OKULLARA SİYASET GİRİYORMUŞ
Bora Alp
Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı
Geçenlerde bir TV ve sosyal medya fenomeni, Tilki TV isimli kanalda katıldığı bir yayında; ailelerin siyasetin okullara girmesinden rahatsız olduğunu, bunun için özel okullara yönelimin arttığını, Ülkü Ocakları’nın okullarda faaliyetlerini anlatmasından dolayı (ona göre sadece zorla bozkurt işareti yaptırılıyormuş) kendisini arayan velinin çocuğunu özel okula vermek istediğini, ancak imkanının olmadığını söylediğini ifade eden bir şeyler saçmalamıştı. Bu fenomen arkadaş ve ona serzenişte bulunan velimiz aslında çok haklı. Okullarda siyaset giderek artıyor. Bakın mesela Ali Babacan…
Düşünsenize, çocuğunuzu para verip özel okula gönderiyorsunuz ve adı üstünde “özel” bir eğitim almasını istiyorsunuz. Çocuğunuz okula gidiyor ve karşısında maklubeyi kaşıksız yiyebilme yeteneğine sahip Ali Babacan var. Siz de bunu eve gelince sosyal medyadan öğreniyorsunuz. Ali Babacan’ın çocuğunuza ne anlattığını bile bilmiyorsunuz. 0-6 yaş aralığındaki küçücük çocuğunuza belki de “Sayın Gülen” demeyi öğretiyor.
Geçen gün bir Ülkü Ocakları İl Başkanımız, kendisinin KYK yurdunu ziyaretinde öğrencilerin onu düzgün bir şekilde sırada bekleyip karşılaması nedeniyle terör örgütü destekçisi sayfalar tarafından hedef gösterilmişti. Halbuki karşılama konusunda bu işin duayeni Ali Babacan’mış. Pandemi sonrasında eğitim hayatına yeniden alışmak için okula gelen küçücük çocukları, ağzında maske ve ellerinde balonlarla kapıya dizerek kendisine kortej yaptırmış. Ne kadar acı görüntüler değil mi? Siyaset, özel ya da devlet okulu fark etmeksizin her yere girmiş. İşte bu da videosu:
Şimdi işin gerçek kısmına gelelim. Ali Babacan’ın olayını örnek olarak anlattım. Ziyaret ettiği özel anaokulunun sahibi, DEVA partisi bilmem ne kurulu üyesi. Büyük ihtimalle veliler de DEVA Partili’dir ya da kendilerinin ziyaret konusunda bilgileri vardır. Ali Babacan’ın kendisinin siyaseten karşılığı olmadığı gibi ciddiye alınacak bir tarafı da yok. Kendine hayrı olmamasına rağmen DEVA isminde parti yönetiyor. Zaten kendisinin devlet okulunda siyasi propaganda yaparken örneği de var:
https://x.com/alibabacan?t=uDtTWkmgFfEV8-nMyUM_yQ&s=09
Dikkat edilmesi gereken mesele bu değil! Yasal bir eğitim ve kültür vakfı olan Ülkü Ocakları’nın; resmi izinli olarak okulları ziyaret etmesi ve faaliyetlerini anlatması, terör örgütlerine gelince sesini çıkaramayan ve sesini çıkarmadığı gibi destek olan kesimleri ciddi şekilde endişelendirdi. Hepsi, ellerine tutuşturulan kağıtlardan(!) aynı şeyleri anlatarak Ülkü Ocakları’nın bu çalışmalarına karşı sistematik olarak algı oluşturmaya başladılar. Ellerine tutuşturulan kağıtta:
“Öğrencilerin okulda gördüğü derslerde daha rahat başarılı olabilmesi için Ülkü Ocakları tarafından geliştirilen projelerden rahatsızız. Öğrencilerin gelişimi için proje gerçekleştirdikleri yetmiyormuş gibi bir de bunu ücretsiz olarak sunuyorlar. Bu da rahatsızlığımızı daha da arttırıyor. Deprem bölgesinde de neredeyse her çocuğa ulaşmışlar. Bu yüzden bizim buna engel olmamız lazım. İçerisinde Fatih Sultan Mehmed’in, Kürşad’ın, Atatürk’ün ve birçok Türk büyüğünün olduğu kitap serilerinden bahsediyorlar.” yazıyor(!)
Algı operasyonu için talimat alanların hepsi, ortak bir karar alıyor ve “Ülkü Ocakları, okullarda siyaset yapıyor.” söylemini kullanarak ortalığı birbirine katıyorlar. Aralarından tarafsız olduğunu iddia edenlerin üzerine giderseniz de “Benim bu söylediğim, bütün siyasi görüştekiler için geçerlidir. Okullarda hiç kimse siyasi propaganda yapamaz.” yalanı başlıyor.
Bizim ülkemizde bir sivil toplum kuruluşunun, öğrencilerin yararına geliştirdiği bir projesini, hiçbir siyasi propaganda yapmadan okullarda anlatması “siyaset” oluyor. Ancak ne hikmetse siyasetçilerin okulları ziyaret etmesi “siyaset” olmuyor ve olmadığı gibi bu eline kağıt tutuşturulanların hiçbiri, Ülkü Ocakları’na karşı söylediklerini onlara söylemiyor. “Söyleyemiyor” değil, “söylemiyor”! Çünkü işin sonu onlara dayanıyor.
Mesela CHP milletvekili Mahmut Tanal, seçim döneminde okul ziyaret ederek bildiğiniz siyasi propaganda yapmış. Ancak ben Tilki TV programları da dahil olmak üzere bu konuda ortalığın birbirine girdiğini görmedim.
https://ankahaber.net/haber/detay/sanliurfada_akpinar_ilkokulunu_ziyaret_eden_mahmut_tanal_birlestirilmis_siniflari_kabul_etmeyecegiz_duzeltecegiz_138074https://ankahaber.net/haber/detay/sanliurfada_akpinar_ilkokulunu_ziyaret_eden_mahmut_tanal_birlestirilmis_siniflari_kabul_etmeyecegiz_duzeltecegiz_138074
Zamanında CHP’nin bir ilçe kadın kolları, bir okulu ziyaret etmiş. Hatta “eğitime katkıda bulunmak” istediklerini söylemişler. Bir siyasi partinin kadın kolları okulda ne geziyor diye yer yerinden oynamış mı?
https://www.esgazete.com/chp-kadin-kollarindan-okul-ziyaretihttps://www.esgazete.com/chp-kadin-kollarindan-okul-ziyareti
Genelde CHP ve saz arkadaşları tayfası rahatsız olduğu için örnekleri oradan veriyorum. Diğer siyasi partilerden vekiller, belediye başkanları, siyasetçiler okul ziyaretleri yapmıyor mu? Yapıyor. Resmiyette siyasetçi olan kişiler okulları ziyaret edip, çocuklarla birlikte olunca bu “siyasi propaganda” olmuyor. Ama Ülkü Ocakları ziyaret edince “okullara siyaset girdi” oluyor.
Resmiyetteki siyasetçilerin okulları ziyaret etmesinde de bir sorun yoktur (Ancak DEM Partililerin de anayasa mahkemesi sayesinde halen resmi siyasetçi olduğunu unutmayalım). Bir belediye başkanı okulu ziyaret edebilir ve destek anlamında yapılacak bir şey varsa yapar. Bir vekil, ziyaret ettiği okul ya da okullarda yaşanan sorunu dile getirebilir. Hem de bizzat öğrencilerle görüşerek. Bunlarda garipsenecek bir durum yok.
CHP’li Sarıyer Bld. Başkanı devlet okuluna girmiş ve öğrencilerle iç içe olmuş. Yer yerinden oynadı mı? (google’a yazınca ilk çıkanlardan olduğu için örnek olarak paylaşıyorum)
https://youtu.be/3P3XIs1-mts?si=H3ATxhvVBH_ZbFSzhttps://youtu.be/3P3XIs1-mts?si=H3ATxhvVBH_ZbFSz
Belediye başkanının ziyaretinde çocukların yüzleri gizlenmemiş. Bu video çekimi için velilerden izin de alınmış olabilir, sorun yok. Ancak Ülkü Ocakları’nın okul ziyareti paylaşımı sonrasında; terör örgütünün meclisteki temsilcileri, fotoğraflarda çocukların yüzlerinin gözükmesini bahane ederek hemen soru önergeleri veriyor. Çünkü okulu ziyaret edenler Ülkü Ocakları!
Bir siyasetçi olan belediye başkanının okul ziyareti sonrasında “okullara siyaset girdi” diye ortalık karışmıyor. Ama Ülkü Ocakları, bir okulda faaliyetini anlatınca; eline kağıt tutuşturulan operasyon şebekesi mensupları hemen “okullara siyaset girdi” demeye başlıyor.
Lafı daha fazla uzatmayalım. Velilerimizin içi rahat olsun, ki zaten rahatlar. Ülkü Ocakları’nın anlattığı projeler nedeniyle okullara siyasetin falan girdiği yok. Ancak algı operasyonu yapmak için bu ellerine kağıt tutuşturulan tayfanın hezeyanlarından anladığım kadarıyla onlara bir şeyler girdiği kesin!