Hüseyin HATIL
1919’da başlayan ve 3 yıldan fazla süren Milli Mücadele’nin sonunda ilan edilen Milli Devletin, 90 yıllık tarihinin en zor dönemlerinden birini yaşıyoruz.
Bin bir çile ve yoklukla Osmanlı mirasını devralan Türkiye her taraftan kuşatılmış haldeydi. Güney komşuları (Suriye-Irak) küresel emperyalizmin kucağında, Kuzey ve Doğusu, Akdeniz’e açılmak için Türkiye’yi parçalamayı isteyen komünist Rusya ve Batısı son bin yıldır çarpıştığı Hıristiyan dünyasıydı.
Milli Türk Devleti, bu kuşatmaya rağmen kuruluşundan itibaren doğru adımlar atarak güçlü bir devlet mekanizması oluşturdu.
Ancak Türk Devletinin bu coğrafyada, bahsi geçen komşuluk ilişkileri içinde huzurlu kalması mümkün olmamış, hemen her 10 yılda bir siyasal boşluklar nedeniyle ülke kargaşa içinde kalmıştır. İster ideolojik, ister mezhepsel, ülkede ayrılıkçılık hep pompalanmıştır. Bütün bunlardan sonuç alınamayınca artık etnik bölücülük devreye girmiştir.
Etnik bölücülük PKK olarak karşımızdadır. 30 yıldır PKK terör örgütünün faşist eylemleri ile yaşadık. İnançsızlık temelinde Marksist bir yapı olan PKK ile mücadelede binlerce Mehmetçiğimiz şehit olurken, Doğu bölgemizde güvensiz bir yapı oluşmuş, devletle vatandaş arasına PKK’nın kanlı eylemleri nedeniyle nifak sokulmuştur.
Esasında ayrılıkçı terör eylemleri halk nezdinde PKK’nın propagandasının yaptığı gibi kabul görmüş olsaydı, ülkemizin doğusunda devletin varlığından söz edilemezdi. 30 yıl boyunca her türlü kanlı eylem, küresel destek ve komşu ülkelerin kucak açmasına karşın terör örgütü başarıya ulaşamamış, örgütün lideri yakalanmış ve “Benim annem de Türk’tü, devletime hizmete hazırım” diyerek nedamet dilemiştir.
Bugün sözde eylemsizlik adı altında psikolojik bir savaşın içindeyiz. Terör örgütü bir yandan dağ kadrosu ile tehditlerini savururken, diğer yandan siyasal uzantıları aracılığı ile milli kimliğimizi deforme etmeye çalışmaktadır.
Ta Haçlı Seferleri ile başlayan Türk’ü Anadolu coğrafyasından sürme düşüncesi, dönem dönem isim değiştirmiş, kâh Hasan Sabbah olmuş can almış, kâh yeniçeriler kazan kaldırmış, kâh Asala eliyle diplomatlarımızı katletmiş, kâh PKK olmuş kan dökmüştür.
“Biz hancıyız, onlar yolcu”
Bu gün 90.yılını kutladığımız Cumhuriyetimiz, küresel güçlerin bütün oyunlarına rağmen sonsuza dek yaşayacak ve Türk milliyetçilerinin elinde, içine tüm Türk Yurtlarını da alan Büyük Türkiye olarak varlığını sürdürecektir. Ülkümüz budur ve mücadelemiz bu yol içindir.
Selam ve dua ile