MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, “Güç karşısında gömlek değiştirmek, gücün istediği şekle girmek bizim düsturumuzda olmadığı gibi yargı da böyle bir kalıba giremez” dedi.
Vural, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli’nin, “Cumhurbaşkanlığı seçiminde aynı zamanda başbakanın yarısını da seçeceğiz. Bunun aynı zamanda Başbakanlık iddiasında olan genel başkanların da yarışı olması gerekir” sözlerini eleştirdi.
Canikli’nin parlamenter demokratik sistemi içine sindirememiş, demokrasiyi özümsememiş, tek parti ve tek adam zihniyetiyle Cumhurbaşkanlığı seçimini değerlendirdiğini ifade eden Vural, “AKP Cumhurbaşkanı değil, tek adam yönetimini tercih etmektedir” dedi.
Canikli’nin sözlerinin parlamentoyu dışlayan, milletvekillerini sıfıra indirgeyen ve Başbakanlık makamını gasp etmeye yönelmiş zihniyetin tezahürü olduğunu savunan Vural, bu anlayışın Cumhurbaşkanlığı makamını Meclis’in ve millet iradesinin üstünde gördüğünü söyledi. Vural, Cumhurbaşkanı’nın görev ve yetkilerinin kaynağının Anayasa olduğuna işaret ederek, 11. Cumhurbaşkanı’nın hangi yetkisi varsa 12. Cumhurbaşkanı’nın da aynı yetkilere sahip olacağını belirtti.
Cumhurbaşkanlığı seçimiyle parlamenter demokratik sistemin değişmeyeceğini ve ülkeyi yine Başbakan ve Bakanlar Kurulu’nun yöneteceğini kaydeden Vural, şunları söyledi:
“Kimse bu milletin şerefli ve temiz oylarıyla Başbakanlığa taşıdıklarını yok sayamaz. Abdullah Gül’ü Cumhurbaşkanlığı’na milletin seçtiği irade, Meclis seçmemiş midir? Bu anlayış milli iradeyi, milletvekillerini sinek 2’li değerinde gören bir anlayışın yansımasıdır. Biz tek adam aramıyoruz, otorite aramıyoruz. Biz cumhurumuzun, Cumhuriyetimiz’in başına Cumhurbaşkanı arıyoruz. Bu Cumhurbaşkanı, milletin ve devletin birliği ve bütünlüğünü temsil edeceği gibi devlet organlarının uyumlu çalışmasını gözetir. Öncelikli olarak anayasada kendisine tanınan yetkileri kullanan, hukukun üstünlüğünü gözeten, siyasi partileri demokrasinin vazgeçilmez parçası olarak gören zihniyet gerekiyor Türkiye’ye. Bundan sonra kim Cumhurbaşkanı seçilirse seçilsin, kendisini milletin oylarıyla tecelli etmiş TBMM üzerinde göremez, kendisini paralel başbakan olarak göremez, siyasi partileri yok sayamaz, siyasi partilerin seçilmiş genel başkanlarını yok sayamaz, Başbakanlık makamını gasp edemez.”
MHP’nin Türkiye’nin Cumhurbaşkanı olacak bir ismi aday çıkaracağını ifade eden Vural, “MHP’nin seçilecek Cumhurbaşkanı, sorun çıkaran değil, çatışma ve gerilim üreten değil, sorun çözen Cumhurbaşkanı olacaktır” iddiasında bulundu.
Gazetecilerin soruları üzerine Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın, yüksek mahkemenin kuruluş yıl dönümünde yaptığı konuşmayı değerlendiren Vural, hukuk devleti ve özgürlüklerin tehdit altında olduğunu savundu.
Hükümetin hukuk devletinden kaçtığını, hukukun üstünlüğü yerine üstünlerin hukukunu gerçekleştirmek amacıyla gücünü acımasızca kullandığını, yargı içinde çatışma alanları oluşturarak hukuka olan güveni zedelediğini öne süren Vural, “Hukuka uymayan; millet egemenliğini, milli iradeyi ayaklar altına almış demektir. Hukuka hesap vermek yerine hukuka darbe yapmak, milletin iradesini ve egemenliğini itibarsızlaştırmak demektir” dedi.
Bazı hakim ve savcıların çete olarak adlandırıldığını, bazı hakim ve savcıların iktidara övgü düzerek dolaştığını ifade eden Vural, “Biz ne paralel yargı ne ak yargı istiyoruz, milletin yargısını istiyoruz. Hükümetin yargı üzerine uyguladığı baskı, tehdit ve şantajların hepimizin hukukuna ve iradesine yönelik olduğu açık ve nettir” diye konuştu.
Hükümetin kendisini kanun yerine koyarak özgürlük alanını kısıtladığını savunan Vural, “Güç karşısında gömlek değiştirmek, gücün istediği şekle girmek bizim düsturumuzda olmadığı gibi yargı da böyle bir kalıba giremez. Yargı milletin hukukunu uygulamalıdır. Herkesin hukukun üstünlüğü konusunda taraf olması gerekir” dedi.
Kılıç’ın “paralel yapılanma” iddialarını “vicdan yolsuzluğu” olarak nitelemesine ilişkin görüşü sorulan Vural, çete varsa ortaya çıkarılması gerektiğini söyledi. Vural, “Biz çeteyi gördük. Rüşvet ve yolsuzluk çetesi, çıkar amaçlı suç örgütü çetesi. Bu çeteler delilleriyle ortaya konuldu, fezlekeleri geldi. Sanal bir şekilde insanları suçlamak kabul edilebilir değil. Adeta yargı içine çiğ et atılmıştır, herkes birbirine şüpheyle bakmaya başlamıştır” diye konuştu.
Oktay Vural, Kılıç’ın konuşmasının siyasi nitelikte olduğu yönündeki eleştirilerin hatırlatılması üzerine, Kılıç’ın konuşmasından hukuk devletine bağlılık algıladığını belirtti.
Hakimlerin siyaset yapmasını, siyasetçilerin hakimlik yapmasını istemediklerini ifade eden Vural, “Başbakan’ın cübbeli başbakan olması da kabul edilebilir değildir. Anayasa Mahkemesi’nin siyasi amaçla hareket ettiği söyleniyor. Anayasa Mahkemesi’nin milli olmadığını söyleyenlere cevap vermesini hak olarak görmek gerekiyor” dedi.
Vural, Kılıç’ın konuşmasını hukuku koruma amaçlı irade beyanı şeklinde değerlendirdiğini söyledi.
Kılıç’ın eleştirilerinin hedefinin hükümet olup olmadığının ve muhatabın kim olduğu sorusunu Vural, “Yargıyla ilgili söylendi. Bu sözlerin muhatabı, gücü elinde bulunduran kim ise” şeklinde cevapladı.
Oktay Vural, eski bakanlar Muammer Güler, Zafer Çağlayan, Egemen Bağış ve Erdoğan Bayraktar hakkındaki AK Parti’nin Meclis soruşturması önergesinin Meclis TV’nin yayın yapmadığı 5 Mayıs’ta TBMM Genel Kurulu’nda ele alınacağının ifade edilmesi üzerine, tarihin milletin izlememesi için ayarlandığını savundu.
Vural, Ak Parti iktidarının soruşturmayı darbe olarak nitelerken soruşturma önergesi vermesinin de çelişki olduğunu belirten Vural, iddiaların üstünün örtüleceğini öne sürdü.