Mustafa Kalaycı: “Bir ülkede yüksek yargı mensupları yasama tarafından çıkarılan bir kanunla görevinden alınabiliyor ve bunun yerleşmiş bir uygulama hâline gelmesi bize olağan bir ihtimal gibi görünüyorsa, Anayasa’da belirlenen sınırların pratikte hiçbir değeri kalmamaktadır. ”
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreter Yardımcısı ve Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, TBMM Genel Kurul Danıştay Yasa Tasarısı görüşmeleri esnasında MHP adına bir konuşma yaptı. Kalaycı’nın konuşması şu şekilde:
Yargıtay Kanunu ihdas edildiği tarihten itibaren 4 veya 5 defa değiştirilmiş, AKP hükûmetleri zamanında ise 12 defa değiştirilmiştir. Yine, Danıştay Kanunu 9 defa değiştirilmiştir. HSYK Kanunu, Caza Muhakemesi Kanunu yine birçok defalar değiştirilmiştir, bir defa değiştirilen bir kez daha değiştirilmiştir. Bu kanunlarda en büyük değişiklikler konjonktürel gelişmelere göre zülfüyâre dokunan sert rüzgârların etkisiyle yapılmıştır.
ANAYASA ÇİĞNENDİ, HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ AYAKLAR ALTINA ALINDI
AKP döneminde HSYK, Danıştay, Yargıtay gibi birçok kuruma yapılan müdahalelerle Anayasa çiğnenmiş, yargı bağımsızlığı ilkesi yok sayılmış, hukukun üstünlüğü ayaklar altına alınmıştır. Vatandaşlarımızın adalete olan güvenini temelden sarsan bu durum, uluslararası arenada da ülkemizin itibarını zedelemiştir.
Yargıya güvenin sağlanabilmesi için AKP iktidarı hukuku daha fazla katletmemelidir. Kişilerin devlete güven duymaları, maddi ve manevi varlıklarını geliştirebilmeleri, temel hak ve özgürlüklerin yararlanabilmeleri ancak hukuk güvenliği ve üstünlüğünün sağlandığı bir hukuk düzeninde gerçekleşebilir. Yargı kararlarının alenen uygulanmadığı bir ülkede hukuk güvenliğinden, hukukun üstünlüğünden bahsedilemez. Yargı kararlarına uymayanların haktan, hukuktan, adaletten bahsetmeye, hukukun üstünlüğünü savunmaya, demokrasiyi ağzına almaya hakkı yoktur.
İKTİDAR PARTİSİ YÜKSEK YARGI ÜYELERİNİ GÖREVDEN ALABİLECEK
Eğer yüksek yargı mensubu hâkimler bulundukları görevlerden bir kere kanunla alınabilirse artık hâkimlik teminatının pratikte hiçbir değeri kalmayacaktır. İktidarda bulunan bir partinin yüksek yargının bütün üyelerini bir kanun çıkararak bir anda görevden alabilecek bir güce sahip olması, hâkimlerin herhangi bir grup tarafından gelecek bütün baskılardan bağışık bir şekilde karar verebilmesini imkânsız kılacaktır.
Bir ülkede yüksek yargı mensupları yasama tarafından çıkarılan bir kanunla görevinden alınabiliyor ve bunun yerleşmiş bir uygulama hâline gelmesi bize olağan bir ihtimal gibi görünüyorsa, Anayasa’da belirlenen sınırların pratikte hiçbir değeri kalmamaktadır.
Kurumları ve Anayasa’yı savunmak, onlara sahip çıkmak, devlet organlarını kendileri için belirlenen anayasal sınıra uyma konusunda zorlama yükümlülüğümüz vardır. Kendi özgürlüğümüzü ancak bu şekilde koruyabilir, geleceğimizi güvence altına alabiliriz.
Haber: Harun Kılıç