Kenan EROĞLU
Malum, önümüzde bir seçim var.
Aday tesbitleri devam ederken,
Genel merkezler tarafından belirlenen adaylar da projelerini bir bir açıklıyor.
Hayır,
Aadaylar projelerini açıklıyor diyemeyiz. Adaylar olabilirlik ihtimali pek yüksek olmayan vaatlerini açıklıyorlar.
Adaylar pek proje ileri süremezken, söylemlerinin büyük bölümünü vaatler oluşturuyor.
Neden proje değil de vaat?
Çünkü hiçbir vaatlerini nasıl olsa yerine getirmeyecek, getiremeyecekler.
“İlköğretim çağındaki tüm öğrenciler okul yardımı yapacağım, geri ödemesiz burs vereceğim” demek ne kadar hayal ise belirsiz vaatler de o kadar hayal.
Daha sonra da zaten hiç kimse şunu neden yapmadın, bunu neden yapmadın diye sormayacak, soramayacak.
Adayların vaadleri da biraz uçuk kaçık olmasına rağmen, en azından “Türkiye’den temin edilmesi mümkün olmayan iş makine ve ekipmanlarını uzaydan bulup alıp getireceğim” gibi değil. Buna da şükür.
*******
Ayrıca dikkat ediyor musunuz?
Sadece Kazım Arslan odaklı siyaset ve propaganda yapılıyor.
Bu durum elbette önemli ve tabii dikkatlerden kaçmıyor.
Kazım Arslan her siyasetin, her konuşmanın, her propagandanın odağında
Kendisi görünmese de diğer adaylar Kazım Arslan’ın gölgesinden kurtulamıyorlar..
Tabi hiç Kazım Arslan adından söz etmeden.
Her aday somut bir şey söylemeden önce, Önceki Belediye Başkanı Kazım Arslan yaptıklarının (adını zikretmeden) üzerine konuşuyorlar.
Yani Kazım Arslan’ın yaptıklarını değil de yapılması mümkün olmayan veya kendilerince Kazım Arslan’ın tüm icraatlarını didik didik ediyorlar ve yapamadığı veya yapmaya gerek görülmeyen olarak kabul ettikleri konular üzerinde duruyorlar.
Ya da Kazım Arslan’ın yaptığı başarılı icraatların adını değiştirerek yeni bir şey sunuyormuş havasına giriyorlar.
Yeni adaylar yeni bir şey koymak yerine yeni yeni hayaller kuruyorlar.
Kurdukları hayaller yine Kazım Arslan’dan sonra.
Aslında kurdukları cümlelerin başına boşluklar var.
(………………..) yapmayı düşünüyorum gibi.
Adaylar, yol yapacağım, deseler, önceki belediye tarafından yapılacak tüm yollar yapılmış,
Cadde açacağım deseler, bir önceki belediye tarafından açılacak tüm caddeler açılmış.
Caddeleri genişleteceğim deseler, genişlemeye müsait olan caddeler zaten genişletilmiş.
Mahalle aralarını “taş” ile döşeyeceğim deseler, mahalle araları bırakın taşı asfalt ile kaplanmış.,
Oto park yapacağım, vs. vs demek yerine zaten yapılmış olan bu hizmetleri görmezden gelerek sadece hayal üretme işine bakıyorlar.
Hayal üretmenin elbet bir sınırı yok.
Belki de yapacakları her işin başında aslında “Kazım Arslan şunları yapmış ama” diye cümleler dillerinin ucuna geliyor, söyleyecek gibi yaparak daha sonra başka cümle kuruyorlar.
Yozgat için değişimden bahseden adaylar, önce Yozgat’ı neye benzeteceklerini söylemek ve açıklamak zorundadırlar.
Aslına bakarsanız, adayların bir kısmı, belediye hizmetleri yerine “ağabey kardeş” ve “dede torun” olmayı vaad ediyorlar. Belediyenin il de yapacağı bir iş kalmamış gibi. (Belki de kalmamıştır)
İşin bir diğer garip tarafı ise vaad ettikleri şeylerin sanki ilk defa kendileri tarafından ileri sürülüyormuş gibi bir iddia ile yola çıkmış olmalarıdır.
Demek ki adaylar daha bir önceki belediyenin ve başkanının yaptıklarını belki didik didik etmişler ama görünen o ki iyi okuyamamışlar. (Belki de okumayı sevmiyorlar)