Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Kara Harp Okulundaki eylemlere ilişkin görülen davanın sanığı eski kursiyer teğmen İ.T, karar duruşmasından önce “etkin pişmanlıktan” yaralanmak istedi. Sanık İ.T, FETÖ’nün bilişim yapısını detaylı olarak anlattığı 12 sayfalık bir dilekçeyi Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesine sundu.
Dilekçesinde FETÖ’ye karşı yürütülen soruşturmalara katkı sağlamak amacıyla örgüte dair bildiklerini etki altında kalmadan izah etmek istediğini belirten İ.T, lise ikinci sınıfta arkadaşlarının aracılığıyla ders çalışmak için örgüt evlerine gitmeye başladığını, buralarda ders çalışmanın dışında kalan vakitlerde dini içerikli sohbetlerin yapıldığını anlattı.
Sanık İ.T, o dönem kendisini çalıştıran ve dini sohbetler yapan örgütü abisi “T” isimli kişinin Kandıra Cezaevi İnfaz Kurumunda infaz koruma memuru olarak görev yaptığını belirtti.
Üniversite sınavında beklediği puanı alamayınca astsubaylığa başvurduğunu ifade eden İ.T, askeri okul öğrenimi boyunca iki haftada bir muhabere astsubay Y.Ç. ile emekli bir askerin evinde örgüt sohbetlerine katıldığını bildirdi.
Daha sonra “M.” isimli başka bir örgüt abisiyle görüşmeye devam ettiğini aktaran İ.T, bu ismin Genelkurmay Başkanlığı karargahında Bilgi Sistemleri Astsubayı olarak görev yaptığını belirtti. Askeri okuldan mezun olduktan sonra Ankara’ya atandığını, buradaki görevi boyunca Tuzluçayır semtinde FETÖ üyelerince kiralanan eve sohbete gittiğini ifade eden İ.T, sohbetleri düzenleyen Emin kod isimli örgüt abisinin ise Ankara Büyükşehir Belediyesinin Bilgi Evlerinde öğretmen olarak görev yaptığını açıkladı.
Bir yıl sonra Tekirdağ Çerkezköy’e tayini çıktığını, burada da Sezai kod isimli şahıs aracılığıyla örgütle irtibatını devam ettirdiğine dikkati çeken İ.T, sohbetlerde sürekli dini sömürü yapıldığını, bu nedenle örgüte himmet adı altında birkaç kez para verdiğini kabul etti.
FETÖ’nün hükümete yönelik 17/25 Aralık kumpas davalarından sonra örgüt evlerinde siyasi konuların yoğun bir şekilde konuşulduğunu aktaran İ.T, bu süreçten sonra sohbetlere eskisi kadar sık gitmediğini iddia etti. İ.T, astsubaylıktan subaylığa geçiş yapmak için sınavlara hazırlanmaya başladığını, örgüt abisi Sezai’nin de kendisini desteklediğini, sınavda başarılı olduktan sonra subaylık eğitimi için Ankara’ya geldiğini, burada da örgütün kendisine ulaştığını kaydetti.Örgüt abisiyle son görüşmeyi 15 Temmuz hain kalkışmasından kısa bir süre önce yaptıklarını bildiren İ.T, kendisine darbegirişimine ilişkin herhangi bir bilgi verilmediğini öne sürdü.
ÖRGÜTÜN “BİLİŞİM” YAPISI
İtiraflarını başlıklar halinde kaleme alan İ.T, “bilişim yapılanması ve desteği” bölümünde, örgüt üyelerinin deşifre olmamak için bilgisayarlarda kullandıkları yöntemi anlattı.
Örgüt mensubu mühendisler tarafından geliştirilen yazalım sayesinde bilgisayarlarda yapılan işlemlerin tespit edilemediğine dikkati çeken İ.T, “Çerkezköy’e gittiğimde bana, 16 GB’lık işletim sistemi kurulu bir flash bellek verdiler. Bilgisayara takıldığında, şifrelenmiş sistemin sanal olarak çalıştırılması için ‘Linux işletim sistemine’ gömülü ikinci bir işletim sistemi kurulmuştu. Flash bellek, bilgisayarın sabit diskinde iz bırakmıyor. Bu sistemi birkaç defadan fazla kullanmadım. Bu sistemi kimin hazırladığını sorduğumda, ‘bilgisayarmühendisi abiler tarafından hazırlandığını’ söylediler.” ifadelerini kullandı.
MAHREM YAPILANMA
Örgütün Türk Silahlı Kuvvetlerindeki (TSK) “mahrem yapılanması” hakkında da bilgi veren İ.T, sohbet grupların iki ya da üç kişiden oluştuğunu aktardı.
Bunların başında alt düzeydeki imamın sohbetlerin planlanmasından sorumlu olduğunu kaydeden İ.T, bu imamın bağlı olduğu üst imamın ise grupların oluşturulması, kontrolü ve örgüt mensubu askerlerin evlilikleri gibi konularda yetkili olduğunu anlattı.
İ.T, “Bu üst düzey imam birkaç ayda bir sohbetlere şahsen katılarak görevini yerine getirir. Gurupların planlanmasında statü farkı dikkate alınır. Farklı statülere haiz gruplar aynı imamda tutulmaz. Evli olan askerler evli olan imamlarca sohbetlere alınır. Eşleri de asker eşlerinin sohbetlerini yapar.” ifadelerini kullandı.
Örgütün üst düzey imamlarında, FETÖ mensubu askerlerin bilgilerinin bulunduğuna dikkati çeken İ.T, “Bu imamlar, (askerlere ilişkin) sahip oldukları bütün bilgileri ‘truecrypt’ isimli programla şifrelenmiş mikro SD hafıza kartlarında muhafaza ederler.” bilgisini paylaştı. Dilekçenin talep kısmında örgüt tarafından dini duyguları suistimal edilerek kandırıldığını savunan İ.T, “FETÖ, 15 Temmuz hain girişiminde dehşet verici gerçek yüzünü bütün ülkeye gösterdiği gibi bana da gösterdi. FETÖ’nün ortaya çıkartılan gerçek düşünce ve amaçlarını bilmiyordum, benzer amaçlara sahip olmadım. Hiçbir zaman bu yapının bu kadar gözü dönmüş şekilde hareket edebileceğini tahmin edemedim.” değerlendirmesini yaptı.
Verdiği bilgiler ışığında etkin pişmanlık talebinin kabul edilmesini isteyen İ.T, “örgüt üyeliği” suçundan beraatini istedi.
İSMİ GEÇENLER GÖREVDE
İ.T’nin dava dosyasına giren itirafları, hakkında adli işlem yapılması için mahkeme tarafından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildi. Sanığın itiraflarında ismi geçen birçok örgüt mensubunun Genelkurmay Başkanlığının yanı sıra başka kamu kurumlarında görevli olduğu belirlenirken, bu kişiler hakkında soruşturma başlatıldığı öğrenildi.
Öte yandan darbe girişimi sırasında Kara Harp Okulunda yaşanan eylemlere ilişkin İ.T’nin de aralarında bulunduğu 164 sanığın yargılandığı davanın görülmesine Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesinde devam ediliyor. Davanın 7 Şubat Çarşamba günü yapılacak duruşmasında karar çıkması bekleniyor.