Arap baharı’nın yılmaz savunucusu ve neferi olan Ahmet Davutoğlu ters esen rüzgarın etkisiyle panik içinde Mursi için görüşmeler yapıyor.
Dışişleri Bakanı Davutoğlu, ABD, İngiltere, Fransa, Almanya ve Katar dışişleri bakanları ile #Mısır’daki son gelişmeleri ele aldı. Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Mısır’daki gelişmelere ilişkin çeşitli ülkelerden mevkidaşları ile telefon görüşmeleri gerçekleştirdi.
Dışişleri bakanlığı da olayların büyümesi üzerine bir açıklama yapmıştı.
Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, 25 Ocak Devrimi olarak tarihe geçen Mısır Devrimi’nin Mısırhalkının meşru taleplerini karşılamak için yapıldığı ve Türkiye’nin, onurlu Mısır halkının bu özgür iradesini desteklediği belirtildi.
İki yıl içinde Mısır halkının özgürlük, adalet, demokrasi, istikrar ve ekonomik kalkınma için büyük mücadele verdiği, bunun için seçimlere gittiği, meclisini ve Cumhurbaşkanını seçtiği belirtilen açıklamada, demokratik kurallar içinde atılan bu adımlarınMısır halkının büyük kazanımları olduğu vurgulandı.
Açıklamada, bu kazanımların üzerine inşa edilecek ulusal uzlaşı siyasetinin, Mısır’ın daha aydınlık ve müreffeh günlere yürümesine imkan sağlayacağı, bugün gelinen noktada, farklı görüşlere sahip gruplar arasında meydana gelen ve can kaybının da yaşandığı olaylardan derin üzüntü duyulduğu vurgulandı.
Tarihi kazanımlara gölge düşmemeli
Olaylar sırasında hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet ve yaralananlara acil şifalar dilenen açıklamada, son günlerde yaşanan hadiselerin, Mısır Devrimi’nin büyük ve tarihi kazanımlarına gölge düşürmemesi gerektiği belirtildi.
Tüm tarafların, Mısır’ın birlik ve beraberliğini, demokratik kurumlarını, istikrarını ve ekonomik kalkınmasını desteklemek ve güçlendirmek için çaba sarf etmesi ve her tür şiddetten, provokasyondan uzak durması gerektiğinin vurgulandığı açıklamada, demokratik mekanizmaların işletildiği bir ortamda siyasi ve ekonomik sorunlara diyalog yoluyla çözüm bulmanın her zaman mümkün olduğu kaydedildi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Tüm demokrasilerde seçimle iş başına gelen yöneticilerin yine seçimle görevden ayrıldığı, evrensel bir gerçektir. Mısır halkı ve yönetimi, mevcut krizi aşmak için yine demokratik kurallar çerçevesinde bir yol haritası belirleyebilecek kudrettedir. Anayasal meşruiyet içerisinde kalınarak Mısır halkının iradesine saygı duyulması, Mısır’daki demokratik sistemi güçlendirecektir. Mısır’da tüm taraflarca şiddetten kaçınılmasını, hukukun üstünlüğüne saygı duyulmasını ve teenni ile hareket edilmesini temenni ediyoruz. Ortaya çıkan gerginliğin giderilmesi ve yaşanan olayların bir an önce sonlandırılabilmesi için anayasal demokrasi zemininde karşılıklı anlayış ve diyalog yoluyla toplumsal uzlaşı sağlanması gerektiğini düşünüyoruz. Mısır bunu başaracak kültüre, iradeye ve birikime sahiptir. Uzun bir tarihe ve köklü bir devlet geleneğine sahip olan Mısır’ın içinde bulunduğu güçlükleri geride bırakarak, tüm kurumlarıyla demokrasi ve hukuk devletinin kurallarını uygulamak suretiyle müreffeh yeni bir Mısır inşa edeceğine, bu suretle bölgede de ilham kaynağı olmaya devam edeceğine inanıyoruz. Dün olduğu gibi bugün de Türkiye, dost ve kardeş Mısır’ın yanında olmaya ve Mısır’ın siyasi istikrarına, birlik ve beraberliğine ve ekonomik kalkınmasına destek vermeye devam edecektir.”