuştu:
“TBMM’nin yetkisinde olan konularda yapmış olduğu zamansız açıklamalar, bize göre sarayın hükümet üzerindeki vesayetini ve sistemi bir an önce değiştirme konusundaki aceleciliğini bir kez daha gözler önüne sermiştir. Acaba bu acelenin sebebi nedir? Başbakan AKP’nin yeni liderinin kendisi olduğunu söylerken Saraydan başkanlık sistemi için ülkeye istikamet çizilmesi, AKP’nin yeni lideri olduğunu iddia eden Sayın Başbakan’a vurulmuş ağır bir darbedir.
Başbakan Beştepe ile Hamamönü arasında sıkışıp kalmıştır. Cumhurbaşkanı sözcüsü hükümet sözcülüğüne soyunmuş gibi davranırken Başbakan hala kendini AKP’nin yeni seçilmiş lideri sanmaktadır. Ancak Beştepe-Hamamönü eksenine nasıl sıkışıp kaldığını hiç anlatmamaktadır.”
Ayhan, iktidarın izlediği dış politikayı eleştirerek, Türk dış politikasının muhtarlar toplantısında ayaküstü söylenen sözler ve nutuklarla şekillendiğini öne sürdü.
Konuşmasında yeni anayasa çalışmalarına da değinen Ayhan, “Basında çıkan haberlerde Sayın Cumhurbaşkanı’nın anayasa taslağı hazırlamak üzere başdanışmanlardan oluşan 20 kişilik özel bir komisyon oluşturduğu söyleniyor. AKP’nin bu taslağı Meclisten çıkarmak için mücadele edeceği anlaşılmaktadır. Anayasa Uzlaşma Komisyonunun önünü kendi öncelikleriyle tıkayarak, geçen dönemde olduğu gibi bu dönemde de çalıştırmayarak, milli iradeyi by-pass etme, yeni anayasayı bir uzlaşma ile değil, 12 Eylül anayasası gibi dayatma ile milletin önüne getirme gayreti sezilmektedir” diye konuştu.
Ayhan, ayrıca AK PARTİ’nin terör konusunda şaşırdığını savundu. Ayhan, iktidarın Güneydoğu’da temmuz ayından bu yana yaşanan olaylarda kendi sorumluluğunu görmezden geldiğini söyledi.
Ayhan, “Davutoğlu’nun yapması gereken, uçağa çözüm süreci için ortaya saldığı akil adamları doldurup doğrudan Sur’a, Cizre’ye, İdil’e, Yüksekova’ya götürmesi ve buralarda birlikte yaptıkları rezaletin sonucunun ne olduğunu göstermesidir” ifadesini kullandı.
Ayhan, AK PARTİ’nin denetimden kaçmak için Meclisi Sayıştay raporları olmadan bütçe görüşmeleri yapmaya zorladığını, bunun bir hak gasbı olduğunu kaydetti.
Türkiye’de hukuk da adalet de kayıp
‘Türkiye uzun süredir hukukun, adaletin kaybolduğu bir ülke haline geldiğini belirten MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Denizli Milletvekili Emin Haluk Ayhan, “Türkiye, AKP’nin sözleriyle yaptıkları arasındaki tezatların çelişkilerin ve tutarsızlığının bedelini, istisnasız her alanda ağır şekilde ödemektedir. İçeride cemaatle olan ilişkiler PKK ve HDP ile olan ilişkiler yargı ile olan ilişkiler Balyoz ve Ergenekon davası ile ilgili tutumla hep çelişkilidir.” dedi.
MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Denizli Milletvekili Emin Haluk Ayhan, Türkiye’nin fiilen kargaşaya itilmek istendiğini belirterek, uzun süredir hukukun, adaletin kaybolduğu bir ülke haline geldiğini söyledi.
Meclis’te basın toplantısı düzenleyen Ayhan, hukukun birlikte yaşamanın asgari kaynağı olduğunu vurguladı. Bu kaynağın zayıflamasının devletin dayandığı hukuki zemine zarar vereceğine dikkat çeken Ayhan, Türkiye’nin uzun süredir hukukun, adaletin kaybolduğu bir ülke haline geldiğini ifade etti. Hukukun devre dışı kaldığını, anayasaya uyanın kalmadığını dile getiren Ayhan, Türkiye’nin fiilen kargaşaya itilmek istendiğini kaydetti.
BU ACELENİN SEBEBİ NEDİR?
“Ülkemizin iç ve dış sorunlar yumağı artmış, şehirler hendek, terörist, bomba ve silahlarla doldurulmuş, buna göz yumulmuş, hükümet herhangi bir tedbir almamıştır. Ülkenin bu hale gelmesinin müsebbibi AKP’dir. Milli değerlere şaşı bakmışlardır.” diyen Ayhan, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın ülke siyasetine, TBMM’ye ve hatta yargıya istikamet çizme anlamına gelebilecek ‘talihsiz’açıklamalarının, millete ve milli iradeye saygısızlık olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Başdanışmanın açıklamasının ise sarayın hükümet üzerindeki vesayeti ve sistemi bir an önce değiştirmek konusundaki aceleciliğini bir kez daha gözler önüne serdiğini savunan Ayhan, şunları kaydetti: “Acaba bu acelenin sebebi nedir? Başbakan AKP’nin yeni liderinin kendisi olduğunu söylerken saraydan başkanlık sistemi için ülkeye istikamet çizilmesi, AKP’nin yeni lideri olduğunu iddia eden Sayın Başbakan’a vurulmuş ağır bir darbedir. AKP, hatalarının bedelini millete ödetmektedir. Türkiye, AKP’nin sözleriyle yaptıkları arasındaki tezatların çelişkilerin ve tutarsızlığının bedelini, istisnasız her alanda ağır şekilde ödemektedir. İçeride cemaatle olan ilişkiler PKK ve HDP ile olan ilişkiler yargı ile olan ilişkiler Balyoz ve Ergenekon davası ile ilgili tutumla hep çelişkilidir. Diğer taraftan Türkiye’nin tezleri ve itirazları bölgede ciddiye dahi alınmazken, terör örgütleri ülkenin başkentine kadar gelip, TBMM’ye metrelerce mesafede bomba patlatma cüreti bulmaktadırlar.”
BÖLGEDEKİ HENDEKLERDEN, TUZAKLARDAN AKP SORUMLUDUR
AK Parti’nin bugün terörist dediği PKK ile kurulan şeref masalarını, bebek katilinin mektubunu Diyarbakır’da törenle okuttuklarını, İmralı’ya koster, kan dilli sürüngenlere heyetler gönderdiklerini hiç aklına getirmediğini belirten Ayhan, PYD’nin başı Salih Müslim’i Ankara’da törenle karşıladıklarını, YPG’nin teröristlerine Cumhuriyet Bayramı’nda düzenlenen törenleri ve ısmarlanan lahmacunları da hiç gündeme getirmediğini ifade etti.
“Başbakan Beştepe ile Hamamönü arasında sıkışıp kalmıştır.” diyen Ayhan, Cumhurbaşkanı Sözcüsü’nün hükümet sözcülüğüne soyunmuş gibi davranırken, Başbakan’ın hala kendini AKP’nin yeni seçilmiş lideri sandığına dikkat çekti. Ancak Beştepe-Hamamönü ekseninde nasıl sıkışıp kaldığını hiç anlatmadığını ifade eden Ayhan, Cumhurbaşkanı’nın açıklamalarının AKP’nin dış politikada ağır bir yenilgi aldığının itirafı olduğunu kaydetti.
AKP’nin terör konusunda şaşırmış vaziyette olduğunu dile getiren Ayhan, şöyle devam etti: “Güneydoğu’da temmuzdan bu yana devam eden olayların müsebbibi olarak yalnız PKK’yı ve HDP’yi görmektedir. Kendi mesuliyetinden hiç bahsetmemektedir. Bölgedeki hendeklerden tuzaklardan AKP sorumludur. Eğer güvenlik birimlerinden AKP hükümetine bilgi ve istihbarat verilmedi ise bu sorumluluk yine hükümetindir. Yok eğer verildi de AKP hükümeti o gün bilerek tedbir almadı ise ihanettir. AKP içinde çift başlılık her vesile ile gözler önüne seriliyor.”
DAVUTOĞLU BEŞTEPE İLE HAMAMÖNÜ ARASINA SIKIŞTI
Cumhurbaşkanı’nın anayasa taslağı hazırlamak üzere başdanışmanlardan oluşan 20 kişilik özel bir komisyon oluşturduğunun basına yansıdığını anlatan Ayhan, AKP’nin bu taslağı Meclis’ten çıkarmak için mücadele edeceğinin anlaşıldığını söyledi. Ayhan, Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun önünü kendi öncelikleri ile tıkayarak, geçen dönemde olduğu gibi bu dönemde de çalıştırmayarak, milli iradeyi by-pass etme, yeni anayasa bir uzlaşma ile değil 12 Eylül Anayasası gibi bir dayatma, bir oldu bitti ile milletin önüne getirme gayretlerinin sezilmekte olduğunu anlattı. Ayhan, bütçenin Sayıştay denetiminden çıkartılmasının da bütçe hakkının gaspı olduğunun altını çizdi.
“Sayın Davutoğlu istemese de Beştepe ile Hamamönü arasına sıkışmıştır.” diyen Ayhan, şu ifadeleri kullandı: “Artık yürütmeye ilişkin açıklamalar Cumhurbaşkanı danışmanları ve sözcüsü tarafından kamuoyuna duyurulurken Cumhurbaşkanı bile açıklamaların kendisinden habersiz veya dil sürçmesi ile yapıldığını beyan etmektedir. Sayın Kalın’ın kefaletide Sayın TBMM Başkanı tarafından sağlanmaktadır.
Davutoğlu’nun yapması gereken uçağa akil adamları doldurup Diyarbakır’da güvenlik kuvvetlerinin verdiği mücadeleyi göstermeli, nasıl yanlış yaptıklarını söylemelidir. Ülkemiz sahipsiz değildir. Hiç kimsenin Türk milletinin bölünmesine, iç savaş çıkarmaya, ülkeden toprak koparmaya gücü yetmez. Türk milletinin birliği ve bağımsızlığını kimse bozamaz.”