
Yazıyorlar, Çiziyorlar, Akıl Veriyor, Aşağılıyorlar
Kenan Eroğlu
Yazıyorlar,
Çiziyorlar,
Eleştiriyorlar,
Akıl veriyorlar,
Yol gösteriyorlar,
Uyarıyorlar.
Bilgiçlik taslıyorlar.
Ne yazarlarsa yazsınlar ne söylerlerse söylesinler.
Ne kadar mütevazı görünürse görünsünler,
Ne kadar alçak sesle tane tane konuşsalar da.
Ama her zaman insanlara üstten bakıyorlar.
Bazıları hitab ettikleri kitleyi “güdülecek koyun” ve “sürü” gibi görüyorlar.
Bazıları anlaşılmaz kelime ve cümlelerle “çokbilmiş” gibi davranıyorlar.
Bazıları hitap ettikleri kitleyi eğip-büküp bir “kalıba sokma” iddiasındadır.
Ne yaparlarsa yapsınlar ama mutlaka toplum mühendisliği rollerinde olmaktan hiç de rahatsız olmuyorlar.
Şu cümlelere bakar mısınız?
Hep kendileri uyanık,
Hep kendileri dışında herkes derin uykuda.
“Türk uyanır mı uyanmaz mı?
Cevabımız belli:
Uyanır da nice kayıptan sonra..
Ümidsizlik öte dursun..
Uyanış muhakkak…
Çok geç olmasa bari..”
Bir kere dahi kendileri dışındaki insanların de uyanık olabileceğini düşünseler.
Asıl uyuyanın kendileri dışındakiler mi, yoksa asıl uyuyanların kendileri mi olduğu konusuna bir baksalar.
Kendileri dışında bulunanları hep uyuyor görmek nasıl bir mantıktır.
Demek ki Mümtaz Turhan pek okunmuyor.
…….
Hele bazıları da var ki en akıllı kendileri.
Kendileri dışındaki herkes aklını kullanamayan biçare insanlar.
Ayrıca; Vatandaşa, karnını kaşıyan adam diyen siz.
Vatandaşa sürü diyen siz.
Vatandaşa koyun diyen siz.
Vatandaşa, geri, cahil, yobaz diyen siz.
Kendileri dışında birilerinin de düşünebileceğini hesaba katmayan yine siz
…….
Kime hitap ediyorlar?
Kimler “helal olsun çok güzel yazı yazmış”, “zehir zemberek bir yazı”, “çok güzel eleştirmiş”, “lafı gediğine koymuş”, “Amma cevaplar vermiş” gibi cümleler kuruyor. Takdir ediyor.
Toplumda ne kadar negatif insan varsa hepsi çok mutlu.
Demek ki siz sadece negatif insanlara hitap ediyorsunuz.
Yoksa
Yazı yazanlar sadece yukarıdaki cümleler sarf edilsin diye mi yazıyorsunuz.
Siz ona buna kızınca eleştirince kimler mutlu oluyor.
Yazılanlar, milletin derdine merhem olmak için mi? Yoksa biraz mürekkep yalamışlar okusun ve takdir etsin diye mi yazılıyor?
Millete ve özellikle de gençlere faydalı olmak için mi yazılıyor? Yoksa kendi kendilerini tatmin etmek amacıyla mı yazılıyor.
Ya da kendiniz mutlu olmak için mi yazıyorsunuz?
Öyle ya, yüzlerce kitap okudunuz, onlarca dergi takip ettiniz, her mecliste 3-5 kelam ediyor ve sözünüzü dinlettiriyorsunuz.
Bu durumu göstermenin en iyi yolu yazı yazmaktır.
Belki de bu yüzden yazıyorsunuz.
Ekonomiyi en iyi siz bilirsiniz,
Siyaseti en iyi siz bilirsiniz.
Strateji, taktik, jeopolitik, Ortadoğu, ABD, Rusya uzmanları yine siz.
Sağlık, eğitim, tarım, jeoloji, coğrafya konularını tam ve eksiksiz bilen yine siz.
Dünya tarihini, Türk tarihini, İslam tarihini ve de Cumhuriyet tarihini gün gün saat saat bilen siz.
Edebiyat, sanat, dil, resim, şiir, roman gibi konuları da en iyi bilen siz.
Dini konuları en ince detayına kadar bilen ve her türlü fetvayı verme yetkisini kendinde gören yine siz.
Bu kadar şeyi en ince detayına kadar bildiğinize göre, hangi okulları bitirdiniz, hangi konuda mastır, doktora yaptınız onu da bilmeyen biz.
Herkes akılsız, siz akıllı,
Herkes düşüncesiz, siz düşünceli.
Herkes tecrübesiz, siz her konuda tecrübelisiniz.
Herkes diplomasız, sadece sizde diploma var.
Aslında;
Biraz da “haddinizi bilmek” gerekmez mi?
Bunu da bilseniz.