Ali BADEMCİ
Madem ki Türkiye’de herkes milliyetçi olmak suretiyle aklını başına topluyor, şu tereddütlerimizi giderecek bir âlim yok mu? Milliyetçi âlimler küskün veya tatilde; milliyetçiliğe şu günlerde çok heves eden imamlar şu işe sağlam bir tarif getirse de rahatlayabilsek! Maaşallah milliyetçi siyaset diyemiyoruz; çünkü bölücülerin dışında bütün siyasetçilerimiz alâ milliyetçi! Ne yapalım ki yine sınıfta kaldık! Nerede milliyetçilik, hani milliyetçiler!
TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ
Türk Milliyetçiliği’nin ülkemizde fevkâlede bir alt yapısı bulunmaktadır. Osmanlı’dan gelen büyük devlet düşüncesi,tarih ve kültür elbette düşüncenin derinliğini ifâde etmektedir. Cumhuriyet ve Atatürk düşüncelerinin önemini de mutlaka vurgulamak gerekmektedir. Son bir asırda sıkıntılar da yaşanmıştır; fakat bu sıkıntılar milliyetçilikden ziyade milliyetçilerle ilgilidir. Düşünce alanında milliyetçi bilim adamları birbirini okumuyor ve tanımıyor, siyasette ise küsurat çemberini yaramıyor! Cumhuriyet devrinde milliyetçiliğin en büyük handikabı budur; Osmanlı’nın son elli yılında bile milliyetçiler arasında bu kadar dağınıklık ve ilgisizlik yoktu! O sebeble Milli Mücadele’yi Osmanlı’nın o muhteşem askerleri kumandan olarak, halk da asker olarak başarmıştır. Türkiye Milli Mücadelesi tam anlamı ile Türk milliyetçiliği ve hissiyatının büyük başarısıdır. O sebeble İstiklal Harbi’ni mezcetmek, Mustafa Kemal ve arkadaşlarını işbirlikçi olarak göstermek, milliyetçilere bile bulaştırılmış salgın bir hatalıktır. Türk milliyetçiliğinde kimlik problemi yoktur, bu düşünceyi ilmileştirenlerin imparatorluk çocuğu olması bir kimliksizlik değildir! Ne yazık ki Mustafa Kemal’den sonra iş bu ortama çekilmiş, dolayısiyle milliyetçilik bir hizip görüşüne indirgenmiştir.
Ülkemizde çok partili devlet hayatında milliyetçilik Türk milliyetçilerinin kendi kendilerine sahip olamadığı ve kontrol edemediği bir harekettir. Dolayısiyle milliyetçiliğin birden fazla tanımı ortaya çıkmıştır. Fakat hangi anlamda kullanırsanız kullanın bir türlü devlet adamlarının oynamasından uzak olmamıştır. Devler sürekli olarak milliyetçilerle münasebette bulunmuş, fakat hiçbir şekilde onların düşüncelerine ehemmiyet vermemiştir. Buna karşılık düzgün görünümlü siyasetçilerin ağzında sürekli hamaset olarak dikkat çekmiştir. Bazı politikacılar da milliyetçiliği “Faşizm” boşluğuna taşımış, ne yazık ki milliyetçiler de bir zaman kendilerine “Nasyonal-Sosyalist” demiştir. Daha mühimi Müslüman olmayı İslâmî duruşu da milliyetçilik sananlar bulunmaktadır. Velhasıl kavram kargaşalığı anlam kargaşalığına da sebebiyet vermiş, milliyetçilerin kendilerini milliyetsiz sanacak kadar kabının dışına taşmıştır! Dünyanın hiçbir ülkesinde böyle bir karışıklık ve dengesizlik bulmak mümkün değildir!
2015 yılı iki seçim arasından beri Türkiye’de herkes milliyetçidir; ne kadar gariptir bu konuda herkes dün yazdığını bugün unutmuş kendilerini milliyetçilik deryasına bırakmıştır! Hele 15 Temmuz ihtilâl kalkışmasından sonra dini düşüncelere sınır çizemeyenler suçüstü yakalanınca ibre tamamen tersine dönmüştür. Bu şartlarda milliyetçiler de söylediklerini unutmuş ve ne yazık ki haklı çıktıklarını ifâde etmekten dahi imtina etmişlerdir. Nedense aç olan milliyetçi acım demez, kimseden makam mansıp beklentisi içinde bulunmaz, çoğu zaman da canını-malını ve reyini verdiği partisi tarafından bile tanınmaz!
Batılılar daima milliyetçidir; din ve milliyetçilik arasına fevkâlede bir sınır çizmişlerdir; aynı durumu din için de söyleyebiliriz! Papazdan devlet adamı bulamazsınız; fakat Müslüman ülkelerde siyaseti hep imamlar yapar! Buna da akıl erdirmek mümkün değildir! İslâm dünyasında ihtilâlcilik İslâm tarihi kadar eskidir, fakat hristiyan bir din adamının ne ihtilale teşebbüs ettiğini ne de ihtilal yaptığını gösteremezsiniz! Ufak tefek şeyler olmuşsa onlar da çok gerilerde kalmıştır! İlginçtir ki hristiyanlar kendi ülkelerinde milliyetçiliğe de hiç karışmazlar; öyle bizimkiler gibi milliyetçiliğin haram olduğuna fetva veren de bulamazsınız! Esasen nereden çıktığı belli olmayan bir düşünce tarzı olarak milliyetçiliğin haram olduğunu bazı Müslümanlardan başka dünya dinlerinin hiçbirinde bulamazsınız! Hz.Muhammed, ”Ehlibeytim-Benim Âilem-Benim Soyum” dediği zaman yanlış yapmıyor da bugünkü İslâm düşüncesinde milliyetçilik neden haramdır, anlamak mümkün değildir!
Musevilik semavî bir dindir; çoluğundan çocuğuna, uçan kuşuna kadar bütün Yahudiler milliyetçidir de acaba Tevrat’da böyle bir yasak yok mu? Bizde bu iş o kadar yanlış anlaşılmış ki, sanki Tanrı işini gücünü bırakmış milliyetçilerle uğraşmış! İncil’de de böyle bir yasak olduğunu sanmıyoruz ve bugüne kadar söyleyen de olmadı!
Madem ki Türkiye’de herkes milliyetçi olmak suretiyle aklını başına topluyor, şu tereddütlerimizi giderecek bir âlim yok mu? Milliyetçi âlimler küskün veya tatilde; milliyetçiliğe şu günlerde çok heves eden imamlar şu işe sağlam bir tarif getirse de rahatlayabilsek! Maaşallah milliyetçi siyaset diyemiyoruz; çünkü bölücülerin dışında bütün siyasetçilerimiz alâ milliyetçi! Ne yapalım ki yine sınıfta kaldık! Nerede milliyetçilik, hani milliyetçiler!
İyi pazarlar.