Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Yandaş medya ve oradaki besleme programcılarla ve bazı köşe yazarlarıyla yapılan tartışmalarda Türkiye’de bir Recep Tayyip var, bir Abdullah Gül var. Bunun haricinde kimse yok, diğerlerinin de cumhurbaşkanı seçtirme hakkı yok algısı oluşturuluyor.
MHP lideri Bahçeli, Cumhurbaşkanlığı Seçimi öncesi Kahramanmaraş’ı ziyaret etti. Narlı gişelerinden kalabalık bir konvoy eşliğinde şehre gelen bahçeli Mehmet Akif Ersoy Kültür Merkezi’nde partililere hitap etti. Pazar günü gerçekleştirilecek olan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Ekmeleddin İhsanoğlu için destek istedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Şimdi yeni yeni bir usul var. Twitter aracılığıyla kuş diliyle konuşuyor. Şu olursa iyi olur, şu olursa iyi olmaz. Şunun olmasında yarar vardır. E mübarek insanlar bu hareketin milletvekiliysen, kuş diliyle konuşacağınız yerde gelip genel başkanınıza ‘ben aday olmak istiyorum’ diye niye söylemiyorsun” dedi.
Bahçeli, partisinin il başkanlığınca Mehmet Akif Ersoy Kültür Merkezi’nde düzenlenen toplantıda, Cumhurbaşkanı seçiminin öneminden söz etti.
Türkiye’de geçmişte Cumhurbaşkanı seçimlerinin sancılı geçtiğini, bu seçimlerin ilk turunun da 10 Ağustos’ta yapılacağını ve ilk defa cumhurbaşkanını milletin göreve getireceğini anımsatan Bahçeli, “Demokrasinin askıya alınması hali Milliyetçi Hareket Partisi’ne zarar verebilecek bir durumdur, buna düşmemek lazımdır. Milliyetçilikle demokrasiyi ikiz kardeş gibi götürerek milliyetçi düşüncenin iktidarının yolunu açmalıyız. Bunun manası şudur. Milli iradenin milliyetçi irade haline dönüşmesi milliyetçiliğin iktidarı demektir. Bu neyle olacak? Demokrasi içerisinde olacak. Yani vatandaşların en etkin değerlendirmesinin yapılacağı bir ortamda olacak. İşte bu anlayışla geçmiş dönemeden bu yana kadar Milliyetçi Hareket Partisi ‘önce ülkem ve milletim, sonra partim’ anlayışıyla ülkeye hizmet eden bir siyasi kurumdur” diye konuştu.
Devlet Bahçeli Kahramanmaraş Konuşması – İzleyiniz
Herkesin, “Her parti aday çıkartsın. Niye çıkartmıyorlar. Özellikle Milliyetçi Hareket Partisi niye aday çıkartmıyorsunuz. Sizin gibi bir parti aday çıkartmazsa ne olur. Ne için varsınız” sözleriyle partililerinin davaya olan mensubiyet şuurunu ve bu şuur gereği olarak aday çıkarma gereğinin kamçılamaya çalışıldığını ifade eden Bahçeli, her gün “Milliyetçi Hareket Partisi’nin adayı kim olacak” denildiğini belirterek, şöyle konuştu:
“Şimdi yeni yeni bir usul var. Twitter aracılığıyla kuş diliyle konuşuyor. Şu olursa iyi olur, şu olursa iyi olmaz. Şunun olmasında yarar vardır. E mübarek insanlar bu hareketin milletvekiliyse kuş diliyle konuşacağınız yerde gelip genel başkanınıza ‘ben aday olmak istiyorum’ diye niye söylemiyorsun.”
“Kuş dili sosyal medyası”
Bahçeli, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin “Maaşlı 6 bin kuş dili sosyal medyasını kullanan insanlarının bulunduğunu, bunların twitleriyle ülkücüler arasında ‘şu olursa iyi olur bu olursa iyi olur’ dediğini” ileri sürerek, “30 Mart seçimlerinin sonuçlarını veri alsak, oyumuz 8 milyona yakın, oy oranımız 17,76’dır. Böyle bir durum karşısında bir aday çıkartabiliriz. Şimdi milletvekili arkadaşlarımızdan bir tanesini aday yaptık. Gece gündüz de çalıştık. Milliyetçi Hareket Partisi’nin aday çıkartmasını körükleyenleri bize oy vereceklerini söylerken hiç duydunuz mu ? Peki biz hepimiz kenetlendik oyumuzu kendi adayımıza verdik, bir tanede firemiz olmadı. Alacağımız oy nedir. 8 milyona yakın, 17,76 oy oranı. Bundan Cumhurbaşkanı seçmek mümkün olabilir mi ? Olamayınca diğer partiler arasında en fazla oy alan iki parti bu yarışta, ikinci tura kalacak olursa bunlardan bir tanesi Adalet Ve Kalkınma Partisi bir diğeri de başka parti olsa Adalet Ve Kalkınma Partisi’nin ak kurtları bozkurtların kuyruğuna takılmaya başlar” dedi.
Başbakan Erdoğan’ın şiir okumasını eleştiren Bahçeli, şöyle devam etti:
“Bizim ülkücüler akşam eve yorgun argın eve gelmiş, bir tas çorba eşi önüne koymuş. ‘Haberlerde ne var’ diyor. İdama mahkum edilmiş bir ülküdaşımızın şiirini okurken duygulanıyor. Bakıyor ki Bülent Arınç okuyor ağlıyor, Recep Tayyip Erdoğan da boğuk bir sesle konuşuyor. ‘Allah Allah diyor ya şunlara bak. Bizim şehidimiz için ne kadar da ağlıyorlar’ diyor. Gün geliyor bazı konular oluyor diyor ki ‘bunlar faşist, bunlar katil’ diyor. Hangi gün sazı ne çalacaksa ülkücü türküyü ona göre bağlıyor. Siz değerli arkadaşlarım da buna inanıyorsunuz, haklı haksız partinizi eleştirmeye başlıyorsunuz. Şimdi son günlerde çıkmış ‘ülkücüler benim kardeşimdir’ diyor. Recep Tayyip Eroğan, ülkücülerin hiçbir zaman sen kardeşi olamazsın, olmamalısın. Eğer ülkücüler senin kardeşliğini kabul ediyorsa bozulmayan ülkücüler de var ya da sende var demektir.”
Bahçeli, Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’nun hiçbir partiyle organik ilişkisi olmadığını dile getirerek, şunları kaydetti:
“Bizim partimizin üyesi değildir, kapısından da içeri girdiği gün olmamıştır. Ama burayı şereflendiren arkadaşlarımızın değerlendirmelerini dikkate aldığınız vakit milliyetçilik onda da vardır. Muhafazakarlık onda da vardır. Maneviyatçılık onda da vardır. Demokrat vasıf onda da vardır, laiklik onda da vardır. Yani Türkiye’de ne varsa oranları az veya çok hepsinde bulunan bir kişidir. Öyleyse Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakanlıkta yaptığını Çankaya’da yapıp her gün onun yalanlarını dinleyeceğimiz yerde, daha yalana alışıncaya kadar 5 yılı dolacak olan Ekmel beyi Cumhurbaşkanı yapsak ne olur?”
Cumhurbaşkanlığı seçim süreciyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Bahçeli, adaylarla ilgili kamuoyunun etkilenmeye çalışıldığını söyledi. Kamuoyunun yandaş medya ve besleme televizyon programcılarıyla etki altına alınmak istendiğini savunan Bahçeli, “Recep Tayyip Erdoğan, kesin aday olmayı düşünmektedir. Hazırlıklarını ona göre çok öncesinden başlatmıştır. Lüzumlu lüzumsuz toplantılar düzenlemiştir. Kamuoyuna kendisini öne çıkartan, toplumsal etkiyi sürekli sağlayan bir konumda olmayı arzulamıştır. Zaman zaman danışıklı olduğu gazeteciler arcılığıyla da karşılıklı zorlaşmalar söz konusu olmuştur. ‘Cumhurbaşkanlığını düşünüyor musunuz?’ ‘Şimdilik erken buluyorum arkadaşlarımızla istişare ediyorum.’ ‘Efendim Abdullah Gül’ün bir 5 yıl daha Cumhurbaşkanı olma hakkı var.’ ‘Onu biz Abdullah Gül beyle görüşürüz, henüz görüşmedik.’ Ve Türkiye’de yandaş medya ve televizyonlarla oradaki besleme programcılarla ve bazı köşe yazarlarıyla yapılan tartışmalarda Türkiye’de bir Recep Tayyip var, bir Abdullah Gül var. Bunun haricinde kimse yok, diğerlerinin de Cumhurbaşkanı seçtirme hakkı yok. Öyleyse bunların içerisinden isim dolaşıklığıyla kendilerini gündeme getirmeye çalışmışlardır.” diye konuştu.
‘DEVLETİN TÜM İMKANLARINI KULLANIYOR’
AK Parti’nin Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, devletin tüm imkanlarını seferber ederek adaylığını güvence altına aldığını belirten mhp lideri bahçeli, “Toplum özellikle de kamuoyu araştırmaları yapan bazı satılmış kurumlar, Recep Tayyip Erdoğan olursa ne olur? Abdullah Gül olursa ne olur? Bunun haricinde uyduruk bir iki isim ama esasa niyetleri burası. Böyle bir durum karşısında en son Recep Tayyip Erdoğan yapılan baskılara dayanamadı ‘artık aday olayım’ dedi ve aday oldu. Hikaye bu. Bu hikaye karşısında bir takım mekanizmalar harekete geçti. Recep Tayyip Erdoğan aday olduğuna göre, kamuoyu araştırmaları iyi sonuç verdiğine göre Cumhurbaşkanı olması kesindir. Ve başbakan sıfatıyla adaylığını sürdürürken de devletin tüm imkanlarını kullanmak suretiyle adaylığını daha da güvence altına almaya çalışmıştır.” ifadelerini kullandı.
“ADAYLAR ARASINDA HAKSIZ REKABET VAR”
Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde adaylar arasında haksız rekabet olduğuna işaret eden Bahçeli: “Haksız bir rekabettir. Recep Tayyip Erdoğan ileri demokrasiden bahsediyor, insan haklarından bahsediyor, özgürlüklerin genişletilmesinden bahsediyor ama uygulamaya geldiği vakit adil olamıyor, eşit olamıyor. Seçimlerin herkesin hakkını kullanabileceği bir ortamda yapılması bir türlü kabullenemiyor.” şeklinde konuştu.
“KUŞ DİLİYLE KONUŞUYORLAR”
Sosyal medya üzerinden MHP’lilerin bir takım sözlerle davaya olan mensubiyet şuurunun kamçılandığını aktaran Bahçeli, Ekmeleddin İhsanoğlu’nu aday gösterme nedenlerini anlattı. MHP lideri şöyle konuştu: “Bunun dışında herkeste bir söz; her parti aday çıkartsın, niye çıkartmıyorlar? Özellikle Milliyetçi Hareket Partisi niye aday çıkartmıyorsunuz? gibi sözlerle bizim insanlarımızın davaya olan mensubiyet şuurunu kamçılamaya çalışmışlardır. Efendim soruluyor; Milliyetçi Hareket Partisi’nin adayı kim olacak? Şimdi yeni bir usul var; Twitter aracılığıyla kuş diliyle konuşuyor. Şu olursa iyi, şu olursa olmaz, şunun olmasında yarar vardır. Mübarek insanlar, bu hareketin milletvekiliysen kuş diliyle konuşacağınıza gelip genel başkanınıza ‘ben aday olmak istiyorum’ diye niye söylemiyorsunuz? Adalet Ve Kalkınma Partisi’nin 6 bin maaşlı kuş dili sosyal medyasını kullanan insanların tivitleriyle, ülkücülerimizin arasında polemik yapıyorlar. Şimdi gelin Kahramanmaraşlılar olarak hep beraber düşünelim. 30 Mart seçimlerinin sonuçlarını geri alsak oy oranımız 8 milyona yakın. Bizim oy oranımız 17,76’dır. Bundan Cumhurbaşkanı seçmek mümkün olabilir mi? Şu salonda duran arkadaşların hepsi aday olmaya layık arkadaşlarımız. Gece gündüz çalıştık. Milliyetçi Hareket Partisi’nin aday çıkartmasını körükleyenler, bize oy vereceklerini hiç söylerken duydunuz mu? Biz hepimiz kenetlendik oyumuzu kendi adayımıza verdik. Diğer partiler arasında en fazla oy alan 2 parti bu yarışta ikinci tura kalacak olursa bunlardan bir tanesi Adalet Ve Kalkınma Partisi diğeri de bir başka parti olsa Adalet Ve Kalkınma Partisi’nin Ak Kurtları, Bozkurtların kuyruğuna takılmaya başlar.”
“HİÇBİR ZAMAN ÜLKÜCÜLERİN KARDEŞİ OLAMAZSIN”
Başbakan Erdoğan’ı sahtekarlıkla suçlayan Bahçeli, “Recep Tayyip Erdoğan yeri geldiğinde milliyetçidir, yeri geldiğinde muhafazakardır, yeri geldiğinde de ülkücüleri kandırmak için bir tür sahtekardır. Hemen bir mektup okuyor. Bir de ağlamadan sorumlu genel müdür var. Bizim ülkücüler de akşam eve gelmiş, bir tas çorba eşi önüne koymuş tam bunları yerken haberlerde ne var diyor, idama mahkum edilmiş bir ülküdaşımızın şirini okurken duygulanıyor. Bakıyorki Bülent Arınç okuyor, ağlıyor. Recep Tayyip Erdoğan da boğuk bir sesle konuşuyor. Allah Allah diyor ‘şunlara bak bizim şehidimiz için ne kadar göz yaşı döküyorlar’ diyor. Hangi gün sazı ne çalacaksa ülkücü türküyü ona göre bağlıyor. Siz değerli arkadaşlarım da buna inanıyorsunuz. Haklı haksız bizi eleştirmeye başlıyorsunuz. Son günlerde çıkmış ‘ülkücüler benim kardeşimdir’ diyor. Recep Tayyip Erdoğan, ülkücülerin hiçbir zaman sen kardeşi olmazsın.” şeklinde konuştu.
AK Parti’ye oy veren vatandaşların sözlerini dikkate almasını isteyen mhp lideri bahçeli, “Bir de 17-25 var arkadaşlar. 17-25’e baktığımız vaki birisi bir bakan ve çocuğu, ikincisi bir başka bakan ve çocuğu değil mi? Üçüncüsü kolundaki saatiyle beraber bir başka bakan ve çocuğu değil mi? Dördüncüsü ‘bakara makara’ diye İslamiyet’le alay eden bir başka haysiyetsiz değil mi? Şimdi bunu böyle yaparken şunu saklıyorsun; peki bu neyin nesi? Bunlar 17 Aralık’ın mahsulüyse şurası 25 Aralık’ın mahsulüdür. Burada Recep Tayyip Erdoğan, Bilal oğlan var. Bunun içerisinde ayakkabı kutuları var. Şimdi gördük ki ayakkabıdan ziyade kutular kıymetliymiş. İçinde dolar euro var. Bir de havuz var. Havuzun içerisinde su olması lazım. Türkiye’nin haramzadeleri havuzu doldurmuşlar, ihale kapmacası yapıyorlar. Her şeyi bir kenara bıraktık ama şu 17-25’ten aklanmayan, paklanmayan Recep Tayyip Erdoğan’dan Cumhurbaşkanı olur mu?” dedi.
“EKMEL BEY YALANA ALIŞINCAYA KADAR 5 YIL GEÇER”
Konuşmasının son bölümünde Ekmeleddin İhsanoğluna destek isteyen Bahçeli, “Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakanlıkta yaptığını Çankaya’da yapıp her gün onun zırvalarını, yalanlarını dinleyeceğimiz yerde daha yalana alışıncaya kadar 5 yılı dolacak olan Ekmel beyi Cumhurbaşkanı yapsak ne olur? Yarın cumartesi yatın kalkın ama pazar günü dimdik ayağa kalkın. Kahramanmaraşlılar, bir kahramanlıkta, hırsıza, yolsuza, soysuza karşı bir millet evladında buluşun ve gösterin.” diyerek sözlerini tamamladı.
“ALACAĞIMIZ OY 8 MİLYONDU”
Konuşmasında CHP ile birlikte Ekmeleddin İhsanoğlu’nu desteklediklerini açıklayan MHP lideri Devlet Bahçeli, şunları kaydetti: “Peki biz hepimiz kenetlendik, oyumuzu kendi adayımıza verdik, bir tane de firemiz olmadı. Alacağımız oy nedir? 8 milyona yakın, 17 bin 76 oy oranı. Bundan Cumhurbaşkanı seçmek mümkün olabilir mi? Olamayınca diğer partiler arasından en fazla oy alan 2 parti, bu yarışta ikinci tura kalacak olursa bunlardan bir tanesi Adalet Ve Kalkınma Partisi, diğeri de bir başka parti olsa; Adalet Ve Kalkınma Partisi’nin ak kurtları, bozkurtların kuyruğuna takılmaya başlar. Bak gardaş, görüyorsun sizin çıkarttığını adaya bizim itirazımız olmadı, çok da iyi bir kardeşimizi aday çıkarttınız ama ikinci tura kalacak bir oy oranınız yok.”
“ERDOĞAN BİTİRİM BİR SAHTEKÂRDIR”
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı ülkücüleri kandırmak için ‘bitirim bir sahtekârdır‘ sözüyle suçlayan Devlet Bahçeli, şöyle konuştu: “Öbürleriyse şöyle yapıyor. O zaman Recep Tayyip Erdoğan’a destek vermemiz gerekmez mi? Çünkü nedir? Recep Tayyip Erdoğan, milliyetçidir yeri geldiği zaman yeri geldiğinde muhafazakârdır, yeri geldiğinde de ülkücüleri kandırmak için bitirim bir sahtekârdır. Umuma çıkıyor hemen bir mektup okuyor, bir de ağlamadan sorumlu genel müdür var. Kamera bir Recep Tayyip Erdoğan’ı, bir de ağlamadan sorumlu Başbakan Yardımcısı’nı gösteriyor. Bizim ülkücüler de akşam eve yorgun argın gelmiş, bir tas çorba önüne koymuş ‘Haberlerde ne var?’ diyor. İdama mahkûm edilmiş bir ülküdaşımızın şiirini okurken duygulanıyor. Bakıyor ki Bülent Arınç okuyor, ağlıyor. Recep Tayyip Erdoğan da boğuk bir sesle konuşuyor. ‘Allah Allah’ diyor.’ ya şunlara bak, bizim şehidimiz için ne kadar gözyaşı döküyorlar’ diyor. Gün geliyor bazı konular oluyor, diyor ki; ‘Bunlar faşist, bunlar katil, bunlar şudur’ diyor. Hangi gün sazı ne çalacaksa, ülkücü türküyü ona göre bağlıyor. Siz değerli arkadaşlarım da buna inanıyorsunuz, haklı haksız partinizi eleştirmeye başlıyorsunuz. Şimdi son günlerde çıkmış ‘Ülkücüler benim kardeşimdir’ diyor. Recep Tayyip Erdoğan! Ülkücülerin hiçbir zaman sen kardeşi olamazsın, olmamalısın. Eğer ülkücüler senin kardeşliğini kabul ediyorsa, bozulmayan ülkücüler de var ya da sende var demektir.”
“HEM MARAŞ’IN, HEM GÂVUR DAĞI’NIN UŞAĞIYIZ”
Devlet Bahçeli, konuşmasının devamında 17 ve 25 Aralık operasyonlarına değinerek Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı suçladı. Bahçeli, şöyle dedi: “Her türlü mücadelesini kabul edip onu gün geldiğinde ‘Bunlar benim kardeşimdir’ diyeceksin ve aklınca, zerre kadar beyninle bizi kullanmaya çalışacaksın. Mezhep temelli çatışmayı körükleyeceksin, yeri geldiği zaman da ‘Bunların bir kanadı ülkücülerdir’ diyerek soruşturmayı hatırlatacaksın, sorgulamayı teşvik edeceksin. Böyle bir dolambaç içerisinde bir de 17-25 var değerli vatandaşlar. 17-25’te elini şöyle tutuyor. Nedir bu? Rabia. Aklına gelen isim Esma. Nerde kaldı Ayşalarımız? Bu beşkardeş ise bunun birini niye saklıyorsun? Bunu Mursi yapıyor diye sen yapmak mecburiyetinde misin? Ama 17-25’e baktığınız vakit; birisi bir bakan ve çocuğu, öyle değil mi? İkincisi bir başka bakan ve çocuğu değil mi? Üçüncüsü kolundaki saatiyle beraber bir başka bakan ve çocuğu değil mi? Dördüncüsü Bakara, makara diye İslamiyet ile alay eden bir başka haysiyetsiz değil mi? Böyle yaparken şunu saklıyorsun. E peki bu neyin nesi? Bunlar 17 Aralık’ın mahsulüyse, (başparmağını göstererek) şurası 25 Aralık’ın mahsulüdür. Burada da (başparmakta) Recep Tayyip Erdoğan ve Bilal oğlan var. Bunu açtığın zaman bunun içerisinde ayakkabı kutuları var. Biz de hem Maraş’ın, hem Gavur Dağı’nın uşağıyız. Allaha şükür bir ayakkabı sahibi olduk da, olamayan binlerce kardeşimiz vardı, Yalın ayak dolaşırlardı. Altı kamyon lastiği, üstü çok af edersiniz öküz derisinden bir yemeni yapılırdı, çocuklar bunu giyerdi. Bunun kutusu yoktu. Ama şimdi ayakkabıdan ziyade kutular öne çıktı. Yere geldi bir ayakkabı sahibi olduğu zaman, ben bu yörenin uşağı olduğum için söylüyorum; yeni bir ayakkabı alındığında akşam yastığın yanına konur. Öyle değil mi? Sabah olsa da şunu giyeyim diye sabaha kadar uykusuz kalınır mı? Kutusunu sen hiç merak etmezdin. Ama şimdi gördük ki ayakkabıdan daha fazla kutu kıymetliymiş. İçinde Euro var, bir de havuz var. Havuzun içinde bizim bildiğimiz en aziz şey sudur, suyun olması lazım. Ama Türkiye’nin haramzadeleri havuzu doldurmuşlar, ihale kapmacası yapıyorlar ve dünyanın rezaleti ve hırsızlığı. Şimdi soruyorum Kahramanmaraşlılar; hadi her şeyi kenara bıraktık. AKP’ye oy vermiş kardeşlerimizin bugüne kadar verdikleri oylar, gösterdikleri gerekçeyi de saygıyla karşılıyoruz. Fakat şu 17-25’ten aklanmayan, paklanmayan, temizlenmeyen Recep Tayyip Erdoğan’dan Cumhurbaşkanı olur mu? Recep Tayyip Erdoğan’dan Cumhurbaşkanı olmaz, olamaz.”
İHSANOĞLU’NA DESTEK İSTEDİ
Devlet Bahçeli, partisinin de destek verdiği Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’nun hiçbir partiyle organik ilişkisi olmadığını ifade ederek, destek istedi. Bahçeli, “İhsanoğlu’nun hiçbir partiyle organik ilişkisi yoktur. Bizim partimizin üyesi değildir, kapısından da içeri de girdiği gün olmamıştır. Ama burayı şereflendiren arkadaşlarımızın değerlendirmelerini dikkate aldığınız vakit, milliyetçilik onda da vardır. Muhafazakarlık onda da vardır, Maneviyatçılık onda da vardır, demokrat vasıf onda da vardır, laiklik onda da vardır. Yani Türkiye’de ne varsa; oranları az veya çok hepsinde şişliescort bulunan bir kişidir. Öyleyse Recep Tayyip Erdoğan’ın Başbakanlık’ta yaptığını, Çankaya’da yapıp her gün onun zırvalarını, yalanlarını dinleyeceğimiz yerde, daha yalana alışıncaya kadar 5 yılı dolacak olan Ekmel beyi Cumhurbaşkanı yapsak ne olur?” diye konuştu.
‘SANDIĞA GİDİN’ ÇAĞRISI
Bahçeli, pazar günü yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde sandığa gidin çağrısında bulunarak, “Pazar günü dimdik ayağa kalkın. Sandığa gitmek için gereğini yapın. Komşu var ‘Nereye gidiyorsun oğlum?’ Cumhurbaşkanı seçeceğim.’ Benim de oyum var ama yürüyecek avrupayakasıescort halim yok. Bu dede ve neneyse sırtınıza alacaksınız, onu da sandığa götüreceksiniz. Kahramanmaraşlılar, bir kahramanlık da hırsıza, soysuz, yolsuza kadar bir milliyetçi evlat götürelim” dedi.
MHP İl Başkanı Mustafa Bastırmacı, ziyaretinden dolayı Devlet Bahçeli’ye konuşmasının kadıköyescort ardından hediye verdi.