Basın toplantısında PKK’nın öldürdüğü bebeklerin fotoğraflarını gösteren MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural’ın zaman zaman gözleri doldu.
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, parlamentoda düzenlediği basın toplantısında, çocuk cinayetleri de dahil insanlık suçu niteliğindeki suçlarda idam cezasının geri getirilmesini çok önce istediklerini belirterek, bu konuda adım atılması gerektiğini söyledi.
Vural, , Meclis’te gazetecilerin Cuma Namazı çıkışında milletvekilleriyle görüşmesi imkanının ortadan kaldırıldığını ifade ederek, “Vatandaşlarımıza görüşlerimizi nasıl ulaştıracağız?” dedi.
1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde istenmeyen olayların meydana geldiğini anımsatan Vural, kutuplaştırma siyasetinin 1 Mayıs’a taşındığını söyledi. Taksim Meydanı’nda kutlamalara izin verilmemesinin yol açtığı çatışma ortamının kabul edilemez olduğunu dile getiren Vural, “Hem 1 Mayıs’ı bayram yaptık hem ‘1 Mayıs Taksim’de kutlu olsun’ diye afişler asan AKP’nin nasıl günlük siyaset yaptığını gördük. AKP yönetimi, bu sosyal olayları kontrol etmekte, 1 Mayıs’ın huzur içinde yaşanmasını temin etmekte acz içinde kalmıştır” diye konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Amerikan PBS televizyonuna verdiği röportajda, Kıbrıs, İsrail ve Ermeni meselelerinde taviz vermeye hazır olduğunu ortaya koyduğunu ve son dönemde dillendirdiği bütün senaryolardan vazgeçtiğini savunan Vural, “Gezi sürecinde ABD büyükelçisinin provokatif eylemler içinde olduğunu söylemişti, röportajda ‘Amerikan yönetimi için böyle bir iddia içinde olmadık’ diyebilmiştir. Madem dik durduğunu söylüyorsun, 5-6 aydır dile getirdiğin dış mihrak ifadeni röportajda kullanmıyorsun?” dedi.
Vural, Erdoğan’ın, “Türkiye’yi İsrail ile barıştırdığı için ABD Başkanı Barack Obama’ya müteşekkir olduğunu belirttiğini” öne sürerek, bunun İsrail’den açık bir özür olduğunu iddia etti.
Başbakan Erdoğan’ın 1915 olaylarıyla ilgili özür mesajı yayımladığını da anımsatan Vural, “Özür, soykırımın tanınması anlamına gelir. Erdoğan ya cahildir ya da en hafif tabiriyle gafildir. Sırada tanıma, tazminat, Ermeniler’i getirerek toprak verme projesi var. Sen kimden özür diliyorsun? Haddini bileceksin. Devlet misin, Meclis misin? Başbakan Erdoğan, Osmanlı’yı yıkanların hayallerine sahip çıkıyor” ifadesini kullandı.
Oktay Vural, Başbakan Erdoğan’ın “Gülen cemaati ile mücadelesinin ‘paralel yapıyla mücadele’ olmadığını, başka amaca yönelik olduğunu” savunarak, “Dershaneler, yurtlar, Türk okulları hayri meselelerdir. Başbakan Erdoğan, paralel cemaat kurma peşinde. Tayyiban cemaati kurmak istediği görülüyor” ifadelerini kullandı.
Eski bakanlar Muammer Güler, Egemen Bağış, Zafer Çağlayan ve Erdoğan Bayraktar hakkındaki Meclis soruşturması önergelerinin pazartesi günü TBMM Genel Kurulu’nda görüşüleceğini anımsatan Vural, görüşmenin milletten kaçırılmak için Meclis TV yayınının olmadığı pazartesi gününe alındığını savundu.
Meclis TV’nin yayınlarına ilişkin TRT ile TBMM Başkanlığı arasındaki protokolün, “Yayın süresi, önemli ve özel hallerde TBMM başkanlığı ve TRT tarafından değerlendirilir” hükmü gereğince pazartesi günü görüşmelerin Meclis TV’den yayınlanması talebiyle TBMM Başkanlığı’na başvurduğunu açıkladı.
Protokol çerçevesinde Meclis Başkanlığı’nın girişimde bulunmasını istediğini belirten Vural, soruşturma önergesinin özel bir durum olduğunu söyledi.
Türkiye’nin, Freedom House tarafından medyanın özgür olmadığı ülkeler kategorisine alındığını anlatan Vural, “AKP ileri demokrasisi bizi hangi klasmana kadar geri götürecek merak ediyorum. Türkiye’de basın, meslek örgütleri, sivil toplum, iş adamları özgür değildir” diye konuştu.
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Vural, eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın oğlu Oğuz Bayraktar’ın da aralarında bulunduğu 60 kişi hakkındaki takipsizlik kararını değerlendirmesinin istenmesi üzerine, “Takipsizlik kararı, AKP’nin yargıya müdahalesinin tipik sonucudur. Rıza Sarraf’ın tahliyesini sağlayan hakim, Erdoğan’a methiyeler düzüyor, savcılar görevden alınıyorsa, yerlerine getirilenler görevini yerine getiriyor demektir” dedi.
Takipsizlik kararının içeriğinin önemli olduğunu dile getiren Vural, Etiler Polis okulu ve Erdoğan Bayraktar ile ilgili birçok iddia bulunduğunu söyledi. Vural, kararın bunları kapsayıp kapsamadığının bilinmesi gerektiğini ifade etti. Bu noktaya adım adım gelindiğini belirten Vural, “Savcı tarafından takipsizlik kararı verilmiş olabilir ama hak ve hukuka, haram paraya el uzatanlar hakkında milletimizin takibi devam edecektir” diye konuştu.
Dört eski bakan hakkında soruşturma komisyonu kurulmasından yana olduğunu ifade eden Vural, bunun da yeterli olmadığını ve Başbakan Erdoğan ile dört eski bakanın Yüce Divan’da yargılanması gerektiğini öne sürdü.
Oktay Vural, çocuk cinayetlerine idam cezasının tartışılmaya başlandığının hatırlatılması üzerine, şunları söyledi:
“Çocuk ölümleri milli vicdanımızı sızlatıyor. Kendisine ‘muhafazakar demokrat’ diyen iktidar döneminde bunların arttığı ortamı oluşturan nedenlerin ortaya konulması gerekir. 2004’te idam cezasını kaldıran Erdoğan hükümetiydi. O zaman vicdanlarınız neredeydi? Çocukları öldüreni muhatap aldığınız zaman vicdanınız sızlamıyor mu? Be vicdansızlar, idam cezasını kaldıran, böylesine teröristi muhatap alan siz değil misiniz? Şimdi vicdandan bahsediyorsunuz. MHP olarak, insanlık suçu olan böyle suçlarla ilgili idam cezasının geri gelmesinin değerlendirilmesi gerektiğini çok önceden söyledik. Umarım bu vicdan, terörist başını serbest bırakmaya kadar götüren vicdan sahibi olmayanlar için de vesile olur. Bu konularda adım atılması gerekiyor. Erdoğan, ‘Öcalan için idam yeniden görüşülebilir’ demedi mi? Protokolü imzalayan, idam cezasını kaldıran sen değil misin? Bu konularda vicdan varsa bütün olacak. Çocuklara yönelik saldırılar vahşettir, insanlıkla uzaktan yakından alakası yoktur. Umarım parlamentoda MHP’nin tavrı gibi tavır oluşur.”
Meclis Haber