MHP Genel Sekreteri Sayın İsmet Büyükataman, “Çatı Aday” ın AKP’nin korkulu rüyası olduğunu belirterek, “Milletin değerleriyle barışık, milletin içinden biri olan Ekmeleddin İhsanoğlu’na karşı çıkanlara, bu isimden rahatsız olanlara bir bakınız. Yandaş basın, nursuzlar, suratsızlar ve bölücüler gelmektedir. Bizim diğer siyasi partiler ile milletin ortak paydasında nasıl buluştuğumuzu sorgulamak yerine bunların aynı yerde nasıl buluştuklarını sorgulamak gerekir” dedi.
MHP Genel Sekreteri Sayın İsmet Büyükataman, “Çatı Aday” ın AKP’nin korkulu rüyası olduğunu belirterek, “Cumhurbaşkanı adayımızın bir yerlerden fısıldandığını iddia edenler bilmelidir ki; Milliyetçi Hareket Partisi herhangi bir ülkenin büyükelçisinin, başbakanının, cumhurbaşkanının, başkanının telkiniyle hareket edecek manda zihniyetli bir parti değildir” dedi.
Büyükataman, yaptığı yazılı açıklamada, “Çatı Aday Projesi” nin adeta AKP’nin korkulu rüyası olduğunu belirterek, “Ekmeleddin ihsanoğlu’nun isminin açıklamasının ardından ise AKP ve yandaşlarını bir telaş hali almıştır. Birbiri ardına açıklama yaparak adeta İhsanoğlu’na ve partimize kin kusmalar başlamıştır” dedi.
Bu açıklamaların Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin çıkışı ve bu çıkışın millet nezdinde karşılık bulmasıyla Cumhurbaşkanlığını çantada keklik görenlerin ruh halinin bozulduğunun tezahürü olduğunu ifade eden Büyükataman şunları kaydetti:
“Cumhurbaşkanı adayımız ile ilgili ilk olarak önerimiz ” mefhum-u muhalifinden istihraç suretiyle tefsir ” edilmesidir. Milletin değerleriyle barışık, milletin içinden biri olan Sayın İhsanoğlu’na karşı çıkanlara, bu isimden rahatsız olanlara bir bakınız. Rahatsızların başında, AKP’nin Cumhurbaşkanlığı hesabı yaparak cezaevinden çıkardığı her dönemin fitnecisi, eli kanlı bebek katilinin elinden çiçek alan, PKK kamplarında demlenen, Türkiye’ye bugüne kadar hiçbir hayrı dokunmayan, bugünden sonra da dokunması beklenmeyen, yazdığı her haber yalan ve iftira çıkan, varlığı şeytanın varlığına armağan olan bir gereksiz zat olan Doğu Perinçek olmak üzere, yandaş basın, nursuzlar, suratsızlar ve bölücüler gelmektedir. Bizim diğer siyasi partiler ile milletin ortak paydasında nasıl buluştuğumuzu sorgulamak yerine bunların aynı yerde nasıl buluştuklarını sorgulamak gerekir.
Her ne hikmetse Kızıldere’deki çatışmadan tek sağ kurtulan Ertuğrul Kürkçü ile Perinçek’in aynı görüşleri savunmaları bizi pek şaşırtmamaktadır. Zira bu iki kuklanın kuklacısı da aynı ellerdir.
-” BU ÇABALAR BEYHUDEDİR “-
Bölücübaşı Apo ile müzakerelerini yürüten AKP’nin adayımızı açıklamamızla birlikte oyunu bozulmuştur. PKK’nın siyasi uzantısı ise ilk turda kendi adaylarını çıkaracaklarını ikinci turda daha fazla taviz koparmak adına bunu yapacaklarını söylemektedirler.
PKK’nın kankası, Apo’nun yol arkadaşı ve Ülkücü katilleri ne zamandan beri ülkenin ‰li menfaatlerini güder olmuştur.Herkese Soros’un çocuğu yaftasını yapıştıran bu zihniyetin kimin çocuğu olduğu herkesçe malumdur. ABD elçilerinden ricacı olacak kadar sıkı ilişkiler kuranların Soros’un sadece adını ağızlarına almadıkları bellidir. Terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan’ın eski avukatı İrfan Dündar, Perinçek’in Öcalan’ın akıl hocalığını yaptığı iddiası h‰l‰ cevaplanmamıştır. Kaldı ki bebek katilinin elinden çiçek alan daha önce solu karıştırmakla görevli olan, şimdi ise MHP’yi karıştırmaya çalışmakla görevli olduğu çok net olan Perinçek ne diyecektir? Türkiye’nin güç kazanmasından endişe duyan çevrelerin sözcülüğünü yapan ” karanlık ” zihniyetler, bu gerçeği şimdiden hissettikleri için akılları bulandırmaya çalışmaktadırlar. Ancak peşinen söyleyelim ki bu çabalar beyhudedir. ” Halkların kardeşliği ” maskesi altında bölücülük yapanların bugün AKP iktidarından ayrı düşünmediği ortadadır.
Cezaevinden çıkarıldıktan sonra bir televizyon programına katılan Perinçek’in bu programı aslında neden cezaevinden çıkarıldığını göstermektedir. Programda Perinçek, bir dönem Suriye’nin kontrolünde olan Öcalan’ın şu anda da MİT’e hizmet ettiğini savunmuştur. PKK’nın silah bırakarak, dağdan inmesi ve teröristlerin ise normal yurttaş haline gelmesi gerektiğini söyleyen Perinçek, PKK için de genel af çıkarılmasını ve bölücübaşının serbest bırakılmasını istemiştir. Oyun bellidir, senaryo aynı senaryodur. Apo’nun çiçek arkadaşı onu kurtarmak için görevlendirilmiştir.
Her fırsatta MHP’ye saldıran ve ” eski ” sıfatlarıyla bir cümleye yüklem olmaya çalışan, adı Emin olup kendisinden hiçbir zaman emin olunamayan ama soyadıyla gayet müsemma şekilde hemen her değerini pazarlayabilen zatın ise tarafımızca muhatap alınıp adının bu açıklamada geçmiş olması bile kendisini yeterince memnun edecek ve sahiplerince ödüllendirilmesine sebep olabilecektir. Aslında söylenecek çok söz vardır ancak ” biz bir lafa bakarız laf mı diye, bir de söyleyene bakarız adam mı diye ” sözü mucibince çok söz söyleyecek değiliz. Ayrıca ülkücülüğü pazarcı Emin’den öğrenecek değiliz.
Kışla’da halay çekip, PKK marşları söyleyen bir grup askerin görüntüleri ortaya çıkmıştır. Bunları azdıran AKP’nin politikaları, daha kışlasına sahip çıkamayanlardan, kışlasındaki bayrağa sahip çıkamayanlardan Cumhurbaşkanlığı uğruna bunlara ses çıkaramayanlardan bu millete baş olur mu, başkomutan olur mu?
-” YOLUMUZ ZOR VE ÇETİNDİR “-
Cumhurbaşkanı adayımızın ” bir yerlerden fısıldandığını ” iddia edenler bilmelidir ki; Milliyetçi Hareket Partisi herhangi bir ülkenin büyükelçisinin, başbakanının, cumhurbaşkanının, başkanının telkiniyle hareket edecek manda zihniyetli bir parti değildir. Bununla birlikte partimizin hiçbir mensubu, partimize gönül vermiş hiçbir Ülküdaşımız ve partimize oy vermiş yahut vermemiş hiçbir vatandaşımız bu ucubeliğe inanacak değildir. Kişi kendinden bilir işi, misali her kemik atanın peşine takılanlar; MHP’yi de kendileri gibi ilkesiz, ahlaksız, şuursuz ve gayrimilli zannederek kendi karakterlerini sergilemektedir.
Milliyetçi Hareket Partisi, Milli Mücadele ruhunun taşıyıcısıdır. Bu ruh, birilerinin rüyalarını kaçırmaktadır. Şer odakları her seçimden önce olduğu gibi şeytanın yüzünü güldürmek için mücadele etmekte ve rol paylaşımı yapmaktadır. Türk milletine çağrımız bu şer odaklarının kardeşliğine dikkat etmesi ve müfterilere her fırsatta hak ettiğini vermesidir. Yolumuz zor ve çetindir, bu yolda iftiraların da karşımıza çıkacağının bilincinde olarak yılmadan, usanmadan mücadelemize devam edeceğiz.”